Tanım, Bölme ve Sınıflama

Tanım mantık içinde kavramlar mantığı ile önermeler mantığında yer alan bir konudur. Aynı zamanda ontoloji, epistemoloji ve özellikle metodolojinin konuları arasındadır.

Tanım, bir şeyin ne olduğunu açıklayan sözdür. Nesnenin ne olduğunu veya adının ne ifade ettiğini göstermektir.

Tanım olan bir önermede iki öge vardır: Tanımlanan ve tanımlayan. Tanımlanan, önermenin öznesidir. Tanımlayan ise yüklemdir. Buradan tek başına bir terim ya da kavramın, bir tanım olarak kabul edilmeyeceğini anlarız. Çünkü tanım, bir önerme olarak bir özneye ve bir de bu özneye yüklenen bir özellik ya da karakter yapısıyla yükleme sahiptir.

Aristoteles'e göre tanım, bir kavramın karakteristik içlemini tayin eden zihin işlemidir.

Tanımlar kaplama, içleme ve tanımlanana göre üçe ayrılırlar.

Kaplamsal tanım, mantık açısından eksiksiz ve Aristoteles’e göre yetkin tanımdır

Tanımlananın durumuna göre tanımlar ad tanımları ve gerçek (nesne) tanımları olarak ikiye ayrılır.

Tanım tam olmalıdır. Tanım açık olmalıdır. Tanımda kısır -döngü olmamalıdır. Tanım ne uzun ne de kısa olmalıdır. Tüm bunlar tanımın şartlarını oluşturur.

Kaplamsal açıdan her şeyin tanımı yapılabilir, fakat içlem açısından her şeyin tanımı yapılamaz. Duyu deneyimleri tanımlanamaz. Duyguların ve üstün cinslerin tanımı olmaz.

Renkler, sesler, tatlar tanımlanamaz. Aşk, sevgi, nefret gibi duygular tanımlanamaz. Tanrı kavramı tanımlanamaz.

Bölme bir bütünün bölümlerine ayrılmasıdır. Tanımı tamamlayan bir konudur.

İki türlü bölme vardır: Birinci tür bölmede bölünenler, bölenlerden ayrıdır. Burada yapılan bölme işleminde ayrılan parçalar veya öğeler birbirlerinden bağımsızdır. Bu nedenle bölme işlemi cins, tür ve ayırıma dayanmaz. İkinci tür bölmede ise bölünenle bölümleri birbirinden ayrı şeyler değillerdir. Bütün, aynı sınıf içinde yer alan tekillerin, fertlerin toplamıdır. Burada yapılan bütünü oluşturan aynı özelliklere sahip tekil veya tikelleri bölmektir.

Klasik mantıkta beş tümele göre yapılan bölmelerde vardır. Bunlar: Cinsin türlerine bölünmesi, cinsin ayrımlarına bölünmesi, bir varlığın ya da konunun ilintilerine göre bölünmesi ve ilintinin kaynağına göre yapılan bölmedir.

Sınıflandırma terim ve kavramları kaplam derecelerine göre ayırma işlemidir.

Sınıflandırma yapay sınıflandırma ve doğal sınıflandırma diye iki türlüdür. Pratik amaçlarla yapılan sınıflandırma türüne yapay sınıflandırma denir. Örneğin, kitapları boylarına, ciltli veya ciltsiz olmalarına, konularına veya yazarlarına göre sınıflandırmak gibi. Nesnenin tüm özelliklerini dikkate alarak yapılan sınıflandırmaya doğal sınıflandırma denir. Örneğin, hayvanları omurgalı veya omurgasız olmalarına göre ayırmak gibi.

Her sınıflandırma bir bölmedir ama her bölme bir sınıflandırma değildir. Sınıflandırmada benzerlik ve ayrım vardır oysa bölümde de bunlar yoktur. Sınıflandırmada cins ve türlerin basitten karmaşığa doğru bir diziliş vardır. Oysa bölmede aynı cinse ait nesneler toplamının bireylerine ayrılması vardır.

Doğru ve iyi bir sınıflandırma yapmanın bazı koşulları vardır. İlk önce sınıflandırma tam olmalıdır. Daha sonra sınıflandırma ile ilgili olan varlık ya da özellikleri içermelidir. Son olarak sınıflandırma varlık ya da terimin ana özelliklerin içerecek şekilde olmalıdır.

Mantığın içeriğini, amacını ve konularını belirleyip sistemli hale getirerek kuran Aristoteles' e göre, bir şeyi bilmek için onun tanımını yapmak gerekmektedir. buradan tanım, bölme ve sınıflandırmanın önemini anlayabiliriz.

Klasik mantığın tanım ve bölme konuları Yeni Çağda başlayan metodoloji çalışmalarında önemlerini devam ettirmişlerdir. Bölme konusu biyoloji de sınıflandırma adı altında üzerinde durulan bir konu olmuştur. Dahası bölme ve sınıflandırmanın, günlük hayatımızda, çeşitli eylemlerimizde kolaylık ve pratiklik sağladığını görürüz.