Kavramsal Olarak Medya Okuryazarlığı

Medyanın Tanımı, İşlevleri

Latince Medium kelimesinin çoğulu olan medya; gazete, radyo, televizyon ve internet gibi kitle iletişim araçlarının yanı sıra kişilerarası iletişime de imkan sağlayan uygulamaları da kapsamaktadır. Medyayı kısaca kitle iletişim araçları olarak ifade etmek de mümkündür. Medyanın işlevleri sekiz tanedir. . Haber ve bilgi verme işlevi, modadan ekonomiye, siyasetten sağlığa kadar tüm ulusal ve uluslararası düzeyde bilgileri alabilmekteyiz. Toplumsallaştırma işlevi ile medyanın toplumun şekillenmesinde oynadığı rol ifade edilmektedir. Medya bireye, içinde yaşandığı toplumla bütünleşmesi ve kamusal yaşamda aktif rol alması için ortak bilgileri ve düşünceleri sunmaktadır. Eğitim işlevi, medyanın bireylerin düşüncelerinin gelişmesine ve yeteneklerinin ya da becerilerinin gelişmesine yardımcı olacak bilgileri kitlelere iletmesini açıklamaktadır. Eğlendirme işlevi ile medyanın insanları rutin işlerden uzaklaştırarak onların eğlenmesine yardımcı olduğu söylenebilmektedir. Denetim ve eleştiri işlevi ile medya; hükümeti, kamuları veya şirketleri denetleme ve eleştiri yetkisine sahip olmaktadır. Kamuoyu oluşturma işlevi ile medya kamuoyunun yönlendirilmesine katkı sağlamaktadır. Kültürel değerlerin korunması işlevi ile kültürün gelişmesinde rol oynamakta ve tarihin savunucu olmaktadır. Tanıtım işlevi medyanın kurumların, şirketlerin, devletlerin veya bireylerin tanıtılmasında etkili olmasını ifade etmektedir.

Medya Eğitimi

Medya eğitimi, medyanın doğasını ve uygulamalarını öğrenmek amacıyla, belirli bir planı ve amacı olan faaliyetlerin bütünüdür. Medya eğitiminin dayandığını ilkeler şunlardır:

“Temsil” en merkezi kavramdır. Medya, gerçekliği olduğu gibi yansıtmaz. Gerçekliği temsil eden bir resim sunar. Temel amaç “doğal” görüntüyü çözümlemektir. Kültürel değerleri yerleştirmek amaçlanmaz. Medya eğitimi medyayı iyi ya da kötü olarak yargılamayı ve sınıflandırmayı amaçlamaz. Çözümleyici bazı anahtar kavramlar gereklidir. Anlam, medya dili, doğallık, gerçeklik, kodlama, kod çözme, dolayımlama, ideoloji gibi kavramlar bilinmelidir. Yaşam boyu devam eden bir süreçtir. Eleştirel bakışın yanında eleştirel özerklikte hedeflenir. Güncel ve fırsata dayalıdır.

Eğitimcilerin medyaya karşı tutumu üç şekildedir. Medyaya karşıt tutum: kilise ve bazı tutucu sivil toplum örgütleri tarafından benimsenen medyanın şeytan olarak görüldüğü yaklaşımdır. Bu düşünceyi benimseyen insan sayısı az olduğu için geçerliliğini kaybetmiştir. Medya hakkında eğitici tutum: medyanın ne olduğu, nasıl olduğu hakkında medyayı anlatıp medyayı öğretmeyi amaçlayan tutumdur. Medya ile birlikte tutum: Medyanın gücü ve imkanları kullanılarak medya eğitiminin yapılması gerekmektedir. Kabul gören ve başarılı olan eğitim tipi bu yaklaşımdır. Medya eğitimini doğru verebilmek için ise medya eğitimi modellerini bilmek gerekmektedir. Kuramsal temellerine göre medya eğitimi modelleri şunlardır: Eğitim-bilgi Modelleri: Kültürel, estetik, semiyotik, sosyokültürel teoriler üzerine kurulu, teori, tarih, medya dili gibi odak noktaları olan çalışmalardır. Sosyo-Kültürel Modeller: Kültürel çalışmalar, semiyotik ve etik modellerine dayanan, yaratıcı kişiliğin; tutum, algı, canlandırma, yorum analizi gibi sosyo kültürel orijinindeki modellerdir. Faydacı Modeller: Medya teknolojisi pratiği kazandırmayı hedefleyen, pratik temelli modellerdir. Estetik Modeller: Sanatsal zevk ve en iyi medya kültürü örneklerinin analizi üzerine yoğunlaşan modellerdir.

Okuryazarlık Kavramı

Okuryazarlık kavramı, okuma ve yazma eylemlerinden farklıdır ve pek çok zihinsel beceriyi ve dili kullanarak gerçekleştirilen iletişim becerilerini ifade eden bir eğitim terimidir. Okuryazarlık kavramı, bireyin kendi duygu ve düşüncelerini tam ve doğru olarak ifade etmesi, başkalarının söylediklerini doğru olarak anlaması ve bütün bunları yaparken kendi bilgi ve becerilerini sosyal ve kültürel alanda kullanması anlamında kullanılmaktadır.

Medya Okuryazarlığı Tanımları ve Önemi

Medya okuryazarlığı, her gün televizyon, radyo, bilgisayar, gazete ve dergilerden sözlü ve görsel olarak alınan yüzlerce mesajın anlaşılması, yorumlanması ve değerlendirilmesidir. Medya okuryazarlığı, bireylerin medyayı doğru okumasına, kendini rahat ifade edebilmesine ve toplumsal hayata daha aktif katılım sağlamasına katkı sağlamaktadır. Medya okuryazarlığının en önemli etkisi ise, çocuklar başta olmak üzere toplumun tüm bireylerinin gerçek dünya ile medyanın çizmiş olduğu kurgu dünyası arasındaki farkı kolaylıkla anlamalarını sağlamak ve medyadan faydalanırken zararlı etkilerinden kendilerini korumalarına yardımcı olmasıdır.

Medya Okuryazarlığı Becerileri

Medya okuryazarlığının beceri alanları şunlardır: Bilişsel alan: Medya ile etkileşimde gerekli olan zihinsel beceri ve işlemleri ifade etmektedir. Medya mesajlarının derin anlamlarını anlamak için geniş bir bakış açısına ve bilgi birikimine sahip olmak gerekir. Duygusal alan: Medya ile etkileşimde bulunurken korku, sevinç, üzüntü ve heyecan gibi duygu ve hislerle ilgilidir. Estetik alan: Medya iletilerini sanatsal ve estetik bir bakış açısıyla okuyabilmeyi ve analiz etmeyi ifade etmektedir. Değerler alanı: Medya iletilerinde açık veya örtük şekilde sunulan değerleri anlama ise bu alandaki beceriler sayesinde olmaktadır.

Medya Okuryazarı

Medyanın hem teknik hem de yapısal özelliklerinden haberdar olmalıdır. Medya içeriklerini doğru okumalıdır. Medya metinlerini doğru okuyabilmesi için de içeriklere eleştirel gözle bakabilmelidir. Medyadan gelen her mesajın karşısında pasif izleyici olarak kalmaz ve aktif bir şekilde katılır. Medyayı akıllı ve etkili biçimde kullanır. Medya endüstrilerinin siyasi görüşleri, gelişmesi, ekonomik durumu gibi özellikleri hakkında bilgi sahibidir. Farklı bakış açılarıyla verilen medya içeriklerinin doğruluğunu değerlendirir. Medyanın bireylerin ve toplumun davranışlarında, değerlerinde ve inançlarında etkili olduğunu bilir. Farklı medya kanalları ile demokratik biçimde iletişim kurabilir.