Dil ve Konuşma Bozukluğu Olan Öğrenciler
Gün içerisinde insanlar sıklıkla iletişim kurmak için dilin sözlü ya da sözsüz olarak farklı şekillerinden yararlanabilirler. Konuşma dili sözlü dile, beden dili ise sözsüz olana örnek verilebilir. Dil, dünya ile ilgili düşünceleri ve kavramları temsil etmek için kullanılmaktadır. Uzmanlara göre dilin temel amacı, iletişim ve kendini ifade etmektir. İletişim; bilgi ve düşüncelerin alma, anlama ve ifade etme yoluyla değiş tokuşudur. Bazı çocuklar dil ve konuşma becerilerinde sorunlar yaşarlar. Dil ve konuşma bozukluklarının farklı şekillerde sınıflandırılabilir. Bu bölümde dil ve konuşma bozuklukları, konuşma bozuklukları, dil bozuklukları ve merkezi işitsel işlemleme bozukluğu olarak ele alınmıştır. Konuşma bozuklukları temel olarak sesletim bozuklukları, akıcılık bozuklukları ve ses bozukluklarını kapsar. Akıcılık bozuklukları, konuşmanın ritim ve zamanlaması ile ilgili güçlüklerdir. Kekemelik ve hızlı bozuk konuşma akıcılık bozuklukları arasında yer alır. Ses bozuklukları gırtlaktaki sorunlardan kaynaklanan bireyin ses kalitesini ve kullanımını etkileyen problemlerdir. Dilin beş birleşeni olan ses bilgisi, biçim bilgisi, söz dizim bilgisi, anlam bilim ve pragmatiğin kuralları çocuğun dil yeterliliğinin olması için bu beş bileşende uzmanlaşması gerekir. Dil bozuklukları, dilin bu bileşenlerinden birinde ya da birkaçında uzmanlaşmadaki zorluklar ya da gecikmeler olduğunda gözlenir. Biçim bilgisini içeren bozukluklar ise biçim birimler ile ilgili sorunları kapsar. Söz dizimi ile ilgili sorunu olan çocuklar, sözcüğün çevresi ile ilgili kuralları ve özneyüklem uyumluluğu gibi dil bilgisinin farklı yönlerini edinmede güçlük çeker. Anlam bilgisi ile ilgili bozukluğu olan çocuklar; az sözcük dağarcığı gelişimi, uygun olmayan sözcük anlamları, çok anlamlı sözcüklerde sorunlar ve sözcüğün anlamını kavramada güçlük yaşarlar. Pragmatik sorunları olan çocuklar, dili farklı sosyal bağlamlarda anlama ve kullanmada zorluk yaşarlar. Merkezî işitsel işlemleme süreci işitsel bilgiyi nasıl kullandığımız ve yorumladığımız ile ilgilidir. Merkezî işitsel işlemleme bozukluğu kulak ve beynin birbirleri ile sorunsuz bir şekilde çalışamadığında ortaya çıkar. Dil ve konuşma bozukluklarının etiyoloji ve nedenleri birçok farklı geniş alt başlığa ayrılabilir. Bunları sınıflandırmanın bir diğer yolu organik ve işlevsel etiyolojiler ayırmaktır. Dil ve konuşma bozuklukları organik ve işlevsel nedenler dışında farklı olarak da sınıflandırılabilir. İletişim bozukluklarının etiyolojileri genellikle karmaşıktır. Nedenler doğuştan gelen bozuklukları; doğum öncesi yaralanma, tümörleri ve beyin ile kas sistemi ile ilgili sorunları ya da konuşma mekanizmasının kendisi ile ilgili problemleri kapsar. Hastalıklardan ya da travmatik durumlardan kaynaklanan iletişim problemleri edinilmiş bozukluklardır. İşitme kaybı, zihinsel yetersizlikler, öğrenme güçlükleri ve duygusal sorunlar genelde karşılaşılan iletişim bozuklukları ile bağlantılı olabilir. Dil ve konuşma bozuklukları olan çocuklar için eğitsel planlamayı etkileyen birçok faktör vardır [1]. Sınıf içinde planlama konusu, oturma düzenini, fiziksel çevreden uzaklaşmayı azaltma ve etkileşimli teknikler öğretme/öğrenme süreçlerini destekleme eğitsel planlama sırasında yapılabilecekler arasında yer alır.