Osmanlı Saray Teşkilatı
Devlet başkanının resmi makamı olan saray, devlet işlerinin yürütüldüğü bir mekan olması nedeniyle çok sayıda görevlinin bulunduğu bir mekandı. Daha önce Bursa, Edirne'de saraylar yapılmıştı. İstanbul'un fethinden sonra Topkapı Sarayı inşa edildi ve saltanat merkezi olarak yüzyıllarca bu görevini sürdürdü. Osmanlı Devleti'nin yönetim yapısını anlayabilmek için dört asra yakın padişahlara hizmet vermiş Topkapı Sarayı'nı iyi incelemek gerekir. Bu teşkilatın esasları Fatih Kanunnâmesi'nde belirlenmişti.
Topkapı Sarayı yedi yüz dönümlük geniş bir alanda kurulmuştu. Bâb-ı Hümâyun (Dış Kapı) denilen ana kapıdan saraya girilirdi. Bu kapı ile Babü’sselâm denilen orta kapıdan Biruna dahil avluya geçilirdi. Alay Meydanının sol tarafında Kubbealtı, Hazine, Maliye bölümleri vardı. Babü’ssaade (Mutluluk Kapısı)’den Arz odası, Hırka-i Saadet vb.nin de bulunduğu padişahın resmi hayatının bitip özel hayatının başladığı Enderun’a geçilirdi. Daha sonra Darüssaade ağasının gözetimindeki Harem kısmı gelirdi.
Osmanlı Saray Teşkilatı Harem, Enderun (iç bölüm), Birun (dış bölüm)olmak üzere üç ana birimden oluşmaktaydı. Bu birimler padişahın hem özel hizmetlerini hem de kamu hizmetlerini ifa ediyorlardı. Her birinin kendisine özgü teşkilatı, eğitim sistemi,kuralları bulunmaktaydı. Bu kurallara padişah dahil herkes uymak mecburiyetindeydi.
Harem
Saray içinde padişahın aile hayatının geçtiği, hanımlarının, çocuklarının ve onlara hizmet edenlerin bulunduğu yerdi. Buraya Harem-i Hümâyûn da denirdi.Haremde bulunan önemli kişiler Valide sultan,padişah hanımları ,şehzadeler,sultanlardı.
Valide Sultan
Haremin en yetkili kişisi Valide Sultan’dı. Osmanlı tahtında oturan padişahın annesine valide sultân denilir ve kaynaklarda "mehd-i ulyâ-yı saltanat" unvanı verildiği görülmekteydi. Önceleri padişah annelerine hatun kelimesi kullanılırken Kanunî Sultan Süleyman’ın annesi Hafsa Sultan'dan itibaren sultan terimi yerleşmişti. Oğlu tahta çıkan sultan "valide alayı" denilen bir merasimle Eski Saray'dan Topkapı Sarayı'na taşınırdı.
Padişahların Hanımları
Osmanlı padişahlarının hanımlarına ikbal, haseki, kadın efendi gibi isimler verilmişti. Devletin kurulduğu ilk yıllarda padişahlar genellikle Anadolu beylikleri, Bizans İmparatorluğu, Sırp ve Bulgar krallıkları gibi çevrelerindeki devletlerin idarecilerinin kızları ile siyaseten devlete güç kazandırmak amacıyla evlenmişlerdi. Daha sonra ise cariyelerle evlenme adeti yaygınlaştı.
Sultanlar
Sultan, Osmanlı padişahlarının kızlarına da verilen bir unvandı ve isimlerinden sonra kullanılırdı. Önceleri Selçuklu tesiri ile Osmanlı padişah kızları için hatun kelimesi kullanılırken Fâtih Sultan Mehmed'den itibaren sultan unvanı yerleşti.
Şehzadeler
Padişah çocukları II. Murad devrine kadar daha çok “çelebi” sıfatıyla anılırdı. Daha sonra ise Osmanoğulları’nın haseki, ikbal ve cariyelerinden doğan erkek çocuklarına şehzade denmeye başlandı. Birer padişah adayı olmaları nedeniyle doğduğu andan itibaren şehzadelerin yetişmesi ve eğitimine itina gösterilirdi.
Enderun
Osmanlı Devleti'nde medrese dışındaki en köklü eğitim kurumu olarak saray teskilatında idareci yetiştirmek amacı ile tesis edilmişti. Devşirme usulu ile toplanan cocukların üstün kabiliyetli olanları Enderuna alınır yedi kademe üzerine kurulu bir eğitim modelinden geçirilerek sadrazam, şair, hattat nakkaş,mimar gibi çeşitli meslek ve sanat alanında ihtisaslaşmasına imkan tanınırdı.
Küçük oda, büyük oda, doğancı koğuşu, seferli koğuşu, kiler odası, hazine odası ve has oda olmak üzere yedi kademedeki teşkilatta ilerlemenin şartı liyakat ve disiplindi.
Büyük ve Küçük Oda: İki oda arasında büyüklük farkı bulunmaktaydı. Bu odalardaki iç oğlanları, sarayın en alt kademesinde bulunuyorlardı. Fakat kabiliyetlerini gösterebilirlerse diğer odalardaki en yüksek yere kadar çıkabiliyorlardı. Ayrıca bu odadakilere giydikleri kıyafetten dolayı 'dolamalı' da denilmekteydi. Enderun mektebinin bir bakıma hazırlık sınıfı gibiydiler.Terfi ettiklerinde, 'kaftanlı' tabir olunan Seferli koğuşuna geçirilirdi eğer bu koğuşa geçemezlerse süvari ocağının sipahi ve silahdar bölüklerine gönderilebilirlerdi.
Doğancı Koğuşu: Büyük ve Küçük Odada eğitimini tamamlayanlar Doğancı Odası'na geçerdi. Bu odada padişahın avda kullandığı doğanlara bakılır aynı zamanda bu alanda eğitim verilirdi, odada kırk öğrenci bulunurdu.
Seferli Koğuşu: Bu odadaki oğlanlar hem eğitim öğretim görürler hem de meslek eğitimi ile sarayın işlerini de yapmaya başlarlardı. Odadakiler padişah saraydan ayrılınca onunla birlikte gitmek, yolda padişahın silahını ve üniformasını temizlemek, tamir etmek, çamaşırlarını yıkamakla görevliydiler.
Kiler Odası: Bu odadakiler özellikle çeşitli yiyecek ve içeceklerin hazırlanmasında ve servisi konusunda eğitim görürlerdi.
Hazine Odası: Bu odakiler hazinenin korunmasına yardım eder, belirli zamanlarda hazinenin açılıp kapanmasında hazır bulunur ve hazinedeki eşyaları sayarak listelerini tutarlardı.
Has Oda: Enderun mektebinin odalarının en yüksek kademesinde bulunan odaydı. Fatih'in emri ile kurulan bu odadakiler özellikle idareci olabilmeleri için yetiştirilirdi. Enderunun en seçkinleri olduğundan padişahın hususi işlerini görürlerdi.
Enderun mektebindeki odalarda geceli gündüzlü devam eden disiplinli bir eğitim sözkonusuydu. Enderunda hizmet, ibadet, spor ve eğitimden oluşan günlük hayat, yarışma, müzik gibi faaliyetlerle çeşitlilik kazanıyordu. Yedi sekiz yıllık bir eğitimin sonunda odaların konumuna göre uygun biçimde saray içinde veya dışında görev alıp devlete hizmete devam ederlerdi.
Bâbüssaâde ve Dârüssaâde Ağaları
Saraydaki görevlilerin amiri olan bu ağalar enderun koğuşlarındaki kişiler arasından kaabiliyetlerine göre tayin edilirlerdi. Bâbüssaâde Ağası (Akağa) Babüssaâde'deki, Dârüssaâde Ağası (Kara Ağa) Harem'deki görevlilerin sorumlusuydu.
Birun
Dıs anlamına gelen ve Osmanlı Saray teşkilatında birun halkı diye tanımlanan görevliler sarayda ikamet etmeyip, sarayın muhtelif işlerini yürütmek amacıyla görevli olup, ilmiyeden gelenler, eminler, hizmet erbabı gibi kısımlardan olumaktaydı. Bîrun halkını üç kısımda inceleyebiliriz:
- İlmiye Sınıfı
- Eminler Sınıfı
- Hizmet erbâbı