Davanın Açılması ve Dilekçeler Aşaması

Dava, dava dilekçesi ile açılır. Dava dilekçesi medeni yargı alanında hak aramanın ilk basamağını teşkil eder. Dava dilekçesinin belirli unsurları içermesi gerekir. Bu unsurlarda bir eksiklik olması hâlinde dava usule ilişkin bir kararla sona erdirilebileceği gibi, esasa ilişkin bir kararla da sona erdirilebilir

Davacının iddia ve taleplerine, davalı cevap dilekçesi ile karşılık verir. Tıpkı dava dilekçesinde olduğu gibi cevap dilekçesinin de belirli unsurları bünyesinde bulundurması gerekir. Bu unsurlarda eksiklik bulunması hâlinde, davalının davayı kaybetme ihtimalinin varlığı kuvvetle muhtemeldir. Davalı cevap dilekçesini hazırlarken, dava şartları, ilk itirazlar gibi usuli savunma vasıtalarından yararlanabileceği gibi, defi ve itirazlar şeklindeki maddi hukuka ilişkin savunma vasıtalarından da yararlanabilir. Davalı cevap dilekçesi ile veya cevap verme süresi içerisinde vereceği ayrı bir dilekçe ile davacıdan karşı taleplerde bulunabilir. Davalının bu talebi karşı dava olarak nitelendirilir. Karşı davanın kabul edilebilmesi için asıl dava ile aralarında bağlantı bulunması gerekir.

Hâkim hukuku kendiliğinden uygulamak zorunda olduğundan dava dilekçesinde veya cevap dilekçesinde hukuki sebeplere yer verilmemiş olması dilekçe de bir eksiklik bulunduğu anlamına gelmez.

Dava dilekçesi ve cevap dilekçesinin verilmesinden sonra davacı replik, davalı ise düplik dilekçesi verebilir. Bu dilekçelere ikinci dilekçeler denir ve bu dilekçelerin verilmesi ile dilekçeler aşaması tamamlanmış olur.

Dilekçeler aşamasının tamamlanması ile birlikte davacı bakımından iddiayı, davalı bakımından da savunmayı değiştirme ve genişletme yasağı başlar. Bu yasak, tarafların üzerinde tasarruf yetkisi olan davalarda söz konusu olur. Kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı davalarda bu yasak uygulanmaz.

İddianın ve savunmanın değiştirilmesi veya genişletilmesi yasağının kapsamına tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar, talep sonucu ve dava konusunun değiştirilip genişletilmesi girer. Bu nedenle taraflar dilekçelerindeki dava ve cevap sebepleri ile talep sonuçlarını açık ve anlaşılabilir şekilde yer vermelidir.

İddianın ve savunmanın değiştirilmesi ve genişletilmesi yasağı, karşı tarafın açık rızası, ıslah ve dava konusunun devri hâllerinden birisi ile aşılabilir.

İddia ve savunmayı değiştirme veya genişletme yasağının aşılma hâllerinden en önemlisi ıslahtır. Islah, taraflara yaptıkları usuli hataları düzeltme imkânı veren salt bir usul hukuku müessesesidir. Islah, davada yapılan usuli hataları düzeltme imkânı veren son derece önemli ve etkili bir usuli müessesesidir. Taraflar dava sırasında bu imkândan bir kez yararlanabilirler.