Sultan III. Ahmed Dönemi (1703-1730)
IV. Mehmed ve Rabia Emetullah Gülnuş Sultan’ın oğlu olarak 31 Aralık 1673’te dünyaya gelen Sultan III. Ahmed, Edirne Vak‘asından sonra 1703’te Edirne’de tahta geçti. Saltanatının ilk günleri İstanbul’da huzur ve sükûneti sağlamakla geçti.
Sadrazam İbrahim Paşa'nın İcraatı
Sadrazam İbrahim Paşa Pasarofça Antlaşması’ndan sonra ülkeyi barış içerisinde kalkındırmaya önem verdi. Alınan tasarruf tedbirleri ile mali durum düzeldi ve Anadolu’da imar faaliyetlerine hız verdi. İstanbul’da mesire yerleri inşa ettirmeye başladı. Sâdâbâd, İstanbul’un en rağbet edilen yeri oldu. İstanbul’da yangınları önlemek için tulumba teşkilât kurdurdu. İstanbul’da 1727 yılında ilk Türk matbaasının kuruluşuna izin verdi.
Osmanlı-Rus Münasebetleri, Prut Seferi ve Antlaşması: Daha önce Azak kalesini ele geçiren Rus Çarı I Petro güçlü bir donanma ve Kırım çevresinde inşa ettiği kalelerle Kırım’ı baskı altına aldı. Lehistan krallığı sebebiyle çıkan İsveç-Rus savaşında XII. Şarl’ın Poltova’da Çar I Petro’ya yenilerek Osmanlı topraklarına sığınması üzerine Rus orduları Osmanlı sınırlarını ihlal edince bu devlete savaş açıldı. Prut savaşında yenilgiye uğratılan Rusya ile yapılan 1711 Prut Antlaşması'na dayanarak Azak Kalesi geri alındı ve Ruslar’ın İstanbul’da elçi bulundurma hakkı sona erdi. Rusların kuşatmadan bu antlaşmaya kurtulmasının sorumlusu olarak görülen Sadrazam Baltacı Mehmed Paşa 20 Kasım 1711’de azledildi ve yerine Yusuf Paşa getirildi.
Mora Seferi ve Varadin Mağlubiyeti: Rusya’dan Azak ve çevresini geri alan Osmanlı Devleti, 1714’te Venediklilerin elinde bulunan İstendil Adası ile Mora Yarımadası ele geçirdi. Girit’te henüz ele geçirilememiş olan bazı yerler fethedildi. Venedik’in Karlofça Antlaşması ile kazandığı toprakları kaybetmesi üzerine Avusturya, Osmanlı Devleti’nden Venedik’e verilen zararların tazmin edilmesini isteyince Osmanlı Devleti Avusturya’ya savaş açtı. Sadrazam Ali Paşa komutasındaki ordu Avusturya kuvvetleri karşısında 5 Ağustos 1716’da Varadin Savaşı’nda kayıplar vererek geri çekilmeye başladı. Orduyu durmaya çalışan Sadrazam Ali Paşa şehid oldu. Bu dönemde Korfu üzerine gönderilmiş olan Osmanlı kuvvetleri de başarısız olduğu gibi Macaristan’da bulunan Temeşvar kalesi de Avusturya’nın eline geçti.
Macar Rakoczi Ferenc'in İlticası: Osmanlı Devleti 1703-1711 yılları arasında Avusturyalılara karşı mücadele eden ve başarısız olunca Fransa’ya iltica etmiş olan Erdel Prensi Rakoczi Ferenc’i Varadin yenilgisinden sonra Erdel ve Macaristan krallığını kendisine vermek üzere, 1716’da Edirne’ye getirdi. Ancak Belgrad’ın kaybedilmesi üzerine Tekirdağ’da tutulan Rakoczi 1734’te burada vefat etti.
Belgrad’ın Kaybedilmesi ve Pasarofça Anlaşması: 12 Haziran 1717’de sefere çıkan Veziriazam Halil Paşa Niş’e geldiğinde Avusturyalıların Belgrad’ı kuşattığı haberini aldı. Kale komutanının acil yardım isteğine rağmen sadrazamın kararsız kalması üzerine Prens Eugene komutasındaki Avusturya orduları 17 Ağustos 1717 tarihinde baskın şeklinde Osmanlı ordusuna saldırı gerçekleştirdi. Sadrazam yenilgi üzerine önce Semendire daha sonra da Niş’e çekildi. Yardım alamadığı için daha fazla direnemeyen Mustafa Paşa 20 Ağustos 1717 tarihinde Belgrad’ı teslim etti. Sadrazamlıktan azledilen Halil Paşa'nın yerine Nişancı Mehmed Paşa getirildi ve daha sonra 9 Mayıs 1718’de Nevşehirli Damad İbrahim Paşa sadrazam oldu. İngiltere ve Hollanda elçilerinin temasları sonucunda Osmanlı Devleti ile Avusturya ve Venedik arasında 21 Temmuz 1718’de Pasarofça’da antlaşma imzalandı.
Banat bölgesi, Eflak’ın batı yarısı, Belgrad ve Kuzey Bosna Avusturya’ya bırakıldı. Venedik ile imzalanan anlaşmaya göre Mora yarımadası Osmanlı Devleti’nde kalacaktı.
Sadrazam İbrahim Paşa'nın İcraatı: Sadrazam İbrahim Paşa Pasarofça Antlaşması’ndan sonra ülkeyi barış içerisinde kalkındırmaya önem verdi. Alınan tasarruf tedbirleri ile mali durum düzeldi ve Anadolu’da imar faaliyetlerine hız verdi. İstanbul’da mesire yerleri inşa ettirmeye başladı. Sâdâbâd İstanbul’un en rağbet edilen yeri oldu. İstanbul’da yangınları önlemek için tulumba teşkilât kurdurdu. İstanbul’da 1727 yılında ilk Türk matbaasının kuruluşuna izin verdi.
Osmanlı-Safevi Münasebetleri: 1718 Pasarofça Antlaşmasının imzalandığı sırada Safeviler doğudan Afganistan’daki Mir Mahmud, kuzeyden de Ruslar’ın tehdidi altındaydı. Bu durum karşısında Osmanlı Devleti İran sınırını güvenlik altına almak için daha önce Safevilere bırakılmış toprakların alınmasına karar verildi. Rusya ile karşı karşıya gelmek istemeyen Osmanlı Devleti, Çar I. Petro’nun Osmanlı Devleti ile savaşmaya niyeti olmadığı anlayınca Nisan 1723’te Safevilere savaş ilan ederek Tiflis ele geçirdi. Bu sırada Ruslar da Bakü’ye girdi. Osmanlı ve Rus kuvvetlerinin Kafkasların doğusunda çatışmasını çıkarlarına uygun görmeyen Fransa’nın arabuluculuğu ile 23 Haziran 1724’teiki ülke arasında İstanbul’da imzalanan anlaşma ile Osmanlı ordusu Gence, Nahcivan, Hoy Revan Merend Selmas Sine Kirmanşah, Nihavend ve Hemedan’ı ele geçirdi. Dağıstan ile Bakü ve çevresi Rusya’ya bırakılmış oldu. İran’ın doğusunda bulunan Eşref Han’da Osmanlı Devleti’nin İran’dan ele ele geçirdiği yerleri korumasını kabul etti. Fakat Eşref Han, bertaraf eden II. Tahmasb Osmanlıların elinde bulunan Tebriz ve Hemedan’ı da ele geçirdi.
Patrona Halil İsyanı: İran’a yönelik sefer için ordu Üsküdar’da uzun süre bekletilmesini bahane eden Patrona Halil ve arkadaşlarının çıkarttığı isyan sonucu padişah Nevşehirli İbrahim Paşa ve damatları boğdurularak asilere teslim etti.
Lale Devri ve Bazı Gelişmeler: Osmanlı tarihinde Lale Devrinde (1718-1730) batı başkentlerine geçici elçiler gönderildi. İstanbul’da 1727 yılında ilk defa Türkçe kitap basan matbaa kuruldu. Yalova’da kâğıt, İstanbul’da çini fabrikası açıldı. Tulumbacı Ocağı oluşturuldu. İstanbul’da mesire yerleri, köşkler, yalılar inşa edildi.
Sultan III. Ahmed'in Tahttan Feragati, Şahsiyeti ve Vefatı: Asilere karşı koyamayan Sultan III. Ahmed, 1 Ekim 1730’da tahtı I. Mahmud’a bırakmak zorunda kaldı. Saltanatının ilk döneminde bazı seferlere katılan padişah Lale devri ile birlikte vaktini eğlence ve çeşitli oyunlarla geçirdi. İyi bir hattat olan ve necip mahlasıyla şiirler yazdı. 24 Haziran 1736 tarihinde vefat etti.