Osmanlı İdari Teşkilatı- Beledi ye Kurumu ve Hizmetleri
Osmanlı Devleti'nde Belediye
Yerel yönetimde en önemli müesseselerden biri olan belediye kurumu , Osmanlı Devleti’nin son devrine kadar önem verilen bir kurum olmuştu. Osmanlı Devleti’nde belediye teşkilatı yapılan yenilikler ve değişiklikler açısından Klasik dönem, Tanzimat dönemi ve Meşrutiyet dönemi olmak üzere üç döneme ayrılabilir.
Klasik Dönemde Beledî Hizmetler
Klasik dönemde yerel işler kamu (devlet) görevlileri ve sivil teşkilatlanmalar aracılığıyla yerine getiridi. Kamu (devlet) görevlileri; kadı, muhtesip, naib, subaşı, asesbaşı, mimarlar, mübaşirler, voyvodalardan meydana gelirdi.
Kamu (Devlet) Görevlileri
Kadı; Osmanlı Devleti’nde hukuki anlaşmazlıkları ve davaları sonuçlandıran hakim vazifesini üstelenmesinin yanı sıra şehirdeki idari hizmetleri de yerine getirmek üzere devlet tarafından tayin edilen görevlidir. Savaş dönemlerinde yol köprü çeşmelerin tamiri, deprem vb. olağanüstü hallerde ordunun ulaştırılması, donanmanın yapımı, avarız vergisinin tahsili, İstanbul’a gıda temini, şehirlerin emniyet ve asayişi, kahvehanelerin lağvedilmesi, adli işler, çarşı, pazar kontrolü gibi görevler kadının görevleri arasındaydı. Kadı bu görevleri yardımcıları vasıtasıyla yerine getirirdi.
Kadı'nın Yardımcıları
Kadı hizmetlerini yerine getirirken kendisinin yardımcısı olan en önemli görevlilerden biri Muhtep idi. Esasen kadının tüm beledi görevlerini onun adına muhtesip yapardı. Sorumlulukları geniş olan kadıların, hizmetleri yoğun olan bölgelerde kendilerine vekil tayin ederlerdi. Bu vekil olarak tayin edilen görevliler naiblerdi. Subaşı, Osmanlı Devleti’nde illerin güvenliğini sağlayan memurdu. Asesbaşı da subaşının yardımcısıydı. Bilhassa illerin geceleri nizam ve asayişinden sorunluydu. Bir ilde bulunan yerel memurlardan biri de mimarbaşıydı. İmar düzeniyle yükümlüydü. Mübaşirler de mahkemelerde düzeni sağlayan görevlilerdi. Tahrip olan dini eserler, han, hamamların tamiri, içme suyunun hijyeni gibi grevleri de voyvoyadalar yerine getirirdi.
Sivil Teşkilatlanma
Mahalle, kentleri meydana getiren, insanların günlük hayatının yaşandığı ve şekillendiği birimdi. Osmanlı Devleti’nde mahallelerde mescit, camii, çeşme, okul, kahvehaneler yer alırdı. Mahalleyi yöneten şahıslar imamlardı.
Tanzimat dönemine kadar beledi hizmet veren bir diğer kuruluş vakıflardı. Eğitim, yardımlaşma, su hizmetleri, temizlik ve aydınlatma, sağlık gibi hizmetler vakıflar vasıtasıyla verilirdi.
Lonca teşkilatı esnaf arası dayanışmayı kurmak gayesiyle teşkil edildi. İhtiyar heyetinde Ehl -i hibre deniler bilirkişiler bulunurdu. Teşkilatta usta çırak ilişkisi vardı. Çıraklar ustalığa kadar terfi edebilirlerdi.
Tanzimat Dönemi Osmanlı Beledî Oluşumları
Osmanlı Devleti XVII. Yüzyılın sonlarına doğru gittikçe gücünü kaybetmeye başlamıştı. Dünyadan meydana gelen gelişmelere ayak uydurmak gerekiyordu. Diğer alanlar gibi belediyecilik alanı da ortaya çıkan gelişmelerden etkilendiği için bu alanda da reform yapmak zorunluydu. Tanzimat’ın ilanının ardından modernleşme tercih edilerek yeni müesseseler kuruldu. Bu doğrultuda Tanzimat döneminde belediyecilikte modernleşme yolunda birçok nizamname, düzenleme, talimatname ve yönelik yayınlandı.
II.Mahmud devrinde vakıfların tek bir merkez tarafından denetlenmesi amacıyla Evkaf -ı Hümayun Nezareti kuruldu. Yine II. Mahmud devrinde kolluk hizmetlerini veren Yeniçeri Ocağı’nın ortadan kaldırılmasıyla bu görevleri yerine getirmesi için İhtisab Nezareti oluşturuldu. İhtisap Nezareti bu sorunları çözmede yetersiz olunca beledi işleri vermesi maksadıyla, batı örnek alınarak 1855’de İstanbul’da Şehremaneti denilen bir belediye teşkilatı daha kuruldu. Tarihimizdeki seçimler Muhassıllık Meclisleri’nin kurulmasıyla başladı. Yerel beledi işlerin daha iyi bir şekilde yerine getirilmesi için kurulan şehremaneti halkın temel eşya ihtiyacını sağlamak, bayındırlık, esnafın müfettişliği vb. hususları yerine getirme de yetersiz kalınca 1856’da İrade -i Seniyye ile İntizam -ı Şehir Komisyonu kuruldu. Osmanlı Devleti’nde yabancıların çoğunlukla bulunduğu ve liman bölesi nedeniyle rastladığı sorunların yoğunlaştığı Galata ve Beyoğlu’nda modern beledi hizmetlerin verilmesini temin etmek amacıyla Paris’den esinlenerek Altıncı Daire -i Belediyye oluşturuldu.Osmanlı ülkesindeki taşra illerinde beledi kurumsallaşmaya 1864’de yayınlanan Vilayet Nizamnamesi ile geçildi.
Meşrutiyet Dönemi'nde Osmanlı'da Belediye
I.Meşrutiyet Dönemi
Meşrutiyet Dönemi 10 Mayıs 1876’da Kanuni Esasi tasdik edildikten sonra başladı. Osmanlı’nın Avrupa tarzı oluşturduğu ilk anayasa olma niteliği taşıyan kararlar alındı. Osmanlı Devleti’nin il anayasasıydı. Fransa ve Belçika anayasaları örnek alınarak hazırlandı. Osmanlı ülkesinde belediye teşkilatının kökleri hukuken I.Meşrutiyet’te atıldı. Bu dönemde İstanbul ve vilayetler için iki adet kanun tasarlanarak yasallaştırıldı.
1877 Dersaadet Belediye Kanunu’nu Osmanlı hükümeti İstanbul için, Vilayetler Belediye Kanunu’nu da diğer şehirler için yasa olarak onayladı. Bu kanunlar ülkemizdeki ilk belediye müessese kanunları olma niteliğine sahiptir. Kanunlar Osmanlı döneminde gerçek belediyelerin oluşmasına vesile oldu. Belediyeler hukuki nitelik verildi.
II.Meşrutiyet Dönemi
23 Temmuz 1908’de tekrar ilanıyla başlayan II. Meşrutiyet, Sultan Vahdettin’in Mebuslar Meclisi’ni kapatmasına kadar geçen zaman zarfıdır. II.Meşrutiyet’in yeniden ilan edilmesiyle özellikle İstanbul’daki belediyeler için yeni bir dönemin tohumları atıldı. Bu dönemle birlikle epey zamandır gerçekleştirilmesi planlanan fakat uygulamaya geçirilemeyen belediye seçimleri gerçekleştirildi ve özerk bir belediye oluşturulmaya çalışıldı. Bu devirde atılan atılan önemli adımlardan birisi Dersaadet Teşklita -ı Belediyesi Hakkında Kanun -ı Muvakkat’tır. Bu kanuna göre belediye teşkilatı merkeziyetçi zihniyete göre tekrardan düzenlendi. Bu dönemde yapılan bir diğer önemli uygulama ise İdare -i Umumiye- i Vilâyât Kanun -ı Muvakkatı idi. Bu kanun, vilayete dair genel hükümler, mülki idare amiri ile vilayet memurlarının görevleri içermekteydi.