Okul Öncesi Eğitim Kurumlarında Türkçe Dil Etkinlikleri

Eğitim programlarında dil ve iletişimin desteklenebilmesi için çocuk -çocuk ve yetişkin -çocuk iletişimini teşvik eden bir yaklaşımın kullanılması önemlidir. Seçilen etkinliklerin sözel ve sözel olmayan dil becerilerini kapsaması, örneklerle çeşitlendirilmesi, yorumlara ve farklı çıkarımlara olanak sağlaması, ilk elden deneyim kazanmanın, yaparak -yaşayarak öğrenmenin desteklenmesi kalem -kâğıda dayalı becerilerden çok daha fazla önem taşımaktadır.

Dilin farklı boyutlarını çeşitli aşamalardan geçerek kazanan çocuk, önceleri sadece ağlarken, zamanla çevresindeki insan ve nesnelere ait sesleri dinlemeye, bunların taşıdığı mesajları anlamaya ve anlamlandırmaya başlar. Dil gelişimini destekleyici etkinlikler, ses algılama, dikkat toplama, kelime dağarcığı artırma, sözel ifade becerileri geliştirme gibi dil işlevlerini kolaylaştırıcı özellikte olmalıdır.

Dil öğretiminde dört temel beceriden söz edilebilir. Bunlar: Alıcı dil becerileri de denilen, kavramaya ve anlamaya yönelik beceriler olan dinleme ve okuma; ifade edici dil becerileri şeklinde de adlandırılan üretime ve iletime dayalı olan konuşma ve yazma becerileridir.

0-6 yaş grubunu kapsayan okul öncesi eğitim döneminde, ana dili etkinliklerinin, çocuğun bilişsel, dilsel, sosyal ve duygusal tüm gelişim alanlarını desteklemeye yönelik olmalı onların gelişim özelliklerine ve bireysel farklılıklarına dikkat edilerek hazırlanmalıdır. Çocuğun yaşadığı toplumun kültürel değerlerini tanımasını ve benimsemesini amaçlayan, onların mevcut potansiyellerini ortaya çıkarmayı hedefleyen, öz güvenini artıran, kendini ifade etmesini sağlayan ve nihayetinde onu ilköğretime hazırlayan okul öncesi bu süreçte ana dili eğitimi ve etkinlikleri çocuğun aktif katılımını amaçlamalı ve sosyal etkileşimini destekleyici özellikte olmalıdır.

Ana dili etkinlikleri, belli bir ilişki ağı içinde örüntülü bir bütün oluşturur. Yani konuşma dinlemeyi, dinleme anlamayı, anlama söze ve yazıya dönüştürmeyi gerektirir. Etkinlikler arasındaki ilişki ağı, derslerin akışını ve değişkenliğini oluşturmalıdır. Ana dili dersi bir bilgi dersi değil, bir beceri ve alışkanlık dersidir. Alışkanlığın oluşması, becerilerin kazanılması ise yapmayı ve uygulamayı gerektirir. Ana dili dersi, bir alışkanlık ve beceri dersi olduğu kadar insan kişiliğini kurma, geliştirme dersidir.

Sanat etkinlikleri, sosyal alan gezileri, kahvaltı, temizlik gibi değişen veya rutin etkinlikler, çocuğun dil ediniminde önemli bireysel etkinlik alanlarıdır ve çocuk merkezlidir. Bilmece, tekerleme, öykü, şarkı, şiir, parmak oyunu gibi etkinlikler de daha çok öğretmen merkezlidir. Günlük etkinlik planı hazırlarken, etkinliklerin bu açıdan dengeli dağılımına dikkat edilmelidir.

Bilmece, tekerleme, parmak oyunu, şiir, fabl, masal, öykü, öykü oluşturma, öykü tamamlama, öykü resimleme, dramatizasyon, pandomim, rol oynama ve doğaçlama, sohbet (grup konuşması -paylaşma zamanı), okuma yazmaya ve diğer becerilerin gelişmesiyle birlikte ilköğretime hazırlık da sayılan bu etkinlikler farklı bir zaman diliminde uygulanabileceği gibi diğer etkinliklerle birleştirilerek de kullanılabilir.

Okul öncesi eğitimde çocuklar, grup oyunları oynarken, sanat ürünleri oluştururken, günlük yaşamlarındaki olay ya da durumlarla ilgili duygu ve düşüncelerini aktarırken, dinleme, anlama, konuşma, okuma -yazma için gerekli dilsel becerilerini geliştirirler. Bu nedenle, okul öncesi dönemde yapılan dil etkinlikleri, çocukların temel dil becerilerini edineceği en ideal öğrenme laboratuvarlarıdır. Dil, yaşam boyu öğrenmelerin en önemli anahtarı ve aracıdır.