Radyonun İşlevleri

Radyonun Karakteristik Yapısı

Kitle iletişim araçlarının genel özellikleri olduğu gibi kendilerini diğer araçlardan ayıran karakteristik özellikleri de vardır. Radyonun karakteristik özellikleri ise şunlardır:

Radyo Sestir: Radyo içeriği sadece sesten oluşmaktadır.

Radyo Zihinde Resimler Yapar: Radyo içeriği sadece ses yoluyla dinleyiciye ulaştığından dinleyici içeriği kendine göre algılar ve yorumlar.

Kişiseldir: İlk yıllarının aksine kişisel olarak kullanılan bir araca dönüşmektedir.

Hızlıdır: Radyo sadece ses unsurunu kullandığından olayları en hızlı şekilde dinleyiciye aktarabilir.

Sınırları yoktur: Düşük maliyet, teknik olanaklar, uydu ve internet yayıncılığı sayesinde radyonun sınırları yoktur.

Ucuz, Basit ve Kolaydır: Dinleyici için alıcı maliyetleri, yayıncı için içerik maliyetleri düşüktür. Dinlerken başka işlerle uğraşılabilmesi, okuma gerektirmemesi, kolay içerik üretimi gibi avantajları vardır.

Geçicidir: Radyo içeriği sadece sese dayalı olduğundan ve tekrar dinleme şansı bulunmadığından geçicidir. Teknolojiler olanaklarla bu durum tersine dönmektedir.

Toplumsaldır: İçerikler ağırlıklı olarak toplumsal konulardan seçilir.

Radyonun Toplumsal Yaşamdaki Yeri

Radyo ve televizyonun topluma etkisi ancak sürekli izleme/dinleme ile ortaya çıkabilir.

Kişilerin radyo ve televizyondan etkilenmeleri toplumsal yönden şu şekilde görülmektedir:

  • Aile Düzenine Etkisi
  • Serbest Zamana Etkisi
  • Öğrenme ve Eğitime Etkisi
  • Tutum ve Davranışlara Etkisi
  • Ekonomik Etkisi

Radyodan demokrasinin gelişimine katkı sağlaması beklenirken ticari, siyasi ve içeriksel bir takım engeller bu beklentinin tam anlamıyla karşılanmasını engeller. Daha çok alternatif radyo kanalları bu beklentiyi sağlamaktadır.

Radyonun İşlevleri

Kitle iletişim araçlarının toplumdaki işlevleriyle ilgili dört ana yaklaşım vardır:

  • Otoriter Yaklaşım
  • Liberal Yaklaşım
  • Komünist Yaklaşım
  • Toplumsal Sorumluluk Yaklaşımı

Sean MacBride başkanlığındaki komisyon tarafından 1980 yılında UNESCO’ya sunulan raporda da iletişimin işlevleri şu şekildedir:

  • Habercilik
  • Toplumsallaştırma
  • Motivasyon
  • Tartışma ve Diyalog
  • Eğitim
  • Kültürel Geliştirme
  • Eğlence
  • Bütünleştirme

Haber Verme

Radyo ilk yıllarında sesi kullanması ve hızı nedeniyle en önemli haber alma aracı olmuştur. Ancak günümüzde radyo haberleri son derece yüzeyseldir.

Eğtme-Kültürlendirme

Kitleler üzerindeki gücü anlaşılan radyo eğitim ve eğitime destek amaçlarıyla kullanılmıştır.

Toplumda var olan kültürleri korumak, yaşatmak ve toplumun farklı kesimlerinin birbirlerinin kültürlerini tanımasına olanak sağlamak için de kullanılır.

Eğlendirme

Kitle iletişim araçlarında eğlence programları, diğer programları izlenir hale getirmek ve toplumun ilgisini çekmek için gereklidir.

Radyo, sadece sese dayalı olması nedeniyle eğlence işlevini genellikle müzik programları ve talk show tarzı sohbet programlarıyla yerine getirmektedir. Ancak daha fazla reklam geliri elde etmek için özellikle ticari radyolarda eğlence programlarının oranı artırılmış ve radyo bir “müzik kutusu”na dönüşmüştür.

Mal ve Hizmetleri Tanıtma

Bütün özel/ticari yapıdaki radyolarda reklam yayınlarından elde edilen gelirlerle yayınların devamlılığı sağlanmaktadır. Kamusal veya devlet yayıncılığı yapan radyolarda ise reklam gelirlerine olan bağlılık daha azdır.

Yerel radyolar bölgesel/yerel ürünlerin veya bir bölgeye yönelik üretilen ürünlerin reklamlarının yapılmasında doğru hedef kitleye düşük maliyetlerle ulaşma avantajı sunmaktadırlar.

Dünya genelinde radyo reklamlarına yapılan harcama diğer kitle iletişim araçlarına göre son sırada yer almaktadır.

İnandırma ve Harekete Geçirme

Radyo; haberi ve bilgiyi dinleyiciye sunarak kamuoyu oluşturur, eğitsel ve kültürel içeriklerle toplumsal yapıyı dönüştürmeye çalışır veya reklamlarla bireyde yeni ihtiyaçlar uyandırarak tüketmesini sağlar. Aslında bütün bunlar dinleyici inandırma ve harekete geçirme işlevinin temelinde yer alan işlevlerdir.

Radyo; toplumda gördüğü aksaklıkları, sorunları dinleyicisine aktararak bu konuda kamuoyu oluşmasını sağlamalı ve sonuçta ortaya çıkan bu kamusal tepkiyi de siyasal otoritelere aktarmalıdır.

Radyonun inandırma ve harekete geçirme işlevini nasıl yerine getireceği ise siyasal iktidarlara, radyo sahiplerinin yayıncılık anlayışlarına ve ekonomiksiyasi ilişkilerine bağlı olduğu kadar dinleyici açısından da bazı değişkenler bu işlevi etkilemektedir. Dinleyicinin yaş, cinsiyet, yaşadığı bölge veya eğitim durumu gibi özellikleri kendilerine sunulan bu yayınlara inanma ve harekete geçme durumlarını etkilemektedir.