Otistik Bireyler için Rekreasyon

İnsanoğlu hayatı boyunca farklı ortamlarda değişik yerlerde, birbirinden çeşitli çevrelerde farklı kişilerle bir arada yaşamışlardır. Fakat hiç içinde bulunmadığı ilk defa içerisinde bulunduğu ortam otizm bozukluğuna sahip olanlar için farklı problemleri de beraberinde getirmekte ve kişiye farklı güçlüklere sebep olmaktadır (Galinat, Barcalow ve Krivda, 2005). Bu yüzden otizm spektrum bozukluğu (OSB) tanısı alan bireyler alışkın olduğu ortamın sürdürülebilir kılınması istemektedir. Çünkü otizm tanısı konulan kişi günlük rutinlerinden ödün vermemekte ve sosyal etkileşim ve iletişim becerilerinde sıkıntı yaşamaktadır. Bu yüzden otizmli birey genellikle kendi alışkın olduğu ortam dışına çıkma konusunda oldukça hassa davranmakta ve zorunlu kalmadıkça bu ortamlarda yaşamını sürdürmektedir.

Otizm kavramı, bireyde algı bozukluğuna sebep olan organik bir hastalıktır. Olayları durumları farklı şekillerde algılama, bu algılamalar kişinin beyninde değişik yorumlaması, tutumlar ve davranışta farklılaşması şeklinde tanımlanmaktadır. Farklı bir deyişle; sosyal iletişimin oluşmasında problemler ortaya çıkmasına neden olan nörolojik gelişimi etkileyen bozukluklardır (Güneş, 2005).

Otizmin en belirgin özelliği sosyal etkileşimde sıkıntı yaşama, iletişim kurma becerisi eksikliği ve yaratıcı aktivite, faaliyet veya etkinliklere içerisine dâhil olamama olarak belirlenmiştir (APA, 2013). Farklı düzeyleri olmasına rağmen bilim insanları otizm spektrum bozukluğunun özelliklerini ortak bir sınıflandırma yapılmıştır. Bu sınıflandırmaya göre; sosyal özellikler, iletişim özellikleri, ilgi ve davranış özellikleri, motor özellikleri ve oyun özellikleridir (Frith, 2008; Esentürk ve Yarımkaya 2021).

Otizm spektrum bozukluğu, Amerikan psikiyatri birliği (APA) tarafından 1994 yılında yayımlanan Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabının dördüncü baskısında dört sınıfı ayrılmıştır. Bunlar, Asperger sendromu, Atipik otizm, Çocukluk dezentegratif bozukluk, Rett sendromudur.

Rekreasyon; Rekreasyon kavramı, etimolojik açıdan incelendiğinde Latincede “recreatio” sözcüğünden türetildiği görülmektedir. Buradan hareketle kavramın ruhsal, fiziksel ve psikolojik olarak sıkıntı, problem yaşayan kişinin “yenilenmesi” veya “yeniden yaratılması” gibi amaçlar taşıdığı bilinmektedir. buradan bakıldığın rekreasyon kavramının sadece ruhsal, bedensel ve psikolojik açıdan eski haline kavuşma anlamı taşıdığı anlaşılmaktadır. Bu tanımlar ışığında kişinin boş zamanlarında aktif, pasif veya yarı pasif, tek ya da toplu olarak yenilenme, eğlenme ve mutlu olmayı amacıyla katılınan sanatsal, kültürel, sportif faaliyetler bütünü şeklinde tanımlanabilir.

Terapatik rekreasyon, bedensel, zihinsel ve ruhsal açıdan normal gelişim göstermeyen yada bu normal gelişmiş fakat zaman içerisinde çeşitli sebeplerle (hastalık, yaşlılık, kaza vb.) normalin dışına çıkan özel grupların özellikleri baz alınarak hazırlanan, eğlenme, oynama, yarışma, mutlu olma, haz alma gibi duyguları ortaya çıkarma amacıyla tasarlanan rekreatif faaliyeteler şeklinde tanımlanmaktadır.

Otistik bireyler için rekreasyon, otizmli bireyler, fiziksel açıdan bakıldığında; koordinasyon, dayanıklılık, hareketlilik, güç, bilişsel bakımdan ele alındığında; zihin ve hafıza, adaptasyon ve uyum, okuma becerisi, komutları alma ve yerine getirme uyma becerisi, duygusal bakımdan ise; öfke ve duygusal kontrol, duygusal dışa vurum becerisi, son olarak da, sosyal boyut ile minimum seviyede sosyal açıdan ihtiyaç duyulanı karşılayacak temel davranışlar ve beceriler terapatik rekreasyon sayesinde gelişim göstermektedir.