Medya Okuryazarlığında Temel Yaklaşımlar
Temel medya okuryazarlığı yaklaşımları; Aşılamacı Yaklaşım, Korumacı Yaklaşım, Güçlendirmeci Yaklaşım, Eleştirel Yaklaşım ve Çözümlemeci Yaklaşım'dır.
Aşılamacı Yaklaşım
Medya okuryazarlığı eğitiminde ilk uygulanan yaklaşımlardan biri olan Aşılamacı Yaklaşım, medyanın olumsuz etkilerine karşı, onlara bir nebze maruz kalarak, ileti ve medyanın yapısını öğrenerek onlardan fazla etkilenmemeyi amaçlamaktadır.
Aşılamacı Yaklaşım'ın medyadan gelen iletileri birere mikrop olarak görmüş ve bu hasta edici mikroplardan da ancak "aşılanarak" kurtulma imkânı olduğunu savunmuştur.
Ana akım yaklaşımlardan Aşılamacı Yaklaşımda bireylerin zihinleri birer “tabula rasa” olarak görülmüştür. Tabula rasa boş bir levha anlamına gelmekte ve bireylerin zihinlerinde bir fikir olmadığı, istenilen iletilerin boş levhaya yazılır gibi bireylerin zihinlerine yazılabileceği varsayılır.
Aşılamacı Yaklaşımı benimseyen ülkelere örnek vermek gerekirse özellikle Afrika kıtasındaki gelişmemiş ülkeler en iyi örnekleri teşkil etmektedir .
Korumacı Yaklaşım
Korumacı Yaklaşım, Aşılamacı Yaklaşım'ın temel öğretilerini de içermekle birlikte medya iletilerini şeytani olarak gören ve özellikle çocukların ve gençlerin bu şeytani iletilerden korunması gerektiğini savunan bir yaklaşımdır.
Genellikle okul dışında gerçekleşen korumacı medya eğitimi, ebeveynler tarafından da desteklenmekte ve ebeveynler bu yaklaşımı çocukları medyanın olumsuz iletilerinden koruma çabası olarak görmektedir. Böylece ebeveynler çocuklarını televizyon programları, videolar ve elektronik oyunları vb. gibi şeytani şeylerden uzak tuttuğuna inanmaktadır.
Okullarda verilen Koruyucu Yaklaşım temelli medya eğitimleri,genellikle öğretmenin öğrenciye medyanın olumsuz / zararlı etkileri hakkındaki gerçekleri anlatması ve medya iletilerinin nasıl yönlendirme yaptıklarından bahsetmesi ile gerçekleşir.
Korumacı Yaklaşım'ın esası; kendisini medyanın iletilerinden koruyamayacak kadar küçük (özellikle 0 -2 yaş) veya aciz olanlar (yeterli zihinsel ve bedensel gelişimini tamamlayamamış) ve olgunlaşmamış olanlar için koruma olmalıdır. Ancak yeterli olgunluğa ulaşmış ve medya ile ilgili eğitimle gerekli bilgi ve tecrübeye sahip olanlar için Korumacı Yaklaşım yeterli değildir. Bu bağlamda kendini koruyamayacak kadar küçükler için Korumacı Yaklaşım, medyayı kullanabilecek erişkinler için de diğer Yaklaşımlar geçerlidir.
Japonya’nın ekonomik olarak gelişmiş olması, medya okuryazarlığı konusuna pek bir etki yapmamıştır. Korumacı Yaklaşım temel alınarak medya eğitimi verilmektedir.
Hong Kong'da ömedya eğitimi temel eğitim politikası içerisinde yer almakta ve ülkede Korumacı Yaklaşım benimsenmektedir.
Güçlendirmeci Yaklaşım
Güçlendirmeci Yaklaşım, Korumacı Yaklaşım'ın yetersiz kalmasıyla birlikte gündeme gelmiştir. Bu yaklaşıma göre bireyleri medya metinlerinden yasaklayarak veya sınırlayarak korumak yerine medyanın yapısını, medya iletilerinin nasıl hazırlandığını, hangi amaçlar içerdiğini öğretmek esastır. Bu bağlamda bireyler medya iletileri karşısında güç kazanacaktır.
Güçlendirmeci Yaklaşım'da kontrolü mümkün olmayan çocuk ve gençlerin medyaya karşı güçlenmesini benimsemektedir. Güçlendirmeci Yaklaşım ile güçlenen birey aynı zamanda güçlü bir toplumu da temsil etmektedir.
Günümüzde medya okuryazarlığı eğitimlerinin esası, çocukları korumaktan ve medyanın olası risklerinden bireylerin güçlendirilmesine doğru kaymıştır. Bu Yaklaşım kapsamında, farklı ülkelerdeki okullarda farklı bakış açıları ve uygulamalar görülebilmektedir. Örneğin, İspanya’da ve Danimarka’da tüm yurttaşların aktif yurttaş olarak geliştirilmeleri ön plana çıkmaktadır. İsviçre’de bireyin kendini ifade etme becerileri üzerine odaklanılırken, Singapur’da gençler için internet güvenliğine önem verilmektedir.
Hindistan’da da medya eğitimi resmi izlencede yer almaz, sadece bazı özel okullarda ele alınır.
Öğretildiği yerlerde de ana amaç, öğrencileri medyanın eleştirel oyuncuları olma yönünde güçlendirmek ve kendi araçlarını yaratmalarını sağlamaktır.
Çözümlemeci Yaklaşım
Bireylerin medya ile deneyimlerini daha nitelikli ve daha bilinçli hâle getirmeyi hedefleyen medya okuryazarlığı eğitiminde yapılan aktivitelerin çoğu Çözümlemeci Yaklaşım içinde yer almaktadır.
Kellner ve Share (2005) de medya iletilerini okumanın, analiz etmenin ve içerik üretmenin bilgi ve beceriler edinmeyi gerektirdiğinin belirtmişlerdir. Medya iletilerine ulaşma, bu iletileri çözümleme, değerlendirme ve aktarma yeteneği bu beceriler arasındadır (Aufderheide, 1993). Çözümlemeci Yaklaşım, bir filmi izleyip, sınıfta onu incelemeyi, bir gazete sayfasını inceleyip, internet sayfalarında özellikle sosyal ağları incelemeyi içerir.
Danimarka'da medya eğitimi hem çözümlemeyi hem de üretimi içerir.
Eleştirel Yaklaşım
Eleştirel medya okuryazarlığının temelinde bireylerde eleştirel bir bilinç oluşturmak yatmaktadır. Aynı zamanda medya okuryazarlığı eğitiminin en güç uygulaması da eleştirel bilinç yaratmaktır. Bu anlayışın ön kabulü ise bireylerin medya metinlerini kutsal metinler olarak görmemesidir. Bireylerin medya iletilerinin de eleştirilebileceğini kavrayıp, söz konusu iletileri tartışmaya açık görmeleri Eleştirel Yaklaşım 'ın gerekliliklerinden biridir.
Medya okuryazarlığının bireylerin medya kullanımlarında eleştirel olmaları için bazı düşünme becerilerine sahip olmaları gerektiği görüşüne dayandığı söylenebilir. Sorun çözme, verileri kullanabilme, sorgulama ve ikna etme gibi çeşitli yeterliklerin belirlenmesinde önemli rol oynayan bu becerilerden birisi de eleştirel düşünmedir. Eleştirel düşünme, olayların nedenleri ve sonuçlarını geçerli ve güvenilir verilere dayandırarak açıklamaya çalışan ve temelde “neden” sorusuna yanıt arayan bir düşünme becerisidir.
Sri Lanka’da medya eğitiminin amaçları arasında dünyadaki değişime tepki ve yurttaş olmanın önemli bir parçası olarak iletişim sürecini anlamak sıralanmaktadır. Eleştirel Yaklaşım temel alınmıştır.