III. Selim Dönemi ve Islahatlar (1789 -1807)

Fransız İhtilali’nin yapıldığı 1789 yılında Osmanlı Devleti’nde III. Selim tahta çıktı. III. Selim dış politikada denge politikası izlemiş, bir Avrupa devletiyle savaşırken diğeriyle ittifak yapmıştır. İçeride ise askerî ve sivil bütün alanlara yaydığı reformlarla uğraşmıştır.

1787-1792 Osmanlı-Rus ve Avusturya Savaşlarının Devamı

III. Selim’in Rusların üzerine gönderdiği ordu 1 Ağustos 1789 tarihindeki Fokşan Savaşı’nda yenildi. Bunun intikamını almak üzere hareket eden ordu da aynı akıbete uğradı.

Osmanlı Devleti düşman karşısında askerî üstünlük sağlayamayacağını anlayınca, bunların hasmı olan devletlerle ittifak yoluna gitti. Rusya’ya karşı 11 Temmuz 1789 tarihinde Osmanlı -İsveç, 31 Ocak 1790’da Osmanlı - Prusya anlaşmaları imzalandı.

Bâbıâli Avusturya ile 1790’da Reichenbach Mütarekesi’ni ve 1791’de de Ziştovi Antlaşması’nı Rusya ile de 10 Ocak 1792 tarihinde Yaş Antlaşması’nı imzaladı.

Osmanlı Devleti Kırım’ı geri almak için girdiği savaşta yenildiği gibi yeni topraklar kaybetti. Grek Projesi gerçekleşemese de Rus yayılmacılığının tehlikeli boyuta vardığı görüldü.

Osmanlı-Fransa İlişkileri

Napolyon Bonapart Fransa’ya Akdeniz’de bir sömürge alanı kazandırmak ve deniz ticaretine egemen olmak amacıyla 1798’de Mısır’ı işgal etti.

Osmanlı’nın imdadına müttefiki İngiltere yetişti. Amiral Nelson Ebukır Limanı’nda Fransız donanmasını çökertti. Bâbıâli Fransa’ya harp ilan etti.

Bâbıâli Fransa’nın düşmanları olan Rusya ve İngiltere ile anlaşmalar imzaladı. Rusya filosunu ilk defa Boğazlardan geçirdi. İngiltere ise Akdeniz’deki üstünlüğün kendisine geçmesinin yolunu açtı. İki -Sicilya Krallığı ile anlaşma imzalanarak Fransa’ya karşı dört devletten oluşan İkinci Koalisyon kuruldu.

Koalisyon güçleri yedi adayı Fransa’nın işgalinden kurtardılar. Yediada Cumhuriyeti kuruldu. Adaların Türkiye’nin himayesinde ve Rusya’nın kefaletinde bulunacağını içeren İstanbul Antlaşması 21 Mart 1800 günü imzalandı. Napolyon’un Suriye seferi Cezzar Ahmed Paşa’nın direnişiyle amacına ulaşamadı.

Napolyon Mısır’a döndükten sonra yerine General Kleber’i bırakarak Paris’e kaçtı. Kleber Bâbıâli’yle uzlaşma yoluna gitti. 31 Ocak 1800 tarihli El -Ariş Sözleşmesi’ne göre, Fransa Mısır’dan çekilmeyi kabul etti .İngiltere’nin bununla yetinmemesi üzerine tekrar savaş başladı. General Kleber Heliopolis Savaşı’nda Osmanlı ordusunu yendi. Bu sırada Kleber öldürüldü.

Kleber’in yerine gelen General Menou 30 Ağustos 1801 tarihinde Türk -İngiliz ittifakına teslim oldu. İskenderiye Sözleşmesi imzalandı. Fransa elindeki bütün şehir ve istihkamları boşaltmayı kabul etti. 25 Haziran 1802’de Paris Antlaşması imzalandı.

Mısır seferinin sonucunda, Türkiye savaş öncesi sınırlarına yeniden kavuştu. Fransa emeline ulaşamadığı gibi, Doğu Akdeniz ve Ortadoğu üzerindeki etkinliğini İngiltere ve Rusya'ya kaptırdı. Sakin bir hayat süren Doğu Akdeniz’in ve Ortadoğu’nun istikrarı bozuldu.

Rusya ve İngiltere ile Yeni Savaşların Başlaması

Osmanlı hükümeti Rusya’nın Balkanlar hayalini ve İngiltere’nin Mısır’da yerleşme hesaplarını bildiğinden bu iki tehlikeye karşı Fransa’ya yaklaştı. Napolyon’un imparator unvanını tanıdı.

İstanbul - Paris yakınlaşması Rusya ve İngiltere’yi kızdırdı. Çar Aleksandr Eflak ve Boğdan’ı işgal etti. İngiliz donanması Çanakkale Boğazı’ndan Marmara’ya girdi. Fakat halkın ve askerin direnciyle karşılaşınca İstanbul saldırısından vazgeçip Mısır’a yöneldi. Bâbıâli 22 Aralık 1806’da Rusya’ya savaş ilan etti.

İç İsyanlar

Anadolu’daki güçlü ayan ailelerinden başka, Rumeli’de birtakım âyanlar siyasi ve sosyal hayatta sorun olmaya başladılar.

Sırplar 1804 Şubat’ında Kara Yorgi başkanlığında silahlı isyana kalktılar. Bağımsızlık düşüncesini yansıtan taleplerini Bâbıâli kabul etmedi. Rusya Sırpları desteklerken, Avusturya, Rusların himayesinde bir Sırp devleti kurulmasına karşı çıktı.

Vehhabiler birtakım yerleri ele geçirdikten sonra 1802’de Mekke’ye hareket ettiler. Bâbıâli sorunu yerel güçlerle çözmek istedi. Fakat bunlar başarılı olamadılar. Vehhâbîler Medine’yi yağmaladılar, 1806’da Mekke’yi ele geçirdiler.

Nizâm-ı Cedîd Islahatı

Avrupa usulünde eğitilip donatılmış, diğer birliklerden bağımsız Nizâm -ı Cedîd ordusu kuruldu. Cebeci, topçu, arabacı, humbaracı ve lağımcı gibi eski ocakların ıslahına çalışıldı. Âtıl veya kısmen çalışamaz durumdaki tersaneler işlevsel hale getirildi. Umûr -ı Bahriye Nezareti kuruldu.

Mühendishane -i Bahrî -i Hümâyûn’un teknik donanımı ve öğretim kadrosu güçlendirildi. 1795 yılında Mühendishane -i Berrî -i Hümâyûn kuruldu. Bunun bünyesinde açılan matbaada ve Müteferrika Matbaası’nda yeniden kitap basımına başlandı.

Nizâm -ı Cedîd reformlarını finanse etmek ve oluşturulan kurumları yaşatmak için gerekli kaynakların yaratılması amacıyla “İrâd -ı Cedîd” adıyla yeni bir hazine kuruldu.

Vergi kaçakçılığını önlemeye, yerli üretimi teşvike ve tasarrufa yönelik düzenlemeler yapıldı. Hububat Nezareti kuruldu.

Vezirlerden taşradaki memurlara kadar çeşitli görevlilerin atanmasında rüşvet ve kayırmacılık gibi gayrimeşru yolların önlenerek liyakat, ahlak ve yetenek gibi özellikleri gözeten ölçütler getirildi.

Tarihte ilk defa olarak Avrupa’nın dört önemli başkentinde daimî elçilikler açıldı.

Kabakçı Mustafa İsyanı ve III. Selim’in Sonu

Savaşlarda alınan başarısızlıkların da etkisiyle halkın, devlet adamlarının, ulemanın ve askerî ocakların içinde yer aldığı geniş bir muhalefet doğdu.

Nizâm -ı Cedîd’in Rumeli’de de kurulması kararı üzerine gizli bir reform karşıtı olan Sadrazam İsmail Paşa’nın kışkırtmasıyla Rusçuk Ayanı Tirsiniklioğlu İsmail Ağa buna engel oldu.

Sadaret Kaymakamı Köse Musa Paşa ile Şeyhülislam Topal Ataullah’ın kışkırttığı, İstanbul Boğazı’nı savunmakla görevli yeniçeri yamakları 1807’de Kabakçı Mustafa önderliğinde ayaklandılar. III. Selim Nizâm -ı Cedîd’in kaldırıldığını açıkladı. Ardından tahttan indirildi. III. Selim daha sonra hayatını kaybetti ama ardıllarına bir zihniyet dönüşümü bıraktı.