Okulun Politik Çevresi ve Sosyal Organizasyonlar
Okul sosyal hizmet uzmanları, okul ortamının organizasyonel ve politik boyutlarını ve okulun kendisinin nasıl olası müdahale hedefi olabileceğini anlamalıdırlar.
Okulda görev yapan sosyal hizmet uzmanları, farklı çevreler arasında var olan uyumsuzluğun yaratacağı sonuçların farkında olmalıdırlar ve bu kurallar ve beklentileri anlamada ve uygulamada zorluk çeken öğrenci ve ebeveynlere ulaşıp yardımcı olmalıdırlar.
Bazı organizasyonel kavramlar örneğin, açık sistemler, alt sistemler, formalleşme, standartlaşma, merkezîleşme, kültür ve iklim faydalı olabilir. Hizmet verdikleri okullarda sistematik değişimi gerçekleştirebilmek için, sosyal hizmet uzmanları okulların politik ortamları hakkında kapsamlı bilgiler elde etmelidirler. Bunların içinde resmî olmayan güç daha fazla nasıl elde edilir ya da politik ortaklıklar nasıl geliştirilir gibi konularda yer almaktadır. 20-60-20 teorisi okullarda yer alan incinebilir öğrenci grupları adına sistematik değişimi kolaylaştırmak için önemli bir araçtır.
Okul sosyal hizmet uzmanlarının bilmesi gereken -belki de - en önemli şey, organizasyonel kavramlardan kültür ve iklimdir. Bir okulun kültür ve iklimi, öğrencilerin davranış ve öğrenmelerini önemli bir biçimde etkiler.
Bir okulun kültürü, okulun günlük işleyişinde açıkça görülen ve içinde çalışma arkadaşlarının birbirleri ile olan etkileşimlerinin, öğrenciler, öğretmenler, yöneticiler ve okulun diğer çalışanları tarafından paylaşılan kurallar ve inançların da yer aldığı, inançlar ve beklentiler olarak tanımlanabilir.
Okullarda hassas ve kırılgan durumda olan öğrenci gruplarının yararına sistematik değişimleri gerçekleştirmekle görevli olan sosyal hizmet uzmanı daha fazla yetkiyi nasıl ele geçirebileceklerinin ve politik olarak nasıl daha güçlü olabileceklerinin yolunu aramalıdırlar.
Okullarda var olan riskler ve koruyucu faktörlere bağlı olarak yaratılmış olan kültür ve iklim göz önüne alındığında, okul sosyal hizmet uzmanları gerçekleştirdikleri müdahalelerle, okulun bütün çocukları ve gençler için güvenli bir sığınak oluşturmayı hedeflemelidir.
Okulu koruyucu faktörleri; “ -Eğitimsel olarak ilgi çekici okul aidiyetliği ya da bağlanma- Duygusal olarak önemli görülen yetişkinler ile bağlanma ilişkileri- Çevresel yapı ve kontrolün uygun düzeyde olması -Başa çıkma ve kendine değer verme durumlarını destekleyen bir müfredat yaklaşımını geliştirme - Başa çıkma becerilerinin kazanılması” olarak sıralayabiliriz.
Okullarda incinebilir öğrenci grupları lehine sistematik değişim yaratmayı kolaylaştırmanın yollarından birisi de 20 -60-20 okul değişim teorisidir. Bu teoriye göre okulda çalışan personel kabaca üç gruba ayrılır. İlk grubun üyeleri okulda çalışanların neredeyse yüzde 20‘sini oluşturmaktadırlar ve bunlara "engelleyiciler” adı verilebilir. Bu grup aktif bir biçimde okul politikasında, programlarda ya da prosedürlerde yapılmak istenen her türlü değişim girişimini sabote etmeye çalışırlar. Okul sosyal hizmet uzmanları bu engelleyiciler grubunu etkilemeye çalışarak zaman ve enerjilerini boşa harcamamalıdırlar. Bunun yerine, onlarla aynı fikirde olmama konusunda uzlaşmalı ve tüm çabalarını diğer iki grup üzerinde odaklamalıdır. İkinci grubun üyeleri yaklaşık %60 oranındadır ve "çit oturanları” olarak adlandırılır. Bu grup her türlü değişikliğe karşı "bekle ve gör” tavrını benimserler. Bu grup hem büyük olduğundan hem de kazanılması mümkün olduğundan her türlü değişiklik girişiminde destek elde etmek amacıyla sosyal hizmet uzmanları için önemli bir gruptur. Üçüncü grubun üyelerine "değişimin aracıları” adı verilebilir. Bu grup yaklaşık yüzde yirmilik bir oranı teşkil etmesine karşın, grubun üyelerine öğrencilerin yararına olacak bir okul politikası, program ya da prosedür değişikliği yapmada fazlasıyla güvenilebilir. Bu grup bir okulda sistematik değişiklikler yapma konusunda sosyal hizmet uzmanlarının temel destek grubu olacaktır.