Medya Okuryazarlığında Temsil
Medya günümüzde her alandaki etkisini giderek arttırdığı gibi temsil ve kimlik inşasında da birincil konumdadır. Kaynak konumundaki medya birçok simge ve sembollerle bireylerde söz konusu olay, olgu ve bireylere ilişkin fikirler oluşturmaktadır.
Temsil
Temsil, Güncel Türkçe Sözlük’te “birinin veya bir topluluğun adına davranma” olarak tanımlanmaktadır. Temsiller, temsil edilenlerin hayatımızdaki yerini ve onlara atfettiğimiz anlamı yansıtmaktadırlar, daha geniş anlamıyla farklı temsiller birbirlerine eklemlenerek bizim dünyaya, topluma, insanlara bakışımızı biçimlendirmektedir..
Temsil etme, aktif bir seçme ve sunma, yapılandırma ve şekillendirme sürecini ifade eder. Medyanın oluşturduğu gündem ve medyatik gerçeklik içinde bazı toplumsal temsillerin tesis edilmesi mümkündür.
Medyada Cinsiyet Temsili
Medya, bireyleri yönlendirme ve gündem belirlemede olduğu gibi sosyal temsillerin yaratılmasında da aktif bir konumdadır. Medyada en sık rastlanılan temsil sorunu ise toplumsal cinsiyettir. Toplumsal cinsiyet kavramı ise kadın ve erkek arasındaki toplumsal, kültürel, ekonomik, siyasi davranış kalıplarının tanımlanarak aralarındaki farklılıkların ortaya konulmasıdır. Erkek ve kadına dair toplumsal roller, toplumun belirlediği normlar kapsamında özü ve görüntüyü kodlayan kıyafet, mimik, jest gibi ritüelleri benimsemektedir. Toplumsal cinsiyet kabullerine dair değişimlerin önemli bir etkeni de toplumsal değişimdir ve bu açıdan bakıldığında konu durağan bir kalıplar bütününden öte dinamik bir süreçtir.
Kadınlar, medya iletilerinde çoğunlukla basmakalıp iki stereotip içerisinde yer almaktadır. Bu stereotipler; ‘fettan ve kötü kadın’ ya da ‘toplumun uygun gördüğü rollerine uygun olarak anne ve iyi eştir’. Elbette kadınlar medyada ataerkil yapının yanı sıra modern temsiller içinde de yer almaktadır. Örneğin; kadınların iş alanındaki başarıları ‘sıra dışı’ ve kendileri de ‘süper kadın’ olarak sunulmaktadır. Bu başarılı ve süper kadınlara güç, çalışkanlık vb. gibi erkekler için uygun görülen özelliklerin yanı sıra bakımlı ve sevgi dolu gibi özellikler de atfedilmektedir. Başarılı olan kadınlar aynı zamanda annelik ve ev işlerini ihmal etmeyen ‘‘dört dörtlük kadın’’ şeklinde sunulmakta ve bu kadınların da aslında istisna oldukları vurgulanmaktadır.
Medyadaki erkek temsillerine bakıldığı zaman ise çoğunlukla, egemen erkeklik değerlerine sahip, erkeklik davranış kalıplarına uygun, hâl, tavır, tutum içerisinde olan, güce ve gücün sağladığı iktidara ve avantajlı konumlara sahip, bedeniyle, söylemleriyle hegemonik erkeklik tanımlamasına uygun, hem karşı cins hem de hemcinsleri tarafından onay ve kabul görmüş ideal erkek temsilleriyle karşılaşılmaktadır. Medyada popüler kültürün farklı yollarını kullanarak öne çıkabilecek ve kendilerine özgü karizmaları ile hegemonik erkeklik denklemine eklemlenebilecek figürler her zaman yer bulabilmektedir.
Medyada Çocuk Temsili
Medya okuryazarlığı bağlamındaki temsil sorunlarından biri de medyadaki çocuk temsilleridir. Bu bağlamda insan haklarını ve çocuk haklarını ile ilgili mevzularda medyanın bireyleri ve olayları nasıl temsil ettiği ve ne tür anlamlar ürettiği sık sık tartışılmaktadır. Buradaki temel endişe ise medyada oluşturulan temsiller ve anlamlar vasıtasıyla ile daha kalıcı ve düzeltilmesi zor önyargıların dolaşıma sokulabilme ihtimalidir.
Günümüzde sıklıkla rastlanan temsillere örnek vermek gerekirse; çocukları açıkça bir tehdit unsuru olarak göstermek ve onları “tinerci”, “sokak çocuğu” olarak lanse eden medya metinleri söz konusu çocuğa ilişkin “masum çocuk” etiketinin zaman zaman önüne geçebilmektedir. Çocuklar bazen de “terör” kelimesi ile birlikte “tinerci çocuk terörü” ve “kapkaççı çocuk terörü” gibi etiketlerle topluma sunulmaktadır. Bu formdaki temsillerin kamuoyunda önyargıların oluşmasına da neden olabilmektedir.
Kimlik
Medya okuryazarlığında temsil gibi bir diğer sorun da kimlik sunumudur. Kimlik, bireyin kendini, kendi nezdinde ve diğerlerinin aynasında nasıl gördüğü olmakla birlikte bireyin kendisini sosyal bir çevrede tanımlamasına ve konumlandırmasına olanak sağlamaktadır .
Dil
İletişimin koşulsuz aracı olan dilin kendisi de seslerden ve imgelerden oluşan bir temsil sistemi ortaya koymakta ve gerçek dünyaya ilişkin algılar, bu dil vasıtasıyla oluşturulmaktadır. Kültürel aktarımda ise kültürler bireyin zihinlerini nasıl kullanacağına ilişkin gerek davranış kalıpları gerekse dil vasıtasıyla belirlemede kullanılmaktadır. Dilin dışında var olan gerçeklik de sürekli dil vasıtasıyla aktarılmaktadır. Medya temsillerinde kullanılan dil birçok toplumsal hiyerarşilerin de (statü, konum, ilgili rol tanımlarının, kimliklerin vb.) yeniden sunumunu biçimlendirmektedir.
Medya Okuryazarlığında Temsil Sorunu
edyanın temsil ile olan ilişkisine bakıldığında, üzerinde durulması gereken nokta medya çıktılarıdır. Medyanın hangi konular ele aldığı, nasıl sunduğu medyan n temsil süreciyle ilgilidir Medyada; birey, kurum, nesne ve olayların temsil edilme biçimleri önemlidir; çünkü temsil sonucunda ortaya çıkan çıktılar toplumda bir yer edinerek, bu yerlerini meşrulaştırırlar. Bu nedenle temsil sürecinin tarafsız ve şeffaf olması gerekir. Medyada eleme ve öne ç karma işlemlerinin medya profesyonelleri tarafından yapılması, gerçeklik ile temsil arasında bir farklılık olacağına işaret etmektedir. Medya diğer toplum kurumlarının sunduğu değer ve yönergelerinden uygun olanları seçmekte ve ambalajlamakta ve bu ürünlerin ne şekilde dağıtımı yapılması gerektiğine dair karar vermektedir.