Türkiye Taşımacılık Altyapı Analizi
Türkiye'de Lojistik Sektörü
Türkiye, coğrafi konumu itibariyle çok önemli bir lojistik potansiyele sahiptir. Karadeniz, Ege Denizi, Marmara Denizi ve Akdeniz ile üç tarafı çevrili olmasının yanında İstanbul ve Çanakkale Boğazları'na sahip olması Türkiye’yi, denizcilik açısından oldukça avantajlı bir konuma getirmektedir.
Türkiye, zengin petrol ve doğal gaz kaynaklarına sahip Orta Doğu ve Asya ülkeleri ile bu enerji kaynaklarına yüksek derecede bağımlı Avrupa ülkelerinin arasında bulunmaktadır.
Ülkemizde geliştirilen uluslararası demiryolu, karayolu, boru hattı ve denizyolu projeleri ile doğu -batı arasındaki ticaret akışının hızlanmasını ve maliyetlerin düşmesini sağlayabilmektedir.
Türkiye’deki mevcut taşımacılık ağı, özellikle otoyollar, kara yolları ve demir yollarının yoğunluğu bakımından Avrupa ülkelerinin gerisinde kalmaktadır.
Limanların verimsiz çalışması, yetersiz yatırımlar ve yanlış politikalar, uluslararası demiryollarının ülkemizden geçmemesi, komşu ülkeler ile sağlıklı bir demiryolu bağlantımızın olmaması da önemli bir problemdir.
Lojistik sektörü, toplam sigortalı iş gücünün %8.7’sini istihdam etmektedir.
Türkiye’de lojistik sektörünün GSMH içindeki payı %8 seviyesindedir.
Lojistik Köyler ve Türkiye Uygulaması
Lojistik merkez olarak adlandırılan lojistik köyler, ulusal ve uluslararası düzeydeki lojistik faaliyetler için inşa edilmiş, lojistikle ilgili her türlü talebin karşılanabileceği şekilde tasarlanmış ve birden fazla taşımacılık türünü entegre ederek intermodal taşımacılığı mümkün kılan, kamu veya özel sektör tarafından işletilen bölgelerdir.
Ülkemizde son yıllarda özellikle de TCDD bünyesinde lojistik köylerle ilgili önemli çalışmalar yapılmaktadır. TCDD bünyesinde pek çok lojistik köy projesi bulunmaktadır. Ayrıca bazı ticaret ve sanayi odaları ile özel işletmelerin lojistik köy çalışmaları da mevcuttur.
Mevcut Lojistik Projeleri
- BALO (Büyük Anadolu Lojistik Organizasyonları)
- TRACECA (Transport Corridor Europe -Caucaus -Asia)
- Viking Treni
Taşımacılık Altyapısının Analizi
Karayolu Analizi
Ülkemizdeki yurt içi taşımacılığın büyük çoğunluğu karayolu ile yapılmaktadır. Kapıdan -kapıya ulaştırmaya imkân vermesi, hızı ve esnekliği sayesinde karayolu, yük ve yolcu taşımacılığında ilk tercihtir.
Demiryolu Analizi
Cumhuriyetin ilk yıllarından 1950’li yıllara kadar, demir yollarına özel bir önem verilmiş ve büyük yatırımlar yapılmıştır. Ancak 1950’li yıllardan sonra, değişen taşımacılık politikaları nedeniyle demir yollarına yapılan yatırımlar oldukça düşmüştür.
2003 yılından sonra yatırımlar tekrar artmaya başlamıştır. Günümüzde demiryolları hem yurt içi hem de uluslararası taşımacılıkta küçük bir paya sahiptir.
Denizyolu Analizi
Denizyolu taşımacılığı, hem dünyada hem de ülkemizde dış ticarette en çok tercih edilen taşıma türüdür. Ülkemizin toplam dış ticaretinin yaklaşık %90’ı denizyolu ile yapılmaktadır.
Türkiye’de RO -RO taşımacılığı da gelişmektedir. Avrupa ve Rusya’ya düzenli RO-RO seferleri bulunmaktadır.
Havayolu Analizi
Havayolu kargo taşımacılığı özellikle de son yıllarda hem dünyada hem de ülkemizde hızla gelişmekte ve taşımacılık içindeki payı artmaktadır.
Son 20 yılda ülkemizdeki uçak sayısı yaklaşık 4 kat, taşınan yolcu sayısı yaklaşık 6.2 kat, taşınan kargo miktarı ise yaklaşık 6.8 kat artış göstermiştir.
En önemli artış yurtiçi yolcu taşımacılığında gerçekleşmiştir: 11 kat.
2020'de yaşanan Covid -19 pandemisi hava taşımacılığını çok olumsuz etkilemiştir.
Boru hattı Analizi
Türkiye, boru hattı taşımacılığına oldukça uygun bir konumda olup sınırları içerisinden pek çok boru hattı geçmektedir. Yeni yatırımlarla ülkemizdeki boru hattı uzunluğu her geçen yıl artmaktadır.
Taşıma Türlerinin Kullanım Oranları
Ülkemizde uluslararası taşımaların ağırlıklı olarak denizyolu ile yapılmaktadır. Türkiye, ithalatının ve ihracatının değer olarak yarısından fazlasını denizyolu ile sağlamıştır. Havayolu ve karayolu birbirine yakın orana sahipken demiryolunun ağırlığı %1 civarındadır.
Miktar bazında ise denizyolunun ağırlığı yaklaşık %90’a çıkmakta, havayolunun ağırlığı %1’e düşmektedir.
Yurtiçi yük taşımalarda karayolunun %90 oranında ezici ağırlığı göze çarpmaktadır. Demiryolunun payı %4 iken denizyolu %6 seviyesindedir.
Yurtiçi yolcu taşımalarında havayolunun payı gittikçe artmaktadır.
Sektör Performansının Değerlendirilmesi
Türkiye’nin LPI puanı 3,15 ile 3,51 arasında, sıralaması ise 27 ile 47 arasında değişmektedir.
Türkiye’nin gelişmekte olan Orta Doğu ve Türk Cumhuriyetleri ile Avrupa arasındaki iletişim sağlayan jeo -stratejik önemi en güçlü yanı olarak ön plana çıkmaktadır.
Çok uluslu birçok köklü lojistik firmasının ülke içerisinde varlığı, ulusal şirketlerin gelişiminde önemli bir fayda sağlamaktadır.
Ülke lojistik sektörünün bir diğer güçlü yanı ise Avrupa’nın en önemli kara yolları filosuna sahip olmasıdır.
Diğer yandan, özellikle demiryolu ve denizyolu altyapısında önemli eksiklikleri olması, bilişim sistemi olanaklarının etkin bir şekilde kullanılmaması ve birçok kayıt dışı ulaştırma şirketinin mevcudiyeti, lojistik sektörü açısından en önemli sorunlar olarak görülmektedir.