İşitme ve Bedensel Engelli Bireyler İçin Rekreasyon
Giriş
Her bireyin sahip olduğu birtakım temel ve vazgeçilemez haklar bulunmaktadır. Yaşama hakkı nasıl kutsal bir hak olarak değerlendiriliyorsa; eğitim, çalışma, sosyal ve kültürel hayata katıma gibi haklar da aynı oranda kutsal sayılabilir. Ancak günümüzde engelli bireylerin tüm bu haklara sahip olduklarını söylemek mümkün değildir. Bu doğrultuda, engelli bireylerin diğer bireylerden ayrılmaksızın sosyal yaşamlarını özgürce devam ettirebilmeleri adına gerekli çalışmaların ve düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. Bu konudaki bireysel ve toplumsal farkındalığın her ne kadar arttığı gözlemlense de; yapılan uygulamaların yetersiz olduğunun ve 21. yüzyıl da bile engellilerin şu ya da bu şekilde ötekileştirilmeye çalışıldığının altını çizmek gerekmektedir.
İşitme Engelliliği ve Bedensel Engellilik
Literatürde engelli kavramına yönelik pek çok farklı tanım yapılmıştır. Tanımların bir birinden farklılaşması her durumda geçerli olacak bir engelli tanımı yapmanın güçlüğünden kaynaklanmaktadır. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) (2022) tarafından yapılan tanıma göre; engellilik bireylerin sahip oldukları çeşitli engellerden dolayı diğer bireylerle eşit bir şekilde etkileşime girerek toplumsal yaşama katılmalarını engelleyecek uzun süreli zihinsel, bedensel veya duygusal bozukluk olarak tanımlanmaktadır. Bir başka tanım, engelliliği “gerek doğuştan gerekse de sonradan ortaya çıkabilecek nedenlerden dolayı bedensel ya da zihinsel açılardan yetersiz hale gelmiş olmak” şeklinde yapmaktadır (Seymen & Bolat, 2005).
İşitme Engelliliği ve Türleri
İşitme doğadaki seslerin dış ve orta kulak aracığıyla iç kulağa aktarılarak oluşan sinyallerin akustik sinirler tarafından beyne aktarılıp anlamlandırılmasıyla ortaya çıkan bir biyolojik süreçtir. İşitmenin meydana gelebilmesi sadece sesin varlığına dayanmamaktadır. Var olan sesin insanların kulağına ulaşması ve bu seslerin insanların algılayabilecekleri frekans değerleri arasında olmalıdır. Dahası, bu algılanan seslerin orta kulak ve iç kulağa aktarılarak anlamlandırılması da işitmenin özellikleri arasında görülmektedir (Schraer -Joiner 2014).
işitme engelinin sınıflandırılmasına gelince bu durumun ortaya çıkışı engelin kaynaklandığı dönem baz alınarak yapılabilir. Bu bağlamda işitme engelliliği; doğum öncesinde (prenatal), doğum sırasında (perinatal) ve doğumdan sonra (postnatal) ortaya çıkabilecek sebeplere dayanmaktadır.
Bedensel Engellilik ve Türleri
Bedensel açıdan yeteneklerini belli derecelerde kaybetmiş, sosyal uyum ve toplumsal kaynaşma yönünden sorunlar yaşayan, günlük ihtiyaçlarını karşılamada zorlanan ve yerine göre bakıma ve korunmaya muhtaç olan bireylere bedensel engelli bireyler denilmektedir. Bu engellilik türüne sahip bireylere aynı zamanda fiziksel engelli bireyler de denilmektedir. Bedensel engellilik bireylerin kas -iskelet ve sinir sistemlerinde ortaya çıkan sorunlardan kaynaklanmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan tanımlamaya göre bedensel engelli, “tüm düzeltmelere rağmen iskelet sistemi, kas sistemi, kas ve eklemlerde ortaya çıkan problemlerden dolayı normal hayata adapte olmakta zorlanan bireyler” olarak tanımlanmaktadır (Seyyar, 2001).
Dünyada ve Türkiye’de Engellilik
Engellilik meselesi sadece Türkiye’de değil tüm dünyada sosyal açıdan değerlendirilerek yakın mercek altına alınması gereken bir olgudur. Tüm dünyada engellilik kategorisinde ele alınan insan sayısı yaklaşık olarak bir milyardan fazladır. Bu durum hemen hemen dünya nüfusunun %15 gibi ciddi bir oranının engelli olduğuna işaret ediyor. Bu açıdan bakıldığı zaman engelli bireylerin dünyanın en kalabalık azınlık grubu olarak ifade edilmesi yanlış olmayacaktır (Dünya Engellilik Raporu, 2011).
İşitme ve Bedensel Engelli Bireylerin Yaşadıkları Sorunlar
Ne yazık ki, engelli bireylerin yaşadıkları problemlerin toplumun her kesimi tarafından doğru algılandığı ifade edilemez. İlaveten bu sorunların çözümü konusunda yapılan uygulamalar yetersiz ve dağınık haldedir. Toplumun diğer bireyleri tarafından engelli bireylere karşın daha çok bir yardım etme ve acıma duygusu hâkimdir.
İşitme ve Bedensel Engelliler İçin Rekreasyona Bakış
Modern yaşamın bunaltıcı ve stresli ortamından uzaklaşmak isteyen bireyler kendileriyle ortak bir paydada buluşan insanlarla bir araya gelerek keyifli zaman geçirerek sosyal bir benlik kazanmaktadır.
Fonksiyonel bir bakış açısıyla rekreasyon faaliyetlerinin sınıflandırılması:
- Ticari rekreasyon
- Estetik rekreasyon
- Sosyal rekreasyon
- Sağlık rekreasyonu
- Fiziksel rekreasyon
- Sanatsal rekreasyon
- Kültürel rekreasyon
- Turistik rekreasyon
Engelli bireylerin boş zamanlarını en verimli şekilde değerlendirmeleri ve bunları, ruh sağlıklarına yansıtmaları maksadı ile sosyal yaşamda rekreatif etkinlik imkânlarını arttırmak ve bu etkinliklere engellilerin katılmalarını sağlamak son derece önemlidir. Bu doğrultuda, konunun genel bir değerlendirilmesi yapılınca engelli bireylerin rekreasyon etkinliklerine katılmaları bu dezavantajlı kişilerin toplumsal uyum sürecine daha kolay entegre olmalarına yardımcı olacaktır. Etkinliklere katılan engelli bireyler rekreasyon faaliyetleri sayesinde engellilik durumunun üzerlerine yüklediği stres ve yükten kurtularak topluma, hayata ve öz benliklerine karşı daha olumlu ve iyimser bir bakış açısı geliştireceklerdir. Rekreasyon faaliyetlerine katılım yaşamda normal gelişim bireylerden farklı gelişim gösteren engelli bireylerin sahip oldukları özelliklerden ötürü ortaya çıkan dezavantajlı durumun minimize edilmesini sağlayacaktır.