Islahat Fermanı ve Dış Müdahaleler (1856 -1876)

Islahat Fermanı, Batılı Devletlerin, Osmanlı tebaası olan gayrimüslim vatandaşların Müslümanlar ile aralarında bulunan siyasi ve hukuki farkların giderilmesi amacıyla Osmanlı Devletinden istekte bulunmaları üzerine hazırlanan bir fermandır.

Islahat Fermanı, Osmanlı Sultanı Abdulmecid döneminde 18 Şubat 1856 tarihinde ilan edilmiştir. Fermanın maddelerinde Müslümanlar ile ilgili yenilik ve düzenlemeler bulunmamaktadır. Sadece gayrimüslimler ile ilgili düzenlemeler söz konusudur.

Islahat Fermanı’nın yayınlanmasının en önemli sebebi olarak Kırım Harbi gösterilmektedir. Kırım Harbinin sebepleri arasında yer alan Makamât -ı Mübareke olarak adlandırılan Kutsal Yerler Meselesidir. Kudüs ve çevresinde Hz. İsa’nın doğduğu, büyüdüğü, Hıristiyanlığın ilk yayıldığı ve O’nun öldürüldüğü yerler Hıristiyanlar tarafından kutsal sayılmaktaydı. Kutsal Yerler arasında; “Kamame Kilisesi, İsa’nın Kabri, Meryem’in türbesi ve bitişiğindeki bahçe, Beytü’l -Lahim’deki büyük Kilise, Tahunü’l -Atik adlı alan ve oradaki mahzenler, Mağaratü’r -Reate ve etrafındaki arazi, Hz. İsa’nın mezarı sanılan yer ve etrafı, Mağarat’ül -Mehd ve Hacer -i Mugtesil” bulunmaktaydı.

Kutsal yerler ile en çok ilgilenen devlet Fransa’ydı. Fransa, Katoliklerin hamisiydi. 1740 kapitülasyonlarıyla Fransa, Katoliklerin kutsal yerlerdeki ayrıcalık ve yetkilerinin belirtilmesini sağlamıştı. Bunun yanısıra 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması ile Rusya da Ortodoksların hamiliğini alacak ve onlarla ilgili birtakım ayrıcalıkları Osmanlı’dan elde edecekti.

Kutsal Yerler Meselesini halletmek için bir komisyon oluşturuldu. Komisyona Katolik ve Ortodoks temsilcileri de katılmıştır. Osmanlı Devleti, 9 Şubat 1852’da yayınladığı ferman ile mevcut satatükonun devam ettiğini bildirmesine rağmen Rusya, bu konuda ferman istemiştir. Mesele bu tarihten itibaren Fransa ile Rusya arasındaki mücadeleye dönüşecektir. Osmanlı Devletinin, Kutsal Yerler Meselesinde Fransa’yı haklı gören komisyonun kararlarını kabul ederek 9 Şubat 1852 tarihli fermanı yayınlaması, bu meselenin Fransa lehine sonuçlanması anlamına gelmektedir. Bu hadise Rusya’yı derinden yaralamıştır. Böylece Kırım Harbinin çıkmasına zemin hazırlanmıştır.

Rusya, Prens Mençikof’u bir elçilik heyetiyle İstanbul’a yollamış ve bazı isteklerde bulunmuştur. İstekleri kabul edilmesine rağmen yeni isteklerde bulununca bu istekleri reddedilmiştir. Rus Çarı I. Nikola, Ortodoksların koruyucusu olarak bazı önlemler alacağını ve Eflak - Boğdan’a gireceğini bildirmiştir. 22 Haziran 1853’te savaş ilan etmeksizin, Osmanlı toprağı olan Eflak ve Boğdan’a Rus askeri girmiştir. Başlangıçta Osmanlı Devleti protesto ile yetindi. Viyana’da savaşı önlemek için görüşmeler yapıldı. Görüşmelerden sonuç alınamayınca Osmanlı Devleti, 4 Ekim 1853’te, Rusya’ya resmen savaş ilan etti.

Tuna cephesinde Ruslar mağlup edildi. Avusturya, geçici olarak Eflakve Buğdan’ı işgal etti. Ruslar’a tam darbe vurabilmek amacıyla İngiltere, Fransa ve Osmanlı Devleti, Rusları Kırım’da mağlup etmeyi düşündüler. Osmanlı Devleti ile müttefikleri İngiltere ve Fransa, Rusları Sivastopol’de ağır bir yenilgiye uğrattılar ve 10 Eylül 1855 tarihinde Sivastopol’e girdiler. Osmanlı kuvvetlerinin başında bulunan Serdar -ı Ekrem Ömer Paşa da Rusları, Eupatoria’da mağlup etmiştir. Kırım Savaşı esnasında Piyemento Devleti de Osmanlı Devleti, İngiltere ve Fransa’nın yanında savaşa girmiştir.

30 Mart 1856 tarihinde Paris Barış Antlaşması imzalanmıştır. Antlaşmaya imza atan devletler arasında İngiltere, Fransa, Osmanlı Devleti, Rusya, Avusturya, Prusya ve Piyemento bulunmaktadır. Antlaşma 34 maddeden ibarettir.

Kırım Savaşının sonunda Paris’te barışın esaslarını görüşecek bir kongre toplanacaktı. Bu kongreden önce Sadrazam Âli Paşa, Hariciye nazırı Fuad Paşa ve Şeyhülislam Arif Bey ile İngiltere, Fransa ve Avusturya elçilerinin bulunduğu bir komisyon kurularak yapılacak düzenlemeler için toplandı. İstanbul’da bulunan İngiliz elçisi Stratford Canning komisyonda oldukça etkiliydi. Bu komisyonda yapılacak ıslahatlar görüşülmeye başlandı ve birtakım tartışmalardan sonra 18 Şubat 1856 tarihinde Islahat Fermanı ilan edildi.

Islahat Fermanı ile Tanzimat Fermanı arasında bir karşılaştırsak Tanzimat Fermanı’na göre Islahat Fermanı daha ayrıntılı olarak hazırlanmıştır. Tanzimat Fermanı bütün Osmanlı toplumunu ilgilendiren kararlar içerirken, Islahat Fermanı sadece gayrimüslim vatandaşlar ile ilgili kararlar içermektedir. Islahat Fermanı, batılı devletlerin isteği ve onlarla birlikte hazırlanırken Tanzimat Fermanı ise Osmanlı devlet adamları tarafından hazırlanmıştır.

Islahat Fermanı’nın ilanına hem Müslümanlar, hem de gayrimüslimler tepki göstermişlerdir. Bu tepkiler, bir takım olaylara yol açmıştır. Bu olaylara batılı devletler müdahalelerde bulunmuşlardır.