Reklamcılığın Tarihsel Gelişimi
Tarihsel gelişim sürecinde üretim mekanizmasında yaşanan dönüşümlere paralel olarak reklamcılık faaliyetleri de farklılaşmıştır. İnsan odaklı yönetim anlayışının hakim olmasıyla birlikte müşteri ve pazar yapısı yeniden biçimlenmiş; reklamcılık da bu dönüşüm içerisinde işletmelerin yönetim ve pazarlama anlayışlarına hizmet eder bir yapı kazanmıştır.
Sanayi Devrimi ile birlikte seri üretim gerçekleşirken pazarlar da genişlemiştir. Bu durum, yeni satış ve pazarlama tekniklerinin geliştirilmesini, artan rekabete bağlı olarak üstünlük sağlama çabalarını, işletme-ürün-marka anlayışının yerleşmesini ve bu çerçevede reklamcılık faaliyetlerinin stratejik bir yönetim fonksiyonuna dönüşümünü beraberinde getirmiştir.
Reklamcılık tarihini üç döneme ayırarak ele almak mümkündür: (1) Pazarlama Öncesi Dönem, (2) Kitle İletişimi Dönemi ve (3) Araştırma Dönemi. Bu tür bir sınıflandırma, reklamcılığın ekonomik bir faaliyet olarak gelişim ve dönüşümündeki temel dinamikleri çözümleyebilmek açısından önem taşımaktadır.
Günümüzde “reklam” denildiğinde akla çeşitli kavram ve olgular gelmektedir. Teknolojik boyutlarda hızlı değişimin yaşandığı günümüz dünyasında, bireylerin gündelik ve iş yaşamlarına dönük pratikleri de dönüşüm eğilimleri göstermektedir. Reklamcılığın geldiği nokta hiç de şaşırtıcı olmamakla birlikte, piyasa ekonomisinin en önemli unsuru olan reklamcılık, tüm ekonomilerde uygulama alanı bulmaktadır. Teknolojik gelişmeler çerçevesinde uluslararası etkileşimin arttığı ve tüm toplumları etkisi altına aldığı çağımızda reklamcılık faaliyetleri de güçlenerek ivme kazanmaktadır.
Sosyal medya, markaların tüketiciye ulaşmalarında göz ardı edemeyecekleri bir ortamdır. Bu ortamın bir pazarlama aracı olarak başarıyla kullanılmasında çeşitli stratejilere başvurulmaktadır. Organizasyonun ulaşmaya çalıştığı hedef kitleye ve bu kitlenin ilgilenimlerine hitap eden sayfa oluşturulması ve hedef kitleye erişimi sağlayıcı linklere başvurulması temel stratejiler arasında yer almaktadır.
Türkiye'de reklamcılığın tarihsel gelişimini Osmanlı Dönemi ve Cumhuriyet Dönemi olmak üzere iki başlıkta incelemek mümkündür. Matbaanın ülkeye girişi, yayımlanan gazeteler ve verilen ilanlar Osmanlıda reklamcılığın gelişimindeki önemli unsurlardır. Cumhuriyet Dönemi'nde ise devlet tarafından verilen ilanlar dikkat çekmekte, ajansların kuruluşu, radyo ve televizyonda ilan verilmesinin mümkün hale gelmesiyle alanda önemli gelişmeler olduğu gözlenmektedir.
Türkiye’de, piyasalarda modadan sanata her alanda gelişmeler yaşanırken, aynı zamanda reklamcılık sektöründe de önemli ilerlemeler yaşanmıştır. Reklam ve marka olguları özellikle son dönemlerde bir arada hareket eder olmuştur. Türkiye’de reklam sektöründe işletmeler yeni iletişim teknolojilerine dönük yaratıcı çalışmalar yaparken, pazar payı, ürün satışlarının artırılması, markanın müşteri zihninde şekillenmesi ve ürün farklılaştırılması odaklı bakış açısı geliştirmişlerdir.