Sağlık ve Spor

Sağlıklı olmak bireyin kendiyle barışık olması, mutluluk duyması ve başarılı bir insan olmasının temel koşullarından biridir. Sağlığı yerinde olmayan kişilerin sağlık konusundaki mevcut problemleri, kişinin kendi yakın çevresinde bulunanları ve yaşam kalitesini olumsuz etkilemektedir. Bu sebeple; sağlığın korunması, sürdürülmesi ve geliştirilmesi bireysel ve toplumsal anlamda oldukça büyük bir öneme sahiptir.

Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) sağlık tanımı şu şekildedir. “Sağlık, yalnızca hastalık ve sakatlık durumunun olmaması değil, bedenen, zihnen ve sosyal yönden tam anlamıyla iyilik halidir”. Günümüzde ise sağlık kavramı için hala daha sıklıkla kullanılan bu tanımda yer alan tam ve iyilik kavramlarıyla sağlığın bir durum olarak görülmesinin yanı sıra sosyal açıdan da iyilik kavramının tanımda bulunması oldukça önemli bir yere sahiptir.

Bireylerin hastalık ve sağlık durumlarını değerlendirirken, daima etkileşim içinde bulunduğu çevresel faktörler ile aynı zamanda bu faktörlerin kendi içerisindeki etkileşimini dikkate almak gerekir. İnsanı holistik olarak ele alan bu etkileşim ağı yaklaşımına “tümelci bakış açısı” adı verilmektedir.

Tümelci bakış açısı yaklaşıma göre insan sağlığını etkileyen dört temel faktör; yaşam tarzı, kalıtım, sağlık hizmetleri ve çevreden oluşmaktadır. Bu unsurlar her bireyin sağlığını değişik oranlarda etkilemektedir.

Sağlığı etkileyen fizyolojik faktörler; genetik, hormonal ve metabolik bozukluklardan oluşmaktadır. Genetik bozukluklar, babadan ve anneden kromozomlar aracılığıyla iletilen kalıtsal hastalıklar olarak tanımlanır.

İnsan anne rahmine düştüğü andan itibaren çevreyle etkileşime başlar ve bu durum ölene kadar devam eder. Kısacası çevre, hayatımızın her döneminde oldukça önemlidir. Bu nedenle insan ve çevre birbirini çift yönlü olarak olumlu ve olumsuz yönde etkileyebilmektedir.

İnsanlardaki hastalıklar konusunda çevre sağlığının başlıca dört etkisi üstünde durulmaktadır. Bunlar;

  • Çevre kirli ise doğrudan hastalık sebebi olabilir.
  • Hastalıklara yatkınlık olabilir.
  • Bazı hastalıkların sonucunu ve seyrini etkileyebilir.
  • Bazı hastalıkların ilerlemesini veya yayılmasını hızlandırabilir.

Biyolojik faktörler; hayvanlar, mikroorganizmalar, bitkiler, vektörler ve bunların ürünleridir. Mikroorganizmalar, gözle görülmesi mümkün olmayan yararlı ve zararlı türleri bulunan mikroskobik canlılardır. Yararlı mikroorganizmalara yoğurdun mayalanmasını sağlayan mikroorganizmalar veya insan bağırsağındaki vitamin üreten bakteriler örnek olarak verilebilir.

Spor, haz ve oyun kavramlarını birlikte barındırıp insanın evrimi ile farklılaşarak oluşmuştur. Spor kelime anlamı olarak; belirli kurallar çerçevesinde, bireysel ya da takım halinde gerçekleştirilen farklı türlerde yarışmalar veya haz amacı taşıyan sosyal aktiviteler şeklinde tanımlanmaktadır.

Fiziksel aktivite ve hareket, insan varlığından beri yaşamı ciddi düzeyde etkileyen bir etkinlik olarak kabul edilmektedir. Özellikle de yaşam sürecinin ilk yıllarında ortaya çıkan hareketlerin psikomotor becerilerin gelişimine etkileri oldukça önemlidir. Psikomotor gelişim, yapısal açıdan temelinde hareketi bulunduran yetenek ve becerilerin oluşmasını içerir ve yaşam boyu devam edecek olan geniş bir süreci oluşturmaktadır.

Düzenli olarak yapılan sportif faaliyetlerin hormonal sistem, kas -iskelet sistemi, mental sağlık ve kardiyovasküler sistem gibi işlevler üzerine olumlu yönde etki ettiği belirtilmektedir. Bunun yanı sıra düzenli olarak yapılan sportif faaliyetler kardiyovasküler sistemden kaynaklı risklerin de azaltılması yönünde büyük bir etkiye sahiptir.

İnsülin duyarlılığına karşı olumlu etkileri de bulunduğu için doğrudan diyabet oluşumunun engellenmesinde de büyük rol oynamaktadır. Sportif aktiviteler, vücuttaki yağ oranının azalmasını sağlar ve bununla birlikte trigliserid kolestrol/ LDL oranını da azaltır. Kan basıncının düzenlenmesinde etkilidir. Düzenli olarak sürdürülen sportif faaliyetle beraber kan lipit bileşenlerinin gelişmesini sağlayan HDL ve HDL 2 kolesterollerinin düzeyini artırır.

Bilim adamları ve araştırmacılar sportif faaliyetlerin kişilik üzerine yaptığı etkileri aşağıdaki gibi belirtmektedir:

Spor ile alakalı etkinlikler karaktere şekil verir.

Bir takımla birlikte yapılan sporlar insanların işbirliği yapma yeteneğini artırır.

Bireysel olarak yapılan sporlar bireyin kişisel disiplinini artırır.

Sportif aktiviteler bireylerin mücadele yeteneğini artırır.

Sportif aktivitelerde esas alınan zorunlu olmayıp serbest bırakmak öğrenci ile öğretici arasındaki ilişkiyi geliştirir. Bunun sonucunda da sporcuların insanlarla ve çevreyle sosyalleşme süreci kolaylaştırılır.

Sporda yer alan tehlikeli ve adrenalini artıran antrenmanlar bireylerin cesaretini artırır.

Spor dallarından bazıları oldukça gelişmiş iletişim değerlerine sahiptir. Özellikle de fiziksel temasın fazla olduğu spor alanlarında bu daha fazla belirgin haldedir.

Sporun bireylerdeki sosyolojik ve psikolojik etkileri aşağıdaki gibidir:

Bireylerin verimliliğini ve iş motivasyonunu artırır.

Bağışıklığı güçlendirerek hastalık sebebiyle çalışılamayan gün sayısını azaltır.

Bireyler spor yaparak kendilerini daha enerjik hisseder ve tembellikten kaçınırlar.

İnsanları; sağlam, hareketli, canlı ve egzersiz yapma konusunda daha istekli bir birey haline getirir.

Bireylerin öz saygısını artırır.

Organizmayı ruhsal olarak beden stresinin yıpratıcı etkisinden korur.

Hiperaktif ve saldırgan olan bireyleri sakinleştirir.

Bireylerin kendine olan güvenini artırır.

Uyku ritmini düzenler.

Bireylerle çabuk iletişim kurma, birşeyleri paylaşma ve yardımlaşma duyguları gelişir.