Oyun ve Boş Zaman

Çok sayıda araştırma, oyunun biyolojik işlevini ortaya koyma adına birçok farklı yönleriyle ortaya çıkmıştır. Bu araştırmalardan bazıları oyunun özünün, yaşam sevinci fazlalığından kurtulmanın bir aracı olduğu görüşünü benimsemişlerdir. Başka çalışmalarda ise, birey oyun oynandığı esnada, içgüdüsel bir davranışla taklit yeteneği gösterirken; öte yandan, hayat için gerekli olan bazı yetenekleri kazanma adına sembolik ritüeller içeren bazı özelliklerin sergilendiğini belirtilmiştir. Tüm bu araştırmalara ek olarak başka bir görüşte ise oyunun mücadele ve egemenlik kurma arzusunun tatmin edildiği bir eylem olarak açıklamışlardır. Boş zamanların fayda içeren bir şekilde kullanılması yönündeki açıklamalar ise oyunu zararlı eğilimlerden kurtulmanın en yararlı biçimi olarak ifade etmişlerdir. Hayvanlar ve insanlar âlemini kapsayan ve herkes tarafından gözlemlenebilen oyun, evrensel özellikler sergilemektedir.

Tarih boyunca insanlar yaşamlarını idame ettirmek, bireysel ve sosyal ihtiyaçlarını karşılayabilme adına çalışmak zorunda kalmışlardır. Bu gereksinimlerin karşılanması bireylerin sahip oldukları zamanın büyük bir kısmını almıştır. Arda kalan zaman ise bir bireyin eğlenme, dinlenme ve zorunlu ihtiyaçları dışında özgürce kullanacağı zaman dilimi olarak adlandırılmaktadır. Bu zaman dilimine boş zaman denilmektedir. Boş zaman değerlendirme olarak da bilinen ve günümüzde rekreasyon ya da rekreatif etkinlikler adı altında toplanan aslında çoğunun oyun formatına sahip olduğu bu aktiviteler, bireyler için birçok fayda içermektedir.

Oyunun kültürden daha eski bir tarihi vardır. Kültür, insanoğlunun varlığı üzere oluşan ve gelişen bir olgudur; fakat hayvanlar içgüdüsel olarak oyuncu bir yapıya sahiptir ve kendilerine oyun oynamalarını öğretmesi için insanoğlunun gelmesini beklememişlerdir. Bu noktadan hareketle aslında oyun, var olan bir olgudur ve insan uygarlığı genel oyun kavramı içerisinde var olan özelliklerin doğası içerisinde hareket etmektedir. Hayvanlar neredeyse tamamen insanlar gibi oyun oynamaktadırlar. Yavru bir hayvanın oyun bağlamında yapmış olduğu eğlenceli ve zevk veren aktiviteler sonraki dönemlerde onun varlığını sürdürmede gerekli olan becerileri kazanmasına olanak tanımaktadır. İnsanoğlu açısından durum farksız değildir. Oyun kapsamında yapılan aktiviteler küçük bir çocuğun pisko- motor gelişimi için hayati önem arz etmektedir. Bunun yanı sıra oyunun en önemli yanı, en temel biçimde hayvan yaşamının içerisinde bile, tamamen fizyolojik bir olgudan çok daha önemli bir özelliğe sahiptir. Başlı başına oyun oyun olarak, tamamen biyolojik veya en azından tamamen fiziksel bir faaliyetin çok ötesindedir. Oyun zengin bir işleve sahiptir. Oyunda, yaşam gereksinimlerinin ötesinde ve yapılan şeye anlam katan en önemli unsur “oynamaktadır ”. Her oyun bir anlam taşır ve bu anlam soyut ve somut doyumların tümünü kapsar. Psikoloji ve fizyoloji, oyunu canlıda gözlemlemek, tanımlamak ve açıklamak için büyük uğraşlar verir. Bu bilim dalları, oyunun doğasını ve anlamını belirleme ve onun hayat içerisindeki rolünü belirlemeye çalışmaktadır.