Davranışın Nörobiyolojik Temeli

Giriş: Psikoloji tarihi değerlendirildiğinde, insanın çeşitli açılardan incelendiği görülür. Kimi bilim insanları, insanları sadece gözlemlenebilen davranışlardan ibaret varlıklar olarak değerlendirmişlerdir. Kimileri ise, insanı çeşitli düşüncelere sahip varlıklar olarak ele alıp incelemiştir. Özellikle bilgisayarların insanların dünyasında yer almasıyla birlikte, insanın çeşitli bilişlere/düşüncelere sahip bireyler olarak değerlendirildiği görülür.

İnsan davranışının nörobiyolojik temeli: İnsan bedeni çeşitli hücrelerin, dokuların, organların ve sistemlerin bir araya gelmesiyle oluşmuştur. İnsan bedenini oluşturan bu yapıların önemi yadsınamaz. Sinir sistemi, duyu organları, kaslarımız ve iç salgı bezlerimizin eş güdümlü çalışması aracılığı ile biz insanlar içinde bulunduğumuz çevreye uyum sağlarız. Dış dünyadan duyu organları aracılığı ile beynimize gelen uyarılar beynimizde anlamlandırılıp uygun tepkilere dönüştürülür. Bu şekilde yaşamımız devam eder. Aşağıda anılan eş güdümlü çalışmaya bir örnek verilmiştir.

Sinir sistemi: Genlerin gelişimi ve işlevde bulunması sinir sistemi aracılığıyla gerçekleşmektedir. Sinir sistemi pek çok psikolojik aktivite için önemli bir iletişim ağı anlamına gelmektedir. Sinir sistemi aracılığıyla dış dünyadan çeşitli bilgiler alınır, değerlendirilir ve sonuçta çevreye uyum sağlayıcı düşünceler ve davranışlar ortaya çıkar. Nefes alma, bir çiçeği koklama, düşünme ve el başparmağını hareket ettirme gibi pek çok yaşamsal öneme sahip davranış, sinir hücrelerinin aracılığıyla gerçekleşir. Yukarıda değinildiği gibi insan davranışı, sinir hücreleri arasındaki iletişimler aracılığıyla gerçekleşmektedir. İnsan bedeninde yer alan sinir hücreleri, iki önemli sinir sisteminin öğeleri olarak görev yaparlar. Bu sistemlerden ilki, merkezi sinir sistemidir. İkincisi ise, çevresel sinir sistemidir. Anatomik olarak bu iki sistem birbirinden ayrı olmalarına karşın işlevleri açısından birbirleriyle oldukça çok ilişkileri bulunmaktadır. Çevresel sinir sistemi, çeşitli bilgileri merkezi sinir sistemine getirir. Merkezi sinir sistemi, gelen bilgileri bütünleştirir, yorumlar ve belli davranışların ortaya çıkması için çevresel sinir sistemine yönlendirir.

Merkezi sinir sistemi: Merkezi sinir sistemi, içsel ve dışsal çevrede meydana gelen değişikliklere organizmanın tepki vermesini ve gerçekleştirilecek faaliyetlerin planlamasını yapar. Merkezi sinir sistemi, getirici sinirler aracılığıyla çevresel sistemden bilgileri alır ve götürücü sinirler aracılığıyla çevresel sisteme bilgi gönderir. Böylece, birbirinden uzak olan bölgeler arasındaki örgütlemeyi gerçekleştirerek organizmanın hayati fonksiyonlarının devamını sağlar. Merkezi sinir sistemi tümbeyin ve omurilikten oluşur.

Çevresel sinir sistemi: Çevresel sinir sistemini, omurilik ve beyni vücudun diğer bölümleriyle bağlayan sinirler oluşturur. Çevresel sinirler; duyusal, çalıştırıcı (motor, oynatıcı) ve karma sinirler olmak üzere üçe ayrılır. Çevresel sinirler, gelen ve giden bilgileri taşırlar. Organlardaki duyular çevredeki değişiklikleri belirlerler ve çevresel sinirler aracılığıyla merkezi sinir sistemine sinyal gönderirler. Beyin de kaslara ve iç salgı bezlerine mesajlarını göndererek organizmanın yeni duruma uyumunu sağlar. Çevresel sinir sistemi, beyin omurilik sinirleri ve otonom sinirleri olmak üzere ikiye ayrılır. Beyin omurilik sinirleri de ilgili olunan organa bağlı olarak kafa çiftleri ve omurilik sinirleri olarak ikiye ayrılır.