Dil ve Konuşma Bozukluğu Olan Çocukların Eğitimi
Dil ve konuşma becerileri bebeklikten itibaren insanların gereksinimlerini, duygu, düşünce ve bilgileri paylaşmada kullandıkları en önemli araçlardır. Bununla birlikte iletişim, dil ve konuşma terimlerinin sıklıkla birbirleri yerine kullanıldığı görülmektedir. İletişim; kişiler arasında karşılıklı bilgi, duygu, düşünce, istek ve niyet alışverişidir. İnsanlar arasındaki iletişimin gerçekleşebilmesi için kullanılan araç ise dildir. Dil, bir grup insan tarafından iletişim amaçlı kullanılan sembolik kodlar bütünüdür. Fonoloji, morfoloji, semantik, sentaks ve pragmatik dilin beş bileşenini oluşturmaktadır. Dili ifade etmede kullanılan en etkili araç olan konuşma ise, insanların konuşma organları yardımı ile bilgi, duygu ve düşüncelerin sesli olarak kodlanmasıdır.
Normal gelişim gösteren çocuklar dil ve konuşma becerilerini edinirken belirli yaşlarda belirli aşamalardan geçmektedirler. Ancak dil ve konuşma bozukluğu olan çocuklar bu aşamalardan gecikmeli bir şekilde geçmekte veya dilin bileşenleri açısından bakıldığında gelişimlerinde tutarsızlıklar bulunmaktadır.
Dil bozuklukları birincil ve ikincil dil bozuklukları olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Birincil dil bozuklukları nedeni belli olmayan "beklenmedik" bir bozukluk olan özgül/gelişimsel dil bozukluğunu içerirken ikincil dil bozuklukları zihinsel yetersizlik, işitme yetersizliği veya otizm gibi durumlara eşlik eden bozukluklardır. Konuşma bozuklukları ise konuşma sesi, ses ve akıcılık bozukluklarını içermektedir.
Dil ve konuşma bozuklukluklarının değerlendirme ve terapisinde birincil kişiler çocuk ile dil ve konuşma terapistleridir. Ancak aile, öğretmenler, odyolog, kulak burun boğaz uzmanı, psikolog, psikiyatrist ve nöroloji uzmanı gibi kişilerin de sürece katılması doğru değerlendirme ve terapi için çok önemlidir.
Dil ve konuşma bozukluklarının değerlendirilmesi süreci vaka öyküsü ile başlar. Bu süreçte aile ve çocuk hakkında önemli bilgiler edinilir. Sonraki aşamada çocuğun genel gelişimi değerlendirilir. Genel gelişimin değerlendirilmesi, dil ve konuşma bozukluğuna eşlik edebilecek diğer gelişimsel geriliklerin belirlenmesi için önemlidir. Genel gelişim değerlendirmesinden sonra dil ve konuşma becerileri değerlendirilir. Değerlendirmede formal ve informal değerlendirme araçları kullanılır. Formal değerlendirme araçları standardize testleri içerir. Bu testler çocuğun dil ve konuşma becerilerinin yaşına göre önemli bir sapma gösterip göstermediğinin belirlenmesini sağlar. Ancak standardize araçlar dil ve konuşma terapisinde amaç seçimi ve ilerlemelerin izlenmesine olanak vermez. İnformal değerlendirme araçları ise daha doğal bağlamlarda uygulanan, çocuğun dil ve konuşma becerilerine ilişkin daha ayrıntılı bilgiler veren ve ilerlemelerin daha kolay değerlendirilmesini sağlayan araçlardır. Değerlendirmelerde hem formal hem de informal araçların kullanılması önemlidir.
Çocukların dil ve konuşma becerilerinin desteklenmesi, dil ve konuşma bozukluklarının olumsuz etkilerinin eğitim ortamlarında en aza indirilmesi için öğretmenlerin sınıfta yaptıkları uygulamalar çok önemlidir. Öğretmenler kendi kendine konuşma, paralel konuşma, model olma, geciktirme, genişletme, yeniden düzenleme gibi stratejileri kullanarak sınıf ortamında dil becerilerini destekleyebilirler. Öğretmenlerin konuşma bozukluğu olan çocuklara yaklaşımı da çocukların konuşma bozuklukları ile baş edebilmeleri ve sosyal kabul sorunların aşılması için önemlidir.