Çoklu Yetersiz ve Üstün Yetenekli Bireyler için Rekreasyon

Rekreasyon ve boş zaman etkinliklerine katılımın, çocukların ve gençlerin gelişiminin hayati bir parçası olduğu düşünülmektedir (Larson, 2000). Bu aynı zamanda çoklu yetersiz ve üstün yetenekli bireyler için de geçerlidir. Rekreatif etkinliklere katılım, beceri ve yetkinliklerini geliştirir, dostluklar ve ilişkiler kurulmasına öncülük eder, zihinsel ve fiziksel sağlığa katkı sağlar, yaratıcılığı arttırır, öz kimliğin gelişiminde önemli bir rol oynar ve aynı zamanda yaşamın anlamını ve amacını belirgin kılar (Brown vd., 1994).

Anlamlı ve ödüllendirici faaliyetler, rehabilitasyon hizmeti sunum modellerinin ana hedefleridir. Kişinin yaşam koşullarına bağlı rekreatif faaliyetlere katılımı şu kriterlere göre sınıflandırır: hareketlilik; bilgi değişimi, sosyal ilişkiler; ev hayatı, eğitim, iş ve istihdam; ekonomik hayat; toplum ve sosyal yaşam (Larson, 2000).

Birden fazla alanda görülen yetersizlikleri nedeniyle özel eğitim ve destek eğitimine ihtiyaç duyan bireyler ‘çoklu yetersizliği olan bireyler’ olarak tanımlanmaktadır (Şafak, 2015).

Çoklu yetersiz bireylerin genel davranış özelliklerine bakıldığında, konuşma sırasında kelime, cümle ve sohbeti tekrarladıkları ışığa baktıkları, sallandıkları ve otizm benzeri davranışlar gösterebildikleri gözlenmektedir.

“Üstün yeteneklilik, olması gerekenin üzerinde bir kabiliyete, yaratıcı düşünme becerisine ve görev sorumluğunun bilinci içerisinde, bunları ortaya koyan yüksek potansiyellere sahip bireylerdir” (Renzulli, 1986).

Çoklu yetersiz ve üstün yetenekli bireylerin yetenekleri birbirinden önemli ölçüde farklı olduğu için, kişisel ihtiyaç ve tercihleri karşılamak amacıyla hizmet sunumuna bireyselleştirilmiş bir şekilde yaklaşmak gerekir. Bu yaklaşımda boş zaman becerilerinin kapsamını genişletmek; bağımsız boş zaman davranışı, sosyalleşme ve iş birliği becerilerinin genişletilmesi; benlik kavramını ve benlik saygısını geliştirmek ve kazanılan becerileri gerçekleştirme fırsatları sağlamak önem taşır (Rainforth ve York, 1987).

Hem çoklu yetersiz hem de üstün yetenekli bireylerde ortaya çıkması muhtemel rahatsızlıklar için sürekli hareket halinde olmak ve yetersizliklere uygun belirlenmiş olan çeşitli fiziksel aktivitelerin gerçekleştirilmesi önemli bir önleyicidir. Bu hareketlerin rekreasyon alanlarında gerçekleştirilmesi ise bireyin hem fiziksel hem de sosyal gelişimine katkı sağlamaktadır (Sevil ve ark., 2012).

Üstün yetenekli bir çocuk kendini diğer çocuklardan farklı görebilir, yaşıtlarıyla ilişki kurmakta zorlanabilir ve düşük benlik saygısı ile ilgili olarak farklı hissedebilir. Bu algısal farklılık çocukların birçok sosyal duygusal problem yaşamasına neden olabilir (Morawska ve Sanders, 2009).

Düzenli olarak yapılan eğlence amaçlı fiziksel aktivite, sağlığın korunmasında çok önemli bir rol oynar. Haftada sadece 5 gün, orta düzeyde fiziksel aktiviteye (örneğin yürüyüş) katılımın, kardiyovasküler hastalıkların neden olduğu ölüm riskini %30 oranında azalttığı bilinmektedir (Leitzman vd., 2007).

Sanatsal rekreasyon faaliyetlerinin birincil amacı bireyde öz farkındalık oluşturmaktır. Bu faaliyetler kapsamında ise resim, müzik, şiir ve film söyleşileri, oyun inceleme, dans, drama, doğaçlama gibi etkinlikler ele alınabilir.

Sosyal, sanatsal ve sportif katılımın birçok faydası vardır. Bu etkinlikler aracılığıyla bireyler kolektif kimliklerin oluşturulabileceği arkadaşlıklar ve sosyal ağlar kurar. Bu etkinliklere katılım, çoklu yetersiz ve üstün yetenekli bireylerin sosyal entegrasyonu kolaylaştırabilir, kültürel zorlukları ortadan kaldırabilir ve istihdam sağlayabilir. Ayrıca rekreatif etkinliklere katılım, önyargı ve ayrımcılığın (etnik köken, sosyal geçmiş veya engellilik gibi) üstesinden gelebilir ve kapsayıcı bir topluma ulaşmada rol oynayabilir (Bloemen vd., 2017).