Sosyal Algı

Algılama; insanların duyu organı aracılığıyla çevrelerinden bilgi; almasını, örgütlemesini, yorumlamasını ve bu bilgiye tepki vermesini tanımlayan psikolojik bir süreçtir. Bu süreç sonucunda oluşan bakış açısına göre birey nesnelere, olaylara veya diğer insanlara karşı tepkisini biçimlendirirler.

Algılama bireylerin çevreden gelen bilgilere anlam kazandırma amacıyla, bilgileri işledikleri bir süreci ifade eder. Sürecin temel aşamaları bilgileri; seçme, organize etme, yorumlama ve gerek duyulduğunda bilgileri tekrar hatırlama olarak sıralanabilir. Bu süreci; algılayan bireyin özellikleri, algılanan nesnenin özellikleri ve algılama yapılan ortamın özellikleri etkiler. Birey öncelikle duyu organları yardımıyla algılanacak olay, birey, nesne vb. tanır ve seçer. Daha sonra algılamasına bağlı olarak anlam yükler. Bir sonraki aşamada algılanan uyarıcıyı yorumlar.

Sosyal algı bireyin sosyal bir nitelik taşıyan çalışma ortamında sürekli etkileşim içerisinde bulunduğu diğer bireylere özellikler yüklemesini ifade eden bir süreçtir. Bu süreci algılayan kişinin ilgi, beklenti, motivasyon düzeyi, duygu, geçmiş deneyim, değer, inanç, tutum ve kişilik gibi özellikleri, algılanan kişinin iletişim kurma biçimi, giyim tarzı, statüsü gibi özellikleri ve algılama sürecinin gerçekleştiği ortamın kültürel ve fiziksel özellikleri gibi faktörler etkiler.

Bireyler çeşitli nedenlerle etkileşimde bulundukları kişileri algılarken hata yapabilirler. Özellikle örgütsel ortamdaki etkileşimlerde yapılan algılama hataları işgören istihdamında, çalışanların değerlendirilmesinde, terfilerinde, ödüllendirilmelerinde, müşteri, tedarikçi, rakip, toplum gibi etkileşim gruplarıyla olan ilişkilerde, örgütsel tasarım ve uygulamalarla ilgili kararlarda örgütün başarısını olumsuz etkileyebilen sonuçlar doğurabilir.

Sosyal ortamda bireyler başkalarını algılarken basmakalıpçılık, hale etkisi, yansıtma, seçici algılama, algısal savunma, karşılaştırma etkisi, ilk izlenim ve beklenti hatası gibi hatalara düşebilirler. Bu hatalar ise yöneticilerin doğru kararlar almalarını olumsuz etkiler.

Örgütsel ortamda çalışanlar özellikle kendileri ve yaptıkları iş hakkında etkiye sahip olan kişiler üzerinde iyi bir izlenim bırakmak isterler .Buna bağlı olarak da etkileşim kurdukları kişilerin kendileri hakkındaki algılamalarını olumlu yönde etkileyecek şekilde davranışlarını biçimlendirir, değiştirir veya farklı gözükmeye çalışırlar.

Atfetme Kuramı sosyal ortamda başkalarının davranışını açıklamak ve onlara özellikler yüklemek için bireylerin dikkat ettiği faktörleri açıklar. Kurama göre bireyler başkalarının davranışını içsel veya dışsal nedenlerle açıklarlar. Bu açıklamalarında davranışın fikir birliği, ayırt ediciliği ve tutarlılığı gibi özellikleri rol oynar.Fikir birliği Diğer bireylerin değerlendirdiğimiz bireyle aynı şekilde davranma, tutarlılık: Değerlendirdiğimiz bireyin farklı zamanlarda da aynı şekilde davranma, Ayırt edicilik ise özellik yükleyeceğimiz bireyin diğer bağlamlarda da (ortamlarda, durumlarda) aynı şekilde davranma derecesidir

Bireyler başkalarına özellikler yüklerken temel atfetme hatası ve kendine hizmet eğilimi gibi iki temel hataya düşebilirler. Temel atfetme hatası bir başkasının davranışını değerlendirirken içsel (kişisel) faktörlerin etkisini yüksek, dışsal faktörlerin etkisini düşük tahmin etme eğilimidir. Kendine hizmet eğilimi ise bireyin kendi başarısını içsel faktörlere, başarısızlığını ise dışsal faktörlere bağlama eğilimidir.