Rekreasyon ve Yerel Yönetimler
Kamu hizmetleriyle ilgili politika, karar ve yürütme işlemlerinin -merkezî yürütme organının (hükûmet) yönetim ve gözetimi altında olan organlar tarafından yerine getirilmesine merkezi yönetim; bölgesel ya da yerel hizmetlerin merkezî yönetim dışında kalan bölge ve yerleşim birimlerinde oluşturulan özerk örgütler tarafından yürütülmesine yerinden yönetimdenir.
Yerinden yönetim kurumlarının bazıları belirli hizmetleri yerine getiren hizmet yönünden yerel yönetimler, bazıları da belirli bir coğrafi bölgede hizmetleri yerine getiren (belediyeler) yer yönünden yerinden yönetim kurum ve kuruluşlarıdır. Yerel yönetimler devletin denetim ve gözetimi altında olan yasal kurum ve kuruluşlarıdır.
Yerel yönetimin kısa tarihi ilk ve orta çağlarda kurulan şehir devletleri bazı yönleriyle yerel yönetimlere benzetilse de yerel yönetimlerin kökeni olarak, belirli bir coğrafya üzerinde yaşayan az sayıda insanın yasal dayanak olmadan geleneksel kaynaklarla örgütlenmeleri olan komünler gösterilir. Günümüzdeki manada yerel yönetimlerin ortaya çıkması 1700’lü yıllar ve sonrası olmuş ve Belediye terimi ilk kez 1789 yılında Fransız Kurucu Meclisinde kullanılmıştır. 1835 yılında İngiltere’de belediyelerle ilgili ilk düzenlemeler yapılmıştır. Dünya savaşları arası ve sonrasında yaşanan gelişmelerle yerel yönetimler sosyal hizmet anlayışı çerçevesinde güçlenmeye başlamıştır. Yerel yönetimlere sorumluluklar verilirken
1. Toplumun yapısı ve özellikleri,
2. Ekonomik yapı,
3. Merkezî yönetimin yapısı gibi ölçütler kullanılmaktadır.
Yerel yönetim nedir ve ne yapar? Yerel yönetim ‘Belirli bir coğrafi alanda yaşayan yerel bir topluluğun ortak gereksinimlerini karşılamak amacıyla, yasaların belirlediği görev ve yetkilere sahip, karar organlarını doğrudan halkın seçtiği, özel geliri, bütçesi, çalışanı olan özerk kamu tüzel kişileridir.’ Yerel yönetimler sorumlu oldukları bölgenin sorunlarını daha iyi görme, bilme ve bölge koşullarına göre çözüm-ler bulma konusunda merkezi yönetime göre daha avantajlıdır. Büyük coğrafi topraklara sahip ülkelerde, yerel kamu hizmetlerinin doğru, hızlı ve ekonomik yollardan sunulması, yerel halkın yönetime katılması ve yönetim organlarının halk tarafından seçilmesiyle demokrasiye uygun ve yörenin özelliklerine göre hazırlanan ekonomik gelişme programlarıyla sağladığı katkı nedeniyle yerel yönetimler gereklidir.
Türkiye’de yerel yönetim ve türleri, Osmanlı'da 1912’deki son belediye düzenlemesi olan ‘Dersaadet Teşkilat-ı Belediyesi Hakkında Kanun-u Muvakkat’ 1930 yılında çıkarılan 1580 sayılı ‘Belediye Kanunu’na kadar Cumhuriyetin ilk yıllarında da kullanılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti'nin yönetim yapısı merkez yönetimi başkent örgütleri; Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı Yardımcıları, Bakanlıklarla, Danıştay, Sayıştay gibi yardımcı kuruluşlardan; taşra örgütleri illerde valiliklerden ve ilçelerde kaymakamlıklardan, Yerel yönetimler ise coğrafi alanlarla sınırlı il özel yönetimleri, belediyeler ve köylerden oluşur.
Yerel Yönetimler ve Sorumlulukları
Yönetim ve kar odaklılık anlayışı Kamu yönetimi eğitim, sağlık, güvenlik, dinlenme, eğlenme, sanat-kültür gibi elde edilen finansal karın değerinin kıyas kabul etmeyeceği toplumun ihtiyacı olan hizmetleri üstlenmek durumundadır. Bu görevler dikkate alındığında büyük ekonomik kazançlar sağlanamayacaktır. Ancak bu gibi görevlerin toplumun refahı ve esenliği üzerine yapacağı katkılar, ekonomik sonuçlardan önemlidir.
Bunlardan rekreasyon programları gibi 'insana yönelik hizmet' programları, ticari kar odaklı bir işletmeden farklılık gösterir. Dolayısı rekreasyonun sağladığı faydaların, ekonomik faydalara eş değerliliğini ölçecek bir 'ekonomik eş değerlik endeksi' belirlenmelidir. Böylece yerel veya merkezî yönetimler finansal kârların yanında sosyal karları da önemser hyâle gelebilirler.
Yasal yükümlülükler Yerel yönetimlerle ilgili yasal mevzuatta spor kelimesi doğrudan rekreasyon kelimesi dolaylı yer alır. Buna karşın belediyelerin sundukları fiziksel aktivite içeren rekreasyonel hizmetleri -spor hizmeti-, diğer rekreasyonel hizmetleri de sosyal hizmetler ve kültürel hizmetler olarak ya da sosyal-kültürel hizmetler olarak sunarlar.
Yerel yönetimler ve sosyal hizmetler belediyelerin sosyal hizmetleri, merkezi yönetimin yaptığı sınıflama gibi kabul edilirse ‘eğitim, sağlık ve sosyal hizmetler’ başlıkları altında toplanabilir.
Yerel Yönetimlerde Spor ve Rekreasyon
Spor ve rekreasyon yapılanması, rekreasyon başlığı altında belediyelerin yapılanması yoktur, doğrudan görev alanı içinde olan spor konusunda da netlikten bahsedilemez. Buna karşın belediyeler sosyal hizmetlere ciddi finansal kaynaklar kullanmaktadır. Yine de bu kaynak genel bütçe içinde %7-12 civarında değişir. Bu bütçelerin etkin ve verimli kullanılabilmesi için yerel yönetimler spor veya rekreasyonel aktiviteleri kendi örgütsel yapıları içinde işlevsel hale getirmeldir.
Yerel yönetimlerden örnekler, gelişmiş ülkelerde, yerel yönetimler yerel toplumun rekreasyon ve spora yönelik gereksinimlerini yine spor ve rekreasyona yönelik hizmetler veren, kar amacı güden ve gütmeyen bağımsız örgütlerle ve şehrin spor kulüpleriyle birlikte yerine getirmeye çalışırlar. Bu çalışmalarını hem kendi hazırladıkları etkinliklerle hem de bağımsız örgütlerin hizmetlerine gerekli ortamı hazırlayarak veya finansal destek sağlayarak gerçekleştirirler.
Spor ve rekreasyon hizmetleri gelişmiş ülkelerde bir birimde toplanır ve spor ve rekreasyonel hizmetler birbirine karıştırılmadan ele alınır. Benzer programlar ülkemiz belediyeleri tarafından da düzenlenir, ancak bu hizmetler spor hizmeti olarak değerlendirilir. Aslında ülkemiz belediyelerinin birçoğu çocuklara, gençlere, yetişkinlere, kadınlara, engellilere ve değişik gelir sahiplerine yönelik rekreasyonel hizmetler götürmektedir. Bu hizmetleri götürürken temel sorun tesislerin ve olanakların bir birimde toplanmamasından kaynaklı olarak etkin ve verimli yönetilememesidir. Bu nedenle spor ve rekreasyona yönelik hizmetler gerek tesisleriyle gerekse finansal desteği ve çalışanlarıyla birlikte bir birim altında toplanmalıdır. Bu birim içinde spor ve rekreasyonel hizmetler birbirinden ayrılmalı ve toplum sağlığı ve kaliteli yaşamı bakımından daha değerli olan başta fiziksel rekreasyonel etkinlikler olmak üzere diğer etkinliklere ağırlık verilmelidir.