Lojistik Maliyet Kavramı ve Lojistik Maliyet Unsurları
Günümüz rekabet koşullarında başarı için gerekli olan stratejilerden birisi de maliyet liderliğidir. Bir işletmenin pazarda rakiplerine göre rekabette bir adım önde olabilmesi için iyi bir maliyet kontrolü uygulaması gerekmektedir.
Lojistik, işletmelere hizmet farklılaştırma ve maliyetleri düşürerek kârlılığı artırma ile rekabet avantajı sağlamaktadır.
Lojistik müşteri hizmetleri maliyetleri, kaybedilen satışlar, karşılanmayan müşteri taleplerinin işletmeye yükledigi maliyetler ve iade kabul maliyetleridir.
Stok yönetimindeki temel maliyet unsurları; satın alma maliyeti, sipariş maliyeti, elde bulundurma maliyeti, elde bulundurmama maliyeti, fırsat maliyeti, kalite maliyeti olarak sıralanabilir.
Stok maliyetleri, stok bulundurmama veya stok kalmadığı zaman ortaya çıkan maliyetlerdir.
Üretim planlaması; işletmede hangi ürünün üretileceğini belirlemek, donanım ihtiyacını ortaya koymak ve ürünlerin doğru miktarlarda ve doğru zamanlarda üretilmesini sağlayacak çizelgeleri hazırlamak için kullanılan bir ön üretim faaliyetidir.
Ulaştırma maliyetleri, ürünün işletmeye girişinden çıkışına ve müşteriye ulaşıncaya kadar gerçekleşir. Ulaştırma maliyetlerini yönetmek veya kontrol altına almak taşınan ürünün hacmine, nakliyatın ağırlığına, nakliye aracının türüne ve gideceği yerin uzaklığına bağlıdır.
Depolama maliyetlerini; depolama ve ambar faaliyetleri, fabrika ve depo yerinin seçim süreçlerinde gerçekleşen maliyetler oluşturur.
Birim miktar maliyetleri dağıtımı gerçekleştirilecek ürünlerin sayısına, hacmine ve ağırlığına bağlı olarak değişebilen maliyetleri kapsar.
Sipariş işleme maliyetleri; ham madde siparişlerinin verilmesi ve/veya müşteri (toptancı, perakendeci, tüketici) siparişlerinin alınması, kayıtlarının yapılması, kontrolü, sipariş edilen ürünlerin yerlerinin belirlenip ayrımlanması, ilgili depolar veya taşıma sistemleri ile ilişki kurularak yüklenmesi, irsaliye, proforma fatura, ödeme ve tahsilatla ilgili iletişim, doküman, evrak işleminin tamamlanması gibi faaliyetlere ilişkin iç ve dış maliyetleri kapsar.
Sipariş işleme maliyetlerinin toplam lojistik maliyetleri içindeki oranı da oldukça yüksektir .
Pazardaki başarılı işletmeler ele alındığında değişen ve değişimi yöneten, en uygun ürün tasarımlarını yapabilen, lojistik faaliyetlerini müşteri beklentilerine uygun olarak tasarlayabilen, maliyet ve verimlilik odaklı ve aynı zamanda lojistik faaliyetlerinde uygun maliyet düzeyini yakalayabilen işletmelerin başarılı oldukları görülmektedir.
Sektörler itibariyle lojistik maliyetler incelendiğinde, satışlar ile ters orantılı olarak işlem görmekte; satışlar arttıkça lojistik maliyetlerin satış içindeki payı azalmaktadır. Genel anlamda satışların % 5 ile % 15 arasındaki bir payı lojistik maliyetlere ilişkin olmaktadır.
Lojistik maliyetler incelenirken lojistik ihtiyaçları karşılayabilmek için katlanılan tüm fonksiyonel maliyetler birbirleriyle ilişkilendirilerek analiz edilmelidir.
Pek çok işletmedeki lojistik ve dağıtımı birleştiren yaklaşımların kabulünün çok güç olmasının belki de en önemli nedenlerinden birisi yeterli ve uygun maliyet bilgilerine ulaşamamadır. Yeterli maliyet bilgileri olmadan lojistik zincirindeki tek bir maliyet kalemi ile ilgili olarak alınan bir kararın zincirin başında veya sonunda yer alan diğer maliyet kalemleri üzerindeki etkisini fark etmek ve bu kararın toplam kâr üzerinde yaptığı olumlu katkıları hesaplamak hemen hemen imkânsızdır.
Lojistik maliyet verilerinin kullanılabilirliğinin geliştirilmesindeki en önemli neden, işletmelerin lojistik performanslarının izlenmesine ve kontrolüne olan ihtiyaçtır.
İşletmelerin lojistik performanslarının değerlendirilmesindeki stratejik nokta maliyet bilgilerinin doğruluğudur.
Günümüzde lojistik faaliyetlere ilişkin maliyetler giderek arttığından bu faaliyetlerin iyi bir biçimde yönetilme gereksinimi daha da önem kazanmış ve bu maliyetlerin her ortak bileşenle olan ilişkisini hesaplamak da kritik bir duruma gelmiştir.
Diğer taraftan lojistik faaliyetlerinin her bir unsurunda oluşabilecek maliyet değişimlerinin toplam maliyetleri ve kârları nasıl etkilediğini bilmek de önem kazanmıştır. Lojistik maliyetlerini ölçme ve yönetmedeki yetersizliğin işletmeler açısından bir başka önemli noktası da, işletmelerin bazı fırsatları kaçırmasına ve maliyeti yüksek olabilecek yanlışların yapılmasına neden olabilmesidir.
Çok uzun zamandan beri lojistik maliyetlerin ölçülmesi, yönetilmesi ve kârlılık analizlerinde geleneksel maliyet muhasebesi prosedürleri kullanılmaktadır. Fakat son yıllarda yaşanan gelişmeler geleneksel maliyet muhasebesi uygulamalarının işletme yöneticileri tarafından sorgulanmasını da beraberinde getirmiştir. Çözüm, geleneksel maliyet muhasebesi uygulamalarını terk etmek değil gelişmeleri yakından izleyerek işletmecilik uygulamalarına sokmaktır.
Lojistik yönetimi kavramının felsefesi, tedarik kaynaklarından nihai müşteriye kadar olan süreçlerde malzeme ve bilgi akışının yönetilmesidir. Lojistik yönetimindeki etkinlik ve verimlilikten bahsedebilmenin ön koşullarından birisi de, maliyetlerin daha doğru bir biçimde kontrol edilmesi ve yönetilmesidir. Birçok işletme için lojistik yönetimine bütünleşik bir bakış açısıyla bakmanın karşısındaki en önemli sorun ise, iyi planlanarak uygulamaya alınmamış olan muhasebe bilgi sisteminin eksikliğidir.
Geleneksel muhasebe sistemlerindeki sorun maliyetleri geniş bir biçimde sınıflandırması ve belirli ürün karması ve müşteri hizmetleri ile ilgili ayrıntılı analizlere yanıt verememesidir.
Genel olarak lojistik sistemi içerisinde maliyetlerle ilgili sebep –sonuç ilişkisi kurabilmenin (1) toplam maliyet analizlerinin yapılması (2) toplam maliyetlerin satış gelirleri üzerindeki etkisinin ölçülmesi biçiminde iki yolu vardır.