Liderlik Yetenek, Rol ve Özellikleri ile Liderlik Yaklaşımları

Liderlik, olay ve durumlar karşında, önceden belirlenmiş hedefler doğrultusunda amaçların gerçekleştirilmesi için, bir bireyin diğer bireylerin davranışlarını etkilemesi ve kişiler üzerinde bıraktığı bu etki ile yönlendirmesi sürecidir.

Lider, hayali ve potansiyeli gerçeğe dönüştüren, örgütleri insan yığınları olmaktan çıkaran nihai bir etkendir.

Liderlik konusu, işletme, yönetim, eğitim, spor ve sağlık gibi birçok alanın ilgisini kazanabilmiş bir olgudur.

Liderlerin özelliklerinin ortaya koyulduğu, liderlerin rollerinin tartışıldığı çok sayıda araştırma literatürde yerini almıştır. Rol, belli statülere atfedilmiş toplumsal beklentiler olup bu beklentilerin ortaya konulup konulmama sürecini analiz eder. Birtakım yaptırımları olan standartlara göre biçimlenen roller, toplumun normlarına uygun davranışların ortaya konulmasıdır.

Örgütsel başarının sağlanmasında liderler birçok rolü yerine getirmektedirler. Bu rollerin ortaya konulabilmesi için elzem olduğu düşünülen bazı yetenekler ön plana çıkmaktadır

Liderlerden beklenen insanî becerilere sahip olmak, kavramsal becerilere sahip olmak, teknik becerilere sahip olmak, kişisel becerilere sahip olmak

Genel çerçevede bir liderde aranması gereken özellikler şunlardır:

Hitap gücü, heyecanlı olmak, ufkunu genişletmek, istekli bir okuyucu olmak, iyi not almak, iletişim kurmak, uyum sağlamak, zamanı iyi kullanmak, vizyon sahibi olmak, güvenilir olmak, baskı altında kontrollü olmak,disiplin,hataları tekrar etmeme, herkese saygılı olmak, iyi bir öğretmen olmak,empati, şahsî bütünlük, ikna edebilme.

Liderlik konusuna duyulan akademik ilgi sonucunda 1930’lu yıllardan itibaren çeşitli liderlik yaklaşımları öne sürülmüştür. 1960-1980’lerde farklı durumlarda farklı liderlik tarzlarının olacağı fikrine dayanan Durumsal Yaklaşım ve 1980’ler sonrası modern liderlik yaklaşımları da denilen Yeni Liderlik Yaklaşımları tartışılmaya başlanmıştır.

Geleneksel liderlik yaklaşımları olarak alınan liderlik teorileri Özellikler Yaklaşımı, Davranışsal Yaklaşımlar ve Durumsal Yaklaşımlar başlıklarını içinde barındırmaktadır.

1930-1040 yılları arasında liderliğin doğuştan geldiğini öne süren Özellikler Yaklaşımı ortaya atılmıştır.

1940-1960’larda liderlik özelliklerinin sonradan kazanılabileceğini öne süren Davranışsal Yaklaşım ortaya çıkmıştır.

Davranışsal Yaklaşım kapsamında tartışılan teoriler;

1940’ların sonlarına denk gelen tarihlerde Ohio Devlet Üniversitesi çatısı altında Ralf Stogdill tarafından başlatılan Ohio State Üniversitesi Liderlik Araştırmaları,

1947’de Rensis Likert öncülüğünde Michigan Üniversitesi araştırmacıları tarafından başlatılan Michigan Üniversitesi Liderlik Araştırmaları,

1964 yılında Blake ve Mouton’un Ohio State ve Michigan Üniversitesi çalışmaları sonuçlarını referans alarak ortaya koydukları Yönetim Tarzı Matrisi,

X ve Y yaklaşımları şeklinde iki tip liderlik olduğunu varsayan Douglas Mc Gregor'un teorisi.

1960-1980’lerde farklı durumlarda farklı liderlik tarzlarının olacağı fikrine dayanan Durumsallık kuramı, liderin etkili ve başarılı olabilmesi için lider olan kişinin çok farklı durumlar ile mücadele edebilmek için gerekli olan özelliklere sahip olması gerektiğini vurgulamakta ve geçerliliği her durum için aynı olan bir lider davranışı ya da özelliğinden bahsedilebilmesinin mümkün olmadığı düşüncesine dayanmaktadır. Bu kapsamda öne çıkan teoriler;

1964 ve 1978’de Eduard Fiedler’in Durumsal Liderlik Kuramı,

Robert House ve Martin Evans’ın ortaya koyduğu House’in Amaçlara Yönelik Liderlik Teorisi,

Vromm ve Yetton’un 1973’te ortaya koyduğu liderlik modeli.

1980’ler sonrası modern liderlik yaklaşımları da denilen Yeni Liderlik Yaklaşımları tartışılmaya başlanmıştır bu bağlamda öne çıkanlar;

Etkileşimci liderlik, lider ile takipçilerinin liderin istediklerini hayata geçirme sonucunda elde edecekleri maddi değer ya da prestijin değiş tokuş ilişkisini içermektedir.

1980’ler sonrası liderlik araştırmalarının birçoğunun odak noktasına oturan Dönüşümcü Liderlik Yaklaşımı, Etkileşimci Liderliğin karşıtı bir yaklaşım olarak ele alınmaktadır.

Vizyoner lider, örgüt hedefleri doğrultusunda bir vizyon belirleyerek, bu vizyon için çabalamaktadırlar

Karizmatik lider, kendisine duyduğu güven ile takipçileri üzerinde bağlılık hissi oluşturmaktadır.