Hak Kavramı

Hak, hukuk düzeni tarafından korunan ve sahibine bu korumadan yararlanma yetkisi tanınan menfaattir.

Hakkın Sahibi

Hakkın süjesi, yani hakkın sahibi kişilerdir. Haklara ve borçlara sahip olabilen varlıkları ifade eden kişi kavramının kapsamına hem gerçek kişiler hem de tüzel kişiler girer.

Sadece hukukun kişi olarak kabul ettiği varlıklar hak sahibi olabileceğinden, diğer varlıklar; yani gerçek kişiler dışındaki diğer canlılar (bitkiler -hayvanlar) ve eşyalar hak sahibi olamaz. Bu varlıklar kural olarak, hakkın konusunu oluşturabilirler.

Hakkın Konusu

Hakkın konusu, hakkın neye ilişkin olduğuna; yani hukuk düzeni tarafından korunan ve sahibine bu korumadan yararlanma yetkisi tanınan menfaatin ne üzerinde olduğuna göre belirlenir.

Haklar konularına ve sahiplerine sağladıkları yetkilere göre mülkiyet hakkı, intifa hakkı, alacak hakkı, kişilik hakkı, velayet hakkı gibi değişik isimlerle adlandırılır.

Hak Çeşitleri

Dayandığı Hukuk Alanına Göre

Hukukun klasik ayırımına göre haklar, özel hukuk hakları ve kamu hukuku hakları olmak üzere iki ana gruba ayrılırlar. Kamu hakları kamu hukukundan, özel haklar ise özel hukuktan doğar.

Para ile Ölçülebilen Değeri Bulunup Bulunmamasına Göre

Para ile ölçülebilen bir değeri bulunup bulunmamasına göre haklar malvarlığı hakları ve şahısvarlığı hakları olmak üzere ikiye ayrılırlar.

Bir kişinin para ile ölçülebilir bir değer taşıyan hak ve borçlarının tümüne malvarlığı adı verilir. Haklar malvarlığının aktif kısmını; borçlar ise, pasif kısmını oluşturur.

Kişilerin malvarlıklarında yer alan haklara malvarlığı hakları adı verilmektedir. Bunlar alacak hakları, ayni haklar, maddi değeri olan yenilik doğuran haklar ve mali yönleri itibariyle fikri haklardır.

Şahıs varlığı hakları, değeri para ile ölçülemeyen, manevi değere sahip hakları ifade eder.

Şahıs varlığı haklarının en önemli özellikleri kural olarak, başkalarına devredilememeleri ve mirasçılara geçmemeleridir.

İleri Sürülebilecekleri Çevre Bakımından

İleri sürülebilecekleri çevre bakımından haklar mutlak haklar ve nispi haklar olmak üzere ikiye ayrılırlar.

Mutlak haklar , hak sahibi tarafından, hakkı ihlal etmesi söz konusu olan herkese karşı ileri sürülebilen haklardır. Yani herkes mutlak haklara uyma, onları ihlal etmeme yükümlülüğü altındadır. Ayni haklar, kişilik hakkı, velayet hakkı, vesayet hakkı ve manevi yönü ile fikri haklar mutlak haklardandır.

Nispi haklar ise, belirli bir kişiye veya sınırlı bir grup oluşturan belirli kişilere karşı ileri sürülebilen haklardır. Bu haklara sadece hakkın kendisine karşı sürülebileceği kişiler uymak zorundadırlar.

Kullanılmasının Etkisi Bakımından

Kullanılmasının etkisi bakımından ise haklar alelade haklar ve yenilik doğuran haklar olarak ikiye ayrılırlar.

Sahibine, tek taraflı bir irade beyanı ile yeni bir ilişki kurmak, mevcut bir hukuki ilişkiyi değiştirmek veya sona erdirme yetkisi veren haklara yenilik doğuran haklar denir.

Kullanma Yetkisi Bakımından

Kullanma yetkisi bakımından haklar kişiye sıkı sıkıya bağlı haklar ve başkası tarafından da kullanılabilen haklar olarak ikiye ayrılırlar.

Bağımsızlık Bakımından

Yine bağımsızlık bakımından haklar bağımsız haklar ve bağımlı haklar olmak üzere ikiye ayrılırlar.

Mevcudiyet Bakımından

Son olarak mevcudiyet bakımından haklar mevcut haklar ve beklenen haklar olarak ikiye ayrılırlar