Genel Olarak Kanun Yolları ve İstinaf
Bir mahkeme kararının yeniden kontrol edilerek onun düzeltilmesini, iptalini veya bozulmasını sağlayan hukuksal imkâna kanun yolu denir.
Kanun yollarının kabul edilmesi ile gerçekleştirilmek istenilen iki temel amaç vardır. Bunlardan birisi hukuk kurallarının uygulanmasında yeknesaklığn sağlanması, diğeri ise tarafların mahkeme kararından tatmin edilmesidir. Kanun yolunun niteliğine göre bu amaçlardan birisi öne çıkabilirken diğeri daha arka planda kalabilir.
Dar ve teknik anlamda bir kanun yolunun bünyesinde aktarıcı ve erteleyici etkiyi bulundurması gerekir. Aktarıcı etki bir mahkeme kararın bir üst merci tarafından incelenmesi anlamına gelirken, erteleyici etki kanun yoluna başvurmakla kararın kesinleşmesinin geciktirilmesi anlamına gelir. Bu bağlamda, istinaf ve temyiz kanun yolu bu etkilere sahipken, kanun yararına temyiz erteleyeci etkiye sahip değildir. Yargılamanın yenilenmesi ise her iki etkiye de sahip değildir.
Kanun yoluna başvuru süreye tabidir. Bu süre istinaf yolu için ilk derece mahkemesi kararının tebliğinden itibaren iki hafta; temyiz yolu için bölge adliye mahkemesi kararının tebliğinden itibaren iki haftadır. Ayrıca kanun yoluna başvuran tarafın bu başvuru da hukuki yararı da olmalıdır. Kanun yoluna başvuru hakkı olan taraf, başvuru hakkı doğduğu anda bu hakkından feragat edebilir. Bu feragat mahkeme kararının kesinleşmesi sonucunu doğurur. Kanun yoluna başvuru hakkı doğmadan yapılan feragat ise batıldır.
Kanun yoluna başvuru süresini kaçıran taraf, diğer tarafın yapacağı başvuruya vereceği cevapla taleplerini yine ileri sürebilir. Bu durum katılma yolu ile kanun yoluna başvuru olarak ifade edilmektedir.
İlk derece mahkemesi kararlarının bölge adliye mahkemesi tarafından hem maddi vakıa hem de hukuka uygunluk incelemesine tabi tutulması istinaf kanun yolu olarak adlandırılır. İstinaf kanun yoluna 20 Temmuz 2016 tarihinden sonra verilen kararlara karşı başvurulabilir.
Hukumuzda dar anlamda istinaf sistemi kabul edilmiştir. Dar aanlamda istinaf sisteminin kabulü ile hukukumuz bakımından özellikle adil yargılanma hakkının unsurlarından olan makul sürede yargıanma hakkının gerçekleşmesi amaçlanmıştır. Bölge adliye mahkemesinde inceleme kural olarak duruşmalı yapılır ve ilk derece yargılama usulü uygulanır. Ancak istisnai olarak dosya üzerinden karar verilebilen hâller de vardır.
Bölge adliye mahkemesi istinaf incelemesi sırasında tarafların talperi ve istinaf gerekçeleri ile bağlıdır. Ancak kamu düzenine aykırılık hâllerini kendiliğinden dikkate alır. İddia ve savunmanın değiştirilmesi ve genişletilmesi yasak olup, ilk derecedeki yasağın aşılma hâlleri burada uygulanmaz. Ayrıca davanın uzamasına sebep olabilecek, karşı dava açılması, davaya müdahale eilmesi, dava dosyasının işlemden kaldırılması gibi müesseseler istinaf aşamasında uygulama alanı bulmaz.
İstinaf incelemesi sonunda bölge adliye mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın iadesine, istinaf isteminin reddine veya istinaf istemini kabul ederek yeniden esas hakkında bir karar verir. İstinaf incelemesi sonunda verilen kararlra karşı temyiz yoluna başvurmak mümkündür. İlk derece mahkemesi kararı kaldırılarak dosya ilk derece mahkemesine iade edilmişse, bu karar kesin olup ilk derece mahkemesi direnme kararı veremeyeceği gibi bu karara karşı temyiz yoluna da gidilemez.