Ruhsal Hastalıklara Yaklaşımlar

Dünya Sağlık Örgütü sağlıklılık durumunu yalnızca hastalığın olmaması durumu olarak değil, ‘fiziksel, ruhsal ve toplumsal tam bir iyilik hali’ olarak tanımlamaktadır.

Ruh sağlığı, Dünya Sağlık Örgütü’ne göre ruhsal sorunlar anormal düşünceler, duygular, davranışlar ile diğer insanlarla ilişkilerin farklı tür bileşimleri olarak tanımlanmaktadır.

Sağlık alanında geçmişten bugüne yaşanan değişime paralel olarak çeşitli sağlık modelleri ortaya konmuştur. Bunlar; tıbbi (medikal) model, sosyal model ve biyopsikososyal modeldir.

Medikal Model

Medikal model, doktorun mevcut en iyi kanıtlarla bilgilendirilen sağlık tedavi müdahalelerini koordine etmesini veya sunmasını sağlayan bir süreçtir.

Medikal model; hastalık (illness, disease) ve kişilerin fonksiyonlarını tam olarak yerine getirebilmeleri konularında odaklanmaktadır.

Medikal model; hastalıkların temelinin biyolojik ve fizyolojik nedenlerle açıklanması ve tedavisinin ilaçla yapılmasını savunur.

Sosyal Model

Sosyal model tıbbi bakış açısının eleştirilmesiyle doğmuştur. Hastalıkların sebeplerinin tıbbi sebeplerin yanısıra sosyal nedenlere de bağlı olduğunu kabul eden görüştür.

Sosyal model sosyal nedenlerin rolünü vurgulamakta ve dolayısıyla sosyal bir tepkiyi davet etmektedir.

Sosyal yaklaşım hem de zihinsel sıkıntı duygusu yaratacak çerçeveler geliştirmek açısından, iyileşmeyi ve pozitif zihinsel sağlığı teşvik etmek için stratejiler geliştirir.

Sosyal modelde farklı bakış açıları vardır: Sosyal nedensellik, etiketleme, kritik teori, sosyal yapılandırmacılık, sosyal gerçeklik.

Biyopsikososyal Model

Medikal model ve sosyal modelin hayata geçirilmesini sağlayan biyopsikososyal modeldir.

1977 yılında, Engel göre biyopsikososyal model hastalığın biyolojik, sosyal, çevresel, psikolojik ve davranışsal yönlerini ele almaktadır.

Biyopsikososyal model; birey psikolojik, sosyolojik ve biyolojik faktörleri ile birlikte değerlendirilir. Gerek hastalığın tedavisinde gerek teşhisinde birey psikososyal bir varlık olarak ele alınır.

Psikolojik kökenler; bireyin yaşam öyküsü ve başa çıkma ya da strese teslim olma becerisine katkıda bulunan deneyimler.

Biyospikososyal yaklaşım, faktörleri ve hizmet kullanıcısı ile zihinsel sağlığını geliştirmek için nelerin başarılabileceğine karar vermenize izin verir.

Aynı zamanda insanların benzer olaylarla nasıl karşı karşıya olduklarını açıklamaya yardımcı olur; ancak farklı tepkiler verir.

Bu nedenle, hizmet kullanıcısının aile ruh sağlığı sorunları ve akıl hastalığı geçmişi olsa da, bir sosyal destek ağıyla birlikte bir ağa bağlı, tatmin edici bir işte olabilirler.

Bu faktörler, savunmasızlık faktörlerinden ziyade koruyucu sağlamak için etkileşime girebilir.

Ruh Sağlığında Sosyal Hizmet

Ruh sağlığı alanında benimsenen biyopsikososyal yaklaşımla sosyal hizmet ruh sağlığının önemli bir parçasını oluşturmaktadır.

Sosyal hizmet uzmanının görevleri ;

Derinlemesine bir değerlendirmenin aşağıdakilerin bir kısmını veya tamamını içermesi gerekir:

  • Herhangi bir akıl hastalığı tanısı da dahil olmak üzere önceki zihinsel problemler öyküsü
  • Yukarıdakiler tarafından kişiye ve / veya başkalarına verilen önemli riskler
  • Hizmet kullanıcılarının kendi güçlü yönlerini ve zorlukları aşma özniteliklerini kendi kendine değerlendirmesi
  • Kültürel ve dini yönler
  • Çalışma durumu

İlişkinin güçlü ve zayıf yönleri

  • Madde kullanımı veya uyuşturucu ve alkol kullanımı da dahil olmak üzere kötüye kullanım
  • Sosyal hizmet uzmanları, sağlık çalışanlarıyla birlikte çalışacak ve her ikisi de duruma ne getirdiklerini açık bir şekilde görmelidir.
  • Bireyi çevresi içinde ele alan sosyal hizmet mesleği, bireyin iyilik halinin artmasında, sosyal sorunların çözümünde ve refah düzeyinin yükselmesinde sosyal adaletin sağlanmasında önemli işlevlere sahiptir.

Ruh Sağlığı Alanında Biyopsikososyal Gelişmeler

.Ruh sağlığının iyileştirmesi ve korunmasında sosyal hizmete önemli sorumluluklar yüklenmiştir.

Psikiyatri alanında tedavi şekilleri kurum temelli hizmetlerden toplum temelli hizmetlere geçiş yapmıştır.

Türkiye'de 2006'da Ruh Sağlığı Politikası, 2011 yılında Ruh Sağlığı Eylem Planı hazırlanmıştır. Bu gelişmelerle birlikte biyopsikososyal yaklaşım hayata geçecek ve toplum temmelli hizmetler yaygınlaşacaktır.