Okul Öncesi Dönemde Bilişsel Gelişim
Bilişsel Gelişim
Bilişsel gelişim, kişinin doğaya ve çevreye olan bir çeşit uyumunu kapsamaktadır. Bu uyma eylemini gerçekleştirirken kişi, etrafındaki uyaranları algılar, işlemden geçirir, dönüştürür veya algıladığı şekli ile depolar ve bu aktivitenin neticesinde anlamlı ve tutarlı bir bütün oluşturur. Bilişsel gelişim; doğumdan yetişkinliğe kadar bireyin çevreyi, dünyayı anlama, düşünme yollarını daha karmaşık hale gelme sürecidir. Bilişsel gelişim; her türlü gelişim alanlarıyla ilişkili ve işbirliği halinde gerçekleşen ve zekâ gelişimini de kapsayan önemli bir gelişimdir. Okul öncesi çağ çocukların birçok bilişsel görevi başarması beklenir.
Okul Öncesi Çocuğun Bilişsel Gelişimi
Okul öncesi dönemde çocuk daha önceki deneyimleri ile bağlantı kurarak kişisel algıları ile yönetilen mental işlemleri yapma yeteneğini geliştirir. Çocuk deneyimleri sadece kendi algılama noktasından anlayabilir, başkasının farklı bakış açısı olabileceğini algılayamaz, benmerkezlidir (egosentrisizm). Okul öncesi dönemdeki çocuk kendi mantığında objeleri ve olayları düzenlemek için kişisel sistemini kullanır. Ayrıntıları anlayamadığı için tek düze düşünür ve kendine göre anlam çıkarır (çıkarsama). Bu dönemdeki çocuğun en önemli özelliklerinden bir diğeri, objelerin insan özelliklerine sahip olduğuna inanmasıdır (animizm).
Bilişsel Gelişim Kuram / Kuramcıları
İlk olarak 1930 yıllarında bilişsel gelişim süreçleri araştırılmıştır. Arnold Gessel’in olgunlaşmanın bilişsel gelişimin üzerindeki etkisi ve bilişsel gelişimin niteliksel boyutu üzerinde duran görüşler git gide artmıştır. Gelişim dönemlerinin birbirinden farklı özelliklere sahip olduğunu ve bir dönemin gelişim süreci başarı ile tamamlanmadan diğer döneme geçilemeyeceği öne sürülmüştür. Piaget, Bruner, Vygotsky çocuğun dünyayı farklı yaşlarda nasıl ve niçin değişik şekillerde algıladığını ve gördüğünü anlamaya çalışmışlardır.
Jean Piaget ve Bilişsel Gelişim Kuramı
Piaget’in temel görüşü çocuk karşılaştığı obje ve insanlarla aktif ilişkiler kurarak dünyayı anlamaya çalıştığı görüşüdür. Piaget bilişsel gelişimi düşünme ve akıl yürütme yöntemlerinde gözlenen özelliklere göre değerlendirilmiştir. Piaget'e göre bilişsel gelişim, beyin ve sinir sisteminin olgunlaşmasıyla bireyin çevresine adapte olmasına yardımcı olan deneyimlerinin birleşmesidir.
Piaget bilişsel bütün faaliyetlerin ya uyma ya da dengelenim gösterme aktivitelerinin içinde yer aldığını ifade etmiştir. Piaget’ye göre bilinç boş bir levha gibi kavram ve deneyimlerle dolmaz aksine içsel bir süreçler bütünüyle dengesizlikleri tekrar düzenler ve tutarlı bir sitem oluşturmaya gayret eder işte bu duruma bilişsel gelişim denilir.
Piaget Bilişsel Gelişim Dönemleri
Jean Piaget, insanların olgunlaşmalarıyla ilgili bir takım aşamalar boyunca, zihinsel gelişimin devam ettiğini ortaya koymuştur. Piaget çocukların bilişsel gelişimlerini ya da öğrenme ve düşünme biçimlerini birbirini takip eden dört döneme ayırmıştır. Çocuk her döneme ait olan gelişim özelliklerini tamamlamadan bir diğerine geçememekle birlikte gelişim dönemlerine girme ve tamamlama yaşları farklılık gösterebilir. Bilişsel gelişim, çocuğun yaşı, deneyimleri ve olgunlaşma yeteneğinden etkilenir.
Jerome Bruner ve Bilişsel Gelişim Kuramı
Jerome Bruner, bilişsel gelişim ile ilgili çalışmalarını 1960’lı yıllarda Piaget’in görüşleriyle paralel olarak gerçekleştirmiştir. Bruner öğrenmenin çevreden edinilen yeni bilgilerle zihinde yer alan yeni bilgilerin eklenmesiyle oluşan dinamik bir süreçtir. Bruner, dışarıdan alınan bilgilerin kodlanması, işlenmesi ve saklanması üzerine çalışmalarını yapmış ve birbirini takip eden yaşla paralel ilerleyen üç aşama başlığı atında da gelişim aşamalarını vermiştir.
Vygotsky ve Sosyal Bilişsel Gelişim Kuramı
Vygotsky’e göre bilişsel gelişim, Piaget’in belirttiği gibi bireysel psikolojik süreçlerden önce sosyal ve kültürel etkenlerden etkilenerek oluşmaktadır. Vygotsky’nin bakış açısına göre gelişimsel süreçlerde davranışsal öğrenme yaklaşımlarının aksine sosyal etkileşimle sonuç çıkarma ve bilişsel süreçlerden geçirme temaları ön plana çıkmaktadır. Piaget’nin bahsettiği çocuğun benmerkezci konuşması Vygotsky için kendi kendine düşünme ve düşünceyi bir nevi formüle etmekten başka bir şey değildir. Vygotsky sosyal süreçlerle gelişimin meydana geldiğini ve çoğu zihinsel aktivitenin süreçlerde oluştuğunu ve ilerlediğini öne sürmüştür.
Bilgi İşleme Kuramı
Bilgi işleme kuramı bireyin yaşantısında çevreden bilgiyi nasıl kazandığı ve zihnin bilgiyi nasıl algılayıp biriktirdiği ve bilgiyi kullanarak ve de hafızadan geri getirerek problem çözme, muhakeme yapma noktasında açıklamalar getirmektedir. Kazanılmış bilgiler doğrultusunda bireyin zihnindeki verilerle düşünmesi hatırlama, algılama ve dikkat sürecini belirleyici olmaktadır. Kişiyi meşgul eden düşüncesi, çevredeki ilgili uyaranlara dikkat etmesinde seçicilik sağlamaktadır. Çeşitli uyaranlar içerisinde zihnini meşgul eden konu ile ilgili uyaranları algılaması ön plana geçer. Bilişsel süreçlerde devamlılık, ardışıklık ve iki yönlü bir akış vardır.
Bandura’nın Sosyal Bilişsel Teorisi
Bandura’nın kuramının merkezini gözlem yolu ile öğrenme oluşturmaktadır. Bandura’ya göre öğrenme hem gözlem, taklit ve pekiştirme süreçlerine hem de probleme özgü durumsal ve çevresel değişkenlerin bilişsel olarak çözümlenmesine bağlıdır. Bandura'ya göre öğrenmede temel kavramlar taklit, gözlem ve model almadır. Bandura'ya göre gözlem yolu ile öğrenme de bireyin sadece basit derecede taklitler yapması ile edindiği bilgiler değil, çevresindeki bilgileri bilişsel olarak işlemedir. Sosyal öğrenme kuramına göre, bireyler her zaman öğrenecekleri bilgi, beceri ya da davranışları doğrudan, ya da deneyim olmaksızın bu davranışları gözleyerek de öğrenebilirler. Bu sürece gözleyerek öğrenme denir.