Klasik Dönem Osmanlı Hazineleri

Hazine, Osmanlı imparatorluğunda devlete ait para, kıymetli evrak ve mücevheratın korunup sakladığı yerdir. Klasik dönemde Osmanlı Hazinesi temelde iki kısma ayrılmıştır. Dış hazine olarak ifade edilen Devlet hazinesi niteliğinde olan Hazine Âmire (Bîrûn Hazinesi) diğeri de iç hazine şeklinde tanımlanan Hazine-i Hassa ya da Enderûn Hazinesidir. Dış hazine devlete ait harcamaların yapıldığı hazine niteliğindedir. İç hazine ise padişaha ait olup gerektiğinde dış hazineye borç veren ihtiyat hazinesi gibi işlev görmüştür.

Tek Hazineli Dönemde Osmanlı Hazineleri

Enderûn Hazinesi (İç Hazine)

İç hazine, Osmanlı padişahlarının şahsi gelir ve giderlerinin idare edildiği kurumdur. İç hazine temelde nakit paranın, değerli taşların ve kıymetli eşyaların muhafaza edildiği bir mahzen şeklinde tasarlanmıştır.

Enderûn Hazinesi kendi içinde yedi bölüme ayrılmıştır. Bunlar Has Oda Hazinesi, Bodrum Hazinesi, İfraz Hazinesi, Çilhâne Hazinesi, Hilʻat Hazinesi, Ceyb-i Hümayun Hazinesi ve Istabl-ı Âmire (Raht) Hazinesidir.

Has Oda Hazinesi

Has Oda, Topkapı Sarayı’nda Enderûn kademelerinin sonuncu sırasında olup Fâtih döneminde kurulmuştur. Has Oda’da bulunan Has Oda Hazinesi’ne acil nakit ihtiyacında başvurulurdu.

Bodrum Hazinesi

Bodrum Hazinesi'nde altın, gümüş külçe ve çubuklar bulunurdu. Bu külçeler ve çubuklar ihtiyaç halinde para basımında kullanılmaktaydı.

İfraz Hazinesi

İfraz Hazinesi'nde Osmanlı piyasalarında kullanılan çeşitli tipteki paralar muhafaza edilirdi. Bu paralar piyasanın ihtiyaçları halinde sarf edilmek üzere kullanıma sunulurdu.

Çilhane Hazinesi

Bu hazinede çok değerli kumaşlar, kıymetli tekstil malzemeler, koku, parfümeri ürünleri ve Osmanlı Devleti’ne hediye olarak gelen eşyalar burada muhafaza edilirdi.

Istabl-ı Âmire (Raht Hazinesi)

Istabl-ı Âmire’nin kurumsal yapısı içindeki önemli birimlerden biri de raht hazinesi ya da has ahır hazinesidir. Bu kısımda sarayın nakliye işlerinde kullanılan hayvanların eyerleri ve koşum takımları muhafaza edilirdi.

Ceyb-i Hümayun Hazinesi

Harem-i Hümayun Hazinesi olarak da ifade edilen Ceyb-i Hümayun Hazinesi diğer iç hazinelerin aksine bir ihtiyat hazinesidir. Hümayun akçesi adı altında padişahların kişisel harcamalarını için sarfedilmiştir.

Padişahlar Ceyb-i Hümâyûn Hazinesi'nden nakit talep ettiği zamanlarda kendilerinde bulunan mühr-i hümâyûnları ile hangi sikkeden ne kadar aldıklarına dair bir tesellüm tezkiresi hazırlayıp mühürleyip teslim ederlerdi.

Hil‘at Hazinesi

Hil‘at giydirme usulü Osmanlı bürokrasisinde çeşitli devlet görevlerine tayinlerde, görevlerin tasdik edilmesinde, padişaha bağlılıklarını gösterenlere ya da görevlilere yapılan taltif, tebrik ve teşvikler gibi durumlarda kullanılmıştır. Bu hil‘atlar Hil’at Hazinesi’nde muhafaza edilirdi.

Hazine-i Âmire - Bîrûn (Dış Hazine)

Devletin asıl hazinesi niteliğinde olan Bîrûn Hazinesi gelirlerin toplandığı ve harcamaların belirli kanunlara göre yapıldığı maliye teşkilatının en önemli bir müesseseydi. Bîrûn Hazinesi'nin idaresi, padişah tarafından görevlendirilen sadrazam ile maliye teşkilatının en yetkilisi olan başdefterdar tarafından yürütülmüştür.

Çok Hazineli Dönem

İrâd-ı Cedîd Hazinesi

Osmanlı Devleti’nde uygulanan geniş kapsamlı bu ıslahat hareketlerine Nizâm-ı Cedîd dönemi denilmiştir. Yapılan ıslahat hareketlerinin finansmanı için yeni gelir kaynakları bulmak, eski gelir kaynaklarının daha verimli hale getirmek için İrâd-ı Cedîd Hazinesi kurulmuştur.

Zahire Hazinesi

İstanbul şehrinin iaşesi ile ilgili hususlarda aksamalar ortaya çıkmıştır. Bu aksamaların neticesinde ortaya çıkan kıtlıkların giderilmesi için şehre temin edilmesi hedeflenen zahirenin düzenli getirilmesi amaçlanmıştır. Zahire Hazinesi bu amaçla kurulmuştur.

Tersane Hazinesi

Tersane Hazinesi donanmanın ihtiyaç duyduğu mal ve malzemenin teminini hızlı bir şekilde yerine getirmiştir. 1804 yılından itibaren Tersane muhasebesi ile ilgilenecek özel bir kuruma olan ihtiyaç duyulmuştur. 1804 senesinde İrâd-ı Cedîd Hazinesi’ne ait bazı mukataalar, zeamet ve tımar gelirleri Tersane Hazinesi’ne devredilmiştir.

Mansûre Hazinesi

II. Mahmud döneminde Yeniçeri Ocağı'nın lağvedilmesinden sonra Asâkir-i Mansûre-i Muhammediye ordusu kurulmuştur. Yeni kurulan ordunun finansmanı ve ihtiyaçlarının karşılanması için yeni gelirlere ihtiyaç duyulmuştur. Bu doğrultuda devlete ait bazı gelirler bu hazineye tahsis edilmiştir. Bazı mukataa gelirlerinin toplayan Mukataat Hazinesi 1834 yılında Mansûre Hazinesine çevrilmiştir.

Redif Hazinesi

Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasının akabinde Asâkir-i Mansûre-i Muhammediye ordusuna destek sağlamak ve halkı uzun süre mecburi hizmette tutmadan kendi bölgelerinde eğiterek iç güvenliği sağlamak amacıyla Asâkir-i Redîfe-i Mansûre ordusu kurulmuştur. Bu ordunun masrafları için Redif Hazinesi kurulmuştur.