Otizm Spektrum Bozukluğu Gösteren Öğrenciler

OSB Nedir?

OSB en yaygın gözlenen gelişimsel bozuklukların başında gelmektedir. OSB, erken çocukluk döneminden itibaren gözlenmeye başlanan sosyal etkileşim, iletişim ve davranış bozukluğudur.

Tanımı

Güncel tanım doğrultusunda, engel grupları içerisinde bulunan OSB, erken dönemde ortaya çıkan, sosyal etkileşim ve sosyal iletişimde bozukluk, sosyal etkileşim ve toplumsal ilişki geliştirmede sorunlar, basmakalıp ve yineleyici davranışlar ile ilgi alanlarında sınırlılık biçiminde karakterize olan ve bu sınırlılıkların zihinsel yetersizlik veya gelişimsel gerilik ile açıklanamadığı bir bozukluktur.

Nedenleri

OSB’nin tıbben nedeni tek bir faktöre bağlı olarak tamamıyla belirlenmiş değildir. OSB, nedenleri açısından her gün yeni araştırma bulgularının ortaya koyulduğu bir yetersizlik alanıdır. Yapbozun parçalarının tamamlanması gibi gün geçtikçe yeni bilgiler ile OSB’nin karmaşık doğası çözümlenmeye çalışılmaktadır.

Yaygınlığı

OSB’nin yaygınlık oranı OSB’nin toplum içerisinde her 100 kişideki görülme oranı anlamına gelmektedir. OSB son yıllarda hızla artış göstermiştir. 2000’li yılların başında OSB yaygınlık oranı her 150 çocukta bir (1/150) olarak tespit edilirken, 2014 yılında yaygınlık oranı her 68 çocukta bir (1/68), 2016 yılında ise her 59 çocukta bir (1/59) olarak tespit edilmiştir.

Sınıflaması

OSB’li bireyler, OSB’den etkilenme derecesine bağlı olarak birinci destek türünde a) destek gereksinimi olan; ikinci destek türüde b) yoğun destek gereksinimli olan; üçüncü destek türünde ise c) çok yoğun destek gereksinimli olan olmak üzere üç düzeyde bir destek sınıflama sistemi içerisinde sınıflandırılmaktadır.

Otizm Spektrum Bozukluğunun Özellikleri

Gelişimde bütünlük ilkesi oldukça önemlidir. Erken çocukluk döneminden itibaren birey farklı gelişim alanlarında farklı gelişim seviyelerinde bulunabilir. Ancak farklı gelişim alanlarındaki gelişim özelliklerine bütüncül bakılması, bireyin gelişim düzeyi açısından tipik gelişime ne kadar yakın olduğu veya tipik gelişimden ne kadar uzak olduğuna ilişkin bilgi sahibi olunmasını sağlar.

Sosyal Etkileşim Özellikleri

Sosyal etkileşim, yenidoğan döneminde çocuk ile ebeveyn arasında başlayan, ses, taklit, bakış alışverişlerinin ürünü olan doğal bir karşılıklı etkileşimin ürünüdür. Başta ebeveyn olmak üzere çevredeki kişilerin farkında olma ve nesnelerle oyun oynama süreci ile birlikte yetişkinin dikkatini çekme, yetişkinin kendisinin dikkatini nesnelere çekmesine yanıt verme, yetişkini taklit etme gibi doğal sosyal etkileşim davranışları bulunmaktadır.

İletişim Özellikleri

İletişim gelişimi, OSB’li çocukların tanı almadan önce yaşamlarının ilk yıllarından itibaren başlayarak tüm gelişim dönemlerinde sınırlılık yaşadığı bir alandır. Dili, yaygın olarak yiyecek, top vb nesne veya bir nesneyi döndürme veya çevirme gibi eylem isteği için kullanma eğilimindedirler.

Davranış Özellikleri

OSB’li bireylerde gözlenen temel sorun alanlarından biri ise tekrarlayıcı davranışların gözlenmesidir. Tekrarlayıcı davranışlar, nadiren bazı günlerde veya gün içerisinde sık olarak gözlenebilir. Ayrıca OSB'de günlük yaşamda sıradışı nitelikte birçok davranış gözlenebilir. Bu davranışların sık gözlenmesi, otizm spektrum bozukluğundan etkilenme düzeyinin yüksek olduğunun göstergelerinden biridir. OSB’li bireylerde aynılık veya günlük rutinlerine karşı aşırı bir ilgi gözlenebilmektedir. Bu durum törensel davranışların ortaya çıkmasına neden olmaktadır.

OSB'li Çocukların Eğitimleri

Özel eğitim alanında erken çocukluk döneminden başlayarak yetişkinlik dönemine kadar yer alan dönemlerde bulunan OSB'li bireylere beceri veya kavram öğretimi amacıyla geliştirilmiş öğretim yöntemleri bulunmaktadır. Bu yöntemler, son 60 yıldan buna geliştirilen yöntemlerdir. Bu yöntemlerden bir kısmı bilimsel dayanaklı, bir kısmı bilimsel dayanaklı olma yolunda olan, bir kısmı ise bilimsel dayanaklı olmayan veya bilimsel açıdan etkili olup olmadığına ilişkin henüz kanıt bulunmayan yöntemlerdir.

Uygulamalı Davranış Analizi Yaklaşımı

OSB'li çocuklara beceri veya kavram öğretimi amacıyla geliştirilen öğretim yöntemlerini içeren yaklaşımlardan biri olan uygulamalı davranış analizine (UDA) dayalı öğretim yaklaşımına bağlı öğretim yöntemleri, bilimsel dayanaklı olan oldukça köklü yöntemlerdir. Birçok araştırma sonunda UDA yaklaşımına dayalı öğretim yöntemlerinin, OSB’li bireylere beceri veya kavram öğretiminde etkili olduğu ortaya çıkarılmıştır. UDA uygulamaları yaygın olarak bireysel eğitim biçiminde uygulanmaktadır.

Doğal Davranışsal Gelişimsel Müdahale Yaklaşımı

OSB’li çocuklara öğretimi hedeflenen beceri veya kavramlar arasında sosyal etkileşim ve iletişim becerilerinin kazandırılması için yaygın olarak kullanılan diğer bir öğretim yaklaşımı ise doğal davranışsal gelişimsel müdahale yaklaşımıdır. Bu öğretim yaklaşımı; ortak dikkat, taklit, iletişim davranışları gibi sosyal iletişim becerilerinin öğretiminde etkili olduğunu gösteren araştırmalar bulunmaktadır. Bu yaklaşım, sosyal iletişim becerilerinin doğal ortamında öğretimini savunmaktadır. Öğretmen ve çocuk arasında sosyal etkileşim ve iletişimin karşılıklılığı son derece önemlidir.

Özel eğitim, OSB’li bireylerin temel sorun yaşadığı alanlara yoğunlaşan, öğrenme özelliklerini ve eğitsel gereksinimlerini dikkate alan bireysel veya grup eğitimleri ile yoğun ve kapsamlı biçimde sağlanmalıdır. Erken dönemden itibaren kapsamlı özel eğitim desteğinin sağlanması, akranları ile birlikte eğitim ortamlarında eğitimlerine mümkün olduğunca devam desteğinin sağlanması ve ebeveynlere bilgi ve sosyal desteğin sağlanması yoluyla OSB’nin birey üzerindeki etkileri en az seviyeye indirilebilir.