Uluslararası Ticaret Teorisi ve Politikası
Smith, Ricardo ve faktör donatımı teorilerinden oluşan öncü dış ticaret teorileri daha çok Klasik okulun görüşlerini yansıtmaktadır. Buna göre devletin ekonomiye müdahale etmemesi prensibi dış ticaret işlemleri için de geçerlidir.
Smith, dış ticaretten iki tarafın da kazançlı çıkabileceğini ileri sürmüş ve ülkelerin hangi malları daha ucuza üretiyorlarsa o malların üretiminde uzmanlaşmaları gerektiğini iddia etmiştir. Ülkelerin üstün oldukları malları üreterek ihraç etmelerinin ve üstün olmadıkları malları üretmektense ucuza üreten ülkelerden satın almalarının daha avantajlı olduğunu ileri sürmüştür.
Ricardo üstünlüklere önem vermiş ancak üstünlüklerin derecesinin dış ticareti belirleyeceğini ileri sürmüştür. Buna göre ülkeler ucuza üretseler dahi hangi malları daha ucuza üretiyorlarsa o malların üretimine önem vermelidirler.
Faktör Donatımı Teorisi, ülkelerin sahip olduğu üretim faktörleri miktarının dış ticarette önem arz ettiğini iddia etmiştir. Ülkeler emek, sermaye gibi hangi faktörlere daha sahip iseler, üretimi bu faktörlerin kullanımını içeren malları üretmelidirler
Öncü teorilerden sonra geliştirilen yeni dış ticaret teorileri teknolojiden ürün çeşitliliğine kadar çok sayıda etkenin dış ticarette önemli olduğunu ileri sürmüştür. Konu le ilgili çalışmalar günümüzde de devam etmektedir.
Dış ticaret politikası devletin dış ticaret ilişkilerine müdahale etmesi için ürettiği politikaları ifade etmektedir. Bu politikalar yasal düzenlemelerden, gümrük tarifelerine, dampinglerden, görünmez engellere kadar farklı araçları kapsamaktadır.
Dış ticaret politikasının en eski ve en yaygın aracı gümrük tarifeleri ya da gümrük vergileridir. Her ne kadar eski bir politika olsa da günümzde de gümrük tarifelerinin ülkelerin dış ticaret politikasında önemli bir yere sahip olduğu söylenebilir.
Gümrük vergileri sadece devlete gelir sağlamak gibi bir etkiye sahip değildir. Gümrük vergileri dar anlamda üretim, tüketim, dış ticaret, gelir ve bölüşüm üzerinde etkilidir.
Gümrük vergilerinin geniş anlamlı etkileri ise iktisadi büyümeyi, sağlaması, işsizliğin azaltılması ve dış ticaret açıklarını kapatması olarak sıralanabilir.
Gümrük tarifeleri dışında kalan araçlarından bazıları ithalat kotaları, ithalat yasakları, kambiyo (döviz) kontrolü, çoklu kur sistemi, fark giderici vergiler, ihracat vergileri, ihracat sübvansiyonları , ihracat monopolleri ile damping ve görünmez engellerdir.
Tercihli ticaret anlaşmaları, üye ülkelerin karşılıklı olmak kaydıyla belli mallar üzerinde gümrük vergilerini indirmek şeklinde ortaya çıkmaktadır.
Serbest ticaret bölgesi durumunda ülkeler kendi aralarındaki ticarette kotalar ve gümrük vergileri gibi engelleri karşılıklı olarak kaldırmaktadır.
Gümrük Birliği durumunda serbest ticaret bölgelerinden farklı olarak birlik dışındaki ülkelere de aynı vergi oranları uygulanmaktadır. Türkiye Avrupa Birliği ile gümrük birliği anlaşması yapmış olup uygulamaya devam etmektedir.
Ortak pazar durumunda mal ticareti yanında üretim faktörlerinin, özellikle emek faktörünün birlik içinde serbest dolaşımı söz konusu olmaktadır. Daha ileri bir birleşme aşaması olan iktisadi birlik durumunda maliye ve para politikaları da ortak normlarla yürütülmektedir. Avrupa Birliği bu yönde çabalar göstermektedir.