Kesin Deliller

Bir hukuki işlemin ispat edilebilmesi için delillere ihtiyaç duyulmaktadır. Kendi lehine hüküm elde etmek isteyen tarafın bu hukuki işlemleri ispatlayabilmesi, elinde yeteri kadar delil olmasına bağlıdır. Aksi hâlde davayı kazanması zor ya da imkânsız olabilir. Bu nedenle deliller, bir davada ispatın gerçekleştirilebilmesi bakımından büyük önem taşırlar. Ne kadar çok delile sahip olunursa iddianın ispat edilmesi de o kadar kolaylaşmaktadır. Ancak belirtmek gerekir ki, delillerin miktarı önemli olsa da, niteliği de oldukça önemlidir. Zira kesin delillerin mevcut olması hâlinde ispatın gerçekleştirilmesi oldukça kolaydır. Buna karşılık, takdiri deliller, hâkimde bir kanaat oluşturduğu takdirde hukuki işlemin ispatlanmış sayılması sonucunu doğurur.

Kesin deliller, senet, yemin, kesin hüküm ve bazı yazarlara göre ikrar olmak üzere dörde ayrılmaktadır. Bu delillerin bulunması hâlinde hâkim, vakıaları ispatlanmış olarak kabul etmek zorundadır. Kesin deliller hâkimi bağlayıcı nitelik taşırlar. Kesin delillerin bağlayıcılık özelliğine sahip olabilmesi için usulüne uygun şekilde düzenlenmesi ya da yerine getirilmesi gerekmektedir. Örneğin senet kesin bir delildir. Ancak senet, bir takım unsurlarının bulunması hâlinde kesin delil olarak kabul edilebilmektedir. Bu unsurlardan birinin eksik olması hâlinde kesin delil olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.

Kesin deliller, takdiri delillere göre ispatın yerine getirilmesi bakımından daha güçlü bir etkiye sahiptir. Kesin delillerle ispat edilen bir hukuki işlemin aksinin, takdiri delillerle ispat edilmesi söz konusu olamaz. Kesin delilin aksinin ispatı, yine başka bir kesin delille mümkündür.

Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda senet başka bir üst kavram olarak belge kavramı da düzenlenmiştir. Belgenin özelliği bir vakıanın ispatına yarayan her türlü bilgi taşıyıcısı olmasıdır. Senet ise bir kişin kendi aleyhine meydana getirip imzaladığı yazılı belgeleri ifade eder.

Düzenleme şekline göre senetler adi senet ve resmi senet olmak üzere iki şekilde karşımıza çıkar. Her iki senet türünün ispat gücü aynı olmakla birlikte, iki senet tipi arasındaki fark bu senetlerin sahteliği ileri sürüldüğünde ortaya çıkar. Adi senedin sahteliği ileri sürüldüğünde artık delil olarak kullanılamaz, hatta hiç bir resmi işleme de konu edilemez. Resmi senetler ise sahteliği ispatlanana kadar delil olarak kullanılmaya devam eder.

Yemin, ispat yükü üzerine düşen tarafın iddiasını diğer kesin ve takdiri delillerle ispatlyamadığı hallerde son çare olarak başvurduğu kesin delildir. Yemin teklif edilen taraf yemin ederse, yemin teklif eden iddiasını ispatlayamamış olur, yemin etmez veya yeminden kaçınırsa yemin teklif eden taraf iddiasını kesin delille ispatlamış olur.

Kesin hüküm de bir kesin delildir. Kesin hükmün kesin delil teşkil etmesi mevcut davada tespit edilen hukuki ilişkiye dayalı olarak aynı tarafların farklı bir taleple yeni bir dava açması halinde söz konusu olur.

İkrar taraflardan birisinin kendi aleyhine ileri sürülen bir vakıanın doğruluğunun beyan etmesidir. Bu beyanla birlikte ikrar edilen vakıa çekişmeli olmaktan çıkar. İçeriğine göre ikrar, adi ikrar, vasıflı ikrar veya bileşik ikrar şeklinde karşımıza çıkar.