Okuma Parçaları V

Okuma Parçası I

Bir Avrupa İhtilâfının Takarrübü -Rusya’nın Ric‘at -ı Siyâsiyyesi

Bu parçada 1877- 1878 Osmanlı -Rus Savaşı sonunda imzalanan Ayastefanos Antlaşması hakkında bilgiler verilmiştir. Türkiye için hayatının sonu anlamına gelen bu antlaşmaya İngiltere ve Avusturya’nın politikalarına ters düştüğü için itiraz ettiği anlatılmıştır. İngiltere’nin Avusturya’dan daha önce Rusya’ya müracaat ederek yeni bir kongre açılması teklifinin de aktarıldığı parçada ayrıca; Rusya’nın cevabının olumlu olmadığından bahsedilmiştir. Bunun nedenini ise Rusya’nın Avusturya ile anlaşma ümidini taşımasından kaynaklı olduğu belirtilmiştir. Parçanın ilerleyen kısmında ise Rusya devlet adamlarının Avusturya’ya; Bosna ve Hersek’in Avusturya tarafından işgali ile birlikte Bulgaristan’ın da Avusturya’nın muhtariyetine verilmesi ve bağımsızlığı tasdik olunan Sırbistan ile Karadağ’ın Viyana kabinesine bağlanması şeklindeki tekliflerinden bahsedilmiştir.

Okuma Parçası II

Yunanistan’daki Esirlerimizin Vaz'iyyet -i Elîmesi

Hilâl -i Ahmer Mecmuası’ndan alınan bu parçada; Büyük Taarruz esnasında Yunanlılar tarafında esir edilen Türk askerlerinin durumu anlatılmaktadır. Anadolu’ya işgalci olarak giren Yunan ordularının esir ettikleri Türklere çeşitli zulümler yaptığından bahsedilen parçada; İsviçreli Mühendis Mösyö Oscar Lozikanan’ın hatıralarından alınan bilgilere dayalı olarak olaylar aktarılmıştır. Burada Oscar Lozikanan’ın Simav’da iki yıl mühendislik yaptığı, ancak Simav’ın Yunan askeri tarafından işgali üzerine onlar tarafından esir alınarak Yunanistan’ın Milos Adasına gönderildiği, daha sonra da Fransız İstanbul Fevkalade Mümessili’nin teşebbüsü üzerine serbest bırakılarak İstanbul’a geldiği belirtilmiştir. Yine parçada; Lozikanan’ın verdiği bilgilere göre Milos adasında Eylül 1922 ayı itibariyle Trakya’nın değişik yerlerinden gelmiş 3.800’ü bulan Türk sivil esirlerin sayısı birkaç ay sonra 2.400’e düştüğü bunun nedeninin ise esirlerden 600 kadarının denize atmaları ve 200’ünün de açlık ve dayaktan hayatlarını kaybetmiş olmalarından kaynaklandığı ifade edilmiştir. Parça son olarak yarı ölü halde bulunan seksen kadar esirin bir mağaraya kapatıldığı ve yaklaşık 500 esirin de açlıktan, soğuktan veya kötü muameleden dolayı vefat ettiği kaydedilmiştir.

Okuma Parçası III

Nutuk’tan

Bu parça Mustafa Kemal Atatürk’ün Büyük Nutuk adlı eserinden alınmıştır. Parçada Mustafa Kemal Paşa; Kazım Karabekir, Ali Fuat, Cevat ve Cafer Tayyar Paşalar ile Kasım 1924’te yaşanan askerlikten istifa krizini ele almaktadır. Burada ilk önce ordunun siyasetle ilgilenmesinin mahzuruna değinilmiştir. Bu doğrultuda Mustafa Kemal Paşa’nın teklifinin kabul edilmesi üzerine Cevat ve Cafer Tayyar Paşaların askeri vazifelerine derhal son verildiği belirtilmiştir. Kazım Karabekir ve Ali Fuat Paşaların ise Müdafaa- i Milliye Vekâleti (Milli Savunma Bakanlığı) tarafından tebliğ edilen emir gereğince yerlerine tayin olunan şahıslara görev teslimi yaptıktan sonra Meclis’teki çalışmalara katılabilecekleri ifade edilmiştir. Bu nedenle Meclis’te olan Kazım Karabekir ve Fuat Paşaların Meclis’ten çıkarıldığının da anlatıldığı parçada; Fuat Paşa’nın Konya’ya gittiğini, Kazım Karabekir Paşa’nın ise Meclis haricinde kalmaya mecbur edildiği aktarılmıştır. Parçada daha sonra Kazım Karabekir Paşa’nın Meclis ve Müdafaa -i Milliye Vekâleti’ne bu durumu şikâyet ettiği tezkerelere yer verilmiştir.

Okuma Parçası IV

Milli Tarihimizin Mevzu‘u

Bu parçada Mükrimin Halil Yinanç’ın Anadolu Mecmuası’nda çıkan “Milli Tarihimizin Mevzu‘u” adlı çalışmasının bir kısmı aktarılmıştır. Parçada Osmanlı Devleti’nin 16. yüzyılın sonlarında ve 17. yüzyılın başlarında hükümdarlık yapan Üçüncü Murad, Üçüncü Mehmed ve Birinci Ahmed devirlerinde Anadolu’da baş gösteren isyanların nedenleri üzerinde durulmuştur.

Bu dönemde isyan edenlerin başları Anadolu’nun eski beyzadeleri ve olduklarını vurgulayan parçada ayrıca, bunların birçoklarının Osmanlı Devleti’nin Anadolu’nun bazı bölgelerinde hâkimiyetlerine son verdiği bilgisine de yer verilmiştir. Yine bu parçada yeniçeri ocağı ve kapıkulu sistemi de eleştirilerek Osmanlı Devleti’nin Türk unsurundan ziyade Boşnak, Arnavut, Rum, Slav gibi unsurlara dayanmasının da bu isyanlara neden olduğu aktarılmıştır. Zamanla devletin idaresinin yeniçerilere geçmesiyle devlet idaresinde bulunan Türklerin mevkilerinden uzaklaştırılmaları hususuna da değinilen parçada, bunun toprak kayıplarının ana nedeni olduğu vurgulanmıştır.

Okuma Parçası V

Cihan Harbi ve Türkler

Bu parçada Türk Yurdu’nda basılan Cihan Harbi ve Türkler adlı parçanın bir kısmına yer verilmiştir. I. Dünya Savaşı’nda özellikle Rusya’nın hâkimiyeti altındaki Türklerin durumunun ele alındığı parçada; büyük savaş bittiğinde hangi taraf galip gelirse gelsin Avrupa’nın köklü bir değişime maruz kalacağı, siyasî, iktisadî ve hukukî alanlarda savaş öncesiyle sonrası arasında büyük farklılıklar görüleceği belirtilmiştir. Türkler, büyük savaşın ilk devresinde, kendi arzu ve iradeleriyle değil, yönetenlerin emirleriyle savaşa sürüldüklerine de değinilen parçada; Avusturya -Macar ve Alman sınırlarına karşı sürülen Rus orduları içinde en az iki yüz bin Türk- Müslüman neferi olduğu vurgulanmıştır. Yine burada Türkler ile Almanlarla savaşmasından Türklerin hiçbir menfaati olmadığı aktarılmış ve Türklerin Ruslara Almanlardan daha kin ve husumet besledikleri ifade edilmiştir. Parçada son olarak Osmanlı Türklerinin bu savaşta tarafsız mı kalacağı ya da bir tarafa mı iltihak edeceği meselesi üzerinde durulmuştur.

Okuma Parçası VI

Mekteb

Bu parçada mektebin, yani okulun özel bir tanımı yapılarak, sağladığı faydalar hakkında bilgi verilmiştir. Bu bağlamda parçada başlangıçta mektebin; cehaleti ortadan kaldıran bir yer olduğu kaynağını bilimden alan bir kurum olduğu vurgulanmıştır. Devamındaki ifadelerde ise mektebin insana ahlak ve ebedi bir saadet, manevi bir hayat veren mübarek ve mukaddes bir yer olduğu ifade edilmiştir. Parçada mektebin insanları terbiye eden, insanlığı öğreten özelliğinden ötürü sevilmesi gereken bir yer olduğu da ifade edildikten sonra, ilim ve marifet ve insanlığın gereği olan tüm yararlı bilgilerin öğretildiği mektebin bu sayede içinde yaşanılan topluma olan borcun ödendiği yer olduğu vurgulanmıştır. Parça da bu hususlar; “ilmi beşikten mezara kadar tahsil ediniz” ve “ilim Çin’de dahi olsa arayıp bulunuz” şeklindeki hadis -i şeriflerle de desteklenmiştir.

Okuma Parçası VII

Büyük Şahsiyet

Ahmet Refik (Altınay) tarafından kaleme alınan bu parçada ilk olarak; Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın hem Türk tarihine ve hem de başka milletlerin tarihine fevkalbeşer bir kişilik olduğu belirtilmiştir. Memleketin zor bir anında ve tam zamanında ortaya atılan bir kahraman olduğu da vurgulanan parçada Mustafa Kemal Paşa'nın ruhen hassas bir yapıya sahip bir karakter olduğu okumayı seven bir mütefekkir olduğu, bütün Avrupa gazetelerini ve mühim eserleri dikkatle okuduğu, güzel olan her şeyi sevdiği, düzenli bir hayatı olduğu cephede dahi mütalaa saatlerini hiçbir şeye ihlal ettirmediği gibi özelliklerinden bahsedilmiştir. Parçanın sonunda ise; O’nun düşünceli olduğu anlarda milletin kurtuluşuna yönelik çareler arayan planlar yaptığı belirtilmiş, bu doğrultuda seciyesi hakkında bilgiler aktarılmıştır.