Sıfat, Zamir, Zarf ve Edatların Yazılışı
Sıfatlar
İsimlerin h âl ve durumlarını bildiren, onların belirten ve niteleyen kelimelere sıfat denir.Sıfatlar kendi aralarında işlevlerine göre ikiye ayrılırlar. Bunlardan ilki niteleme sıfatları ikincisi ise belirtme sıfatlarıdır. Niteleme sıfatları, niteledikleri isimlerin sahip oldukları nitelikleri belirten sıfatlardır.
Türkçe karşılaştırma sıfatları kullanılırken fazlalık ve üstünlük durumlarını belirtmek için “en”, “pek”, “ziyade ” gibi derece zarfları kullanılmıştır. Bunların dışında Arapça dilinden Osmanlı Türkçesine geçmiş karşılaştırma sıfatları da mevcuttur.
Berkitme Sıfatları ise fiile eklenen –ağan, -egen, -kın, -kin, -ğın, -gin, -kan, - ğan, ve benzeri eklerle yapılan sıfatlar olup erken dönem Osmanlı Metinlerinde sıkça görülür.
Sıfatlarda küçültme, sıfatlara “–ce, -cik, -mtırak, -msi” küçültme ekleri getirilerek yapılır. Tam olmayan tama yakın anlamı vardır.
Bir nesne veya varlığı, kendine ait niteliklerin dışında özel niteliklerle belirten sıfatlara, belirtme sıfatı adı verilir. Soru sıfatları ise bir ismi soru ile belirten sıfatlardır. Belirsiz sıfatlar varlıkları tam olarak değil de aşağı yukarı, yaklaşık, belli belirsiz belirten sözcüklerdir. Sıra sayı sıfatları ise Nesnelerin sırasını ve derecesini belirten kelimelere Sıra sayı sıfatları denir
Sıfatlar biçim açısından yalın, türemiş ve birleşik olarak üçe ayrılır. Hiçbir ek almayan veya birleşik olmayan sıfatlar, yalın veya basit olarak adlandırılır. Osmanlı Türkçesinde en fazla kullanılan biçimsel sıfat türü, türemiş sıfatlardır. Arapça ve Farsça bir takım ön ve ardıl eklerle yapılmış türemiş sıfatlar da Osmanlı Türkçesinde kendisine yer bulmuştur. Osmanlı Türkçesinin sahip olduğu pek çok sıfat isimlerden ve fiillerden eklerle türetilmiş sıfatlardır.
Zamirler
Zamirler, cümlede nesnelerin ve kimselerin adları yerine kullanılan ve onların yerine getirdiği bütün işlevleri yerine getirebilen isim soylu kelimelerdir.
Şahıs zamirleri, ben, sen, o, biz, siz ve onlardır. Şahıs zamirleri, işaret sıfatları ile karıştırılmamalıdır. Dönüşlülük Zamirleri, cümledeki eylemin, özne tarafından yapıldığını gösteren zamirdir. İşaret Zamirleri, şahıs adları dışındaki nesne ve kavramların yerini işaret olarak belirten kelimelere “işaret zamiri ” denir. Hem işaret etmek, göstermek hem de isimin yerini tutan bu işaret zamirleri Osmanlı Türkçesinde yakın için بو bu, اشبو iş bu, az uzak için شو şu, شول şol, daha uzak için ise اول ol, او o’dur. Soru yoluyla isimlerin yerini tutan zamirlere soru zamirleri denir. “Ne, نه” , “ kim, كیم” soru kelimeleri ve bunların çekimlenmiş şekilleriyle “hangisi هانكیسى” gibi soru kelimeleri soru zamiri olarak kullanılmaktadır. Yerini aldığı varlık veya nesnelerin ne olduğu tam olarak belli olmayan, sayısı ve ölçüsü hakkında net rakam ortaya koymayan; kimseleri ve nesneleri belirsiz bir şekilde temsil eden zamirler belgisiz zamirlerdir. Osmanlı Türkçesinde biri Türkçe كم/كیم kim, diğeri farsça kökenli olan كه ki olan iki ilinti zamiri vardır
Zarflar
Sıfatların anlattıkları vasfı (niteliği), fiillerin anlattıklarını açıklayan ve değiştiren isim sınıfından kelimelerdir. Hâl Bildiren Zarflar, Cümledeki fiillerin anlamını hâl ve durum bakımından tamamlayan zarflardır. Nicelik bildiren Zarflar, Cümle içerisinde sayılabilen, ölçülebilen, azalıp, çoğalabilen durum ve eylemleri ifade etmek için kullanılan zarflardır. Yer ve Yön Zarfları, Cümledeki eylemlerin yerini, yönünü belirtmek için kullanılan sözcükler yer ve yön zarfıdır. Zaman Zarfları, Cümle içindeki eylemleri zaman açısından belirten sözcüklerdir. Soru Zarfları, Soru zarfları, cümledeki fiilleri ne, nasıl, ne biçim, nice, hani, nereden, ne denli, ne kadar gibi sorular ile belirten zarflardır. Sayı ve sıra bildiren zarflar cümle içerisinde isimlere sorulan “kaç” sorusuna alınan cevap sayı belirten zarfları, isimlere sorulan “kaçıncı ” sorusu ise sıra bildiren zarfları belirtmektedir.
Edatlar
Yalın hallerinde herhangi bir anlam taşımayan öncesindeki kelimeyle bağlantı kurarak cümle içinde anlam yüklenen sözcüklere edat denir.