İşletme Lojistiğinin Kapsamı ve Temel Lojistik Aktiviteler
Değer Zinciri İçerisinde Lojistik
İşletmeler nihai tüketici için bir değer ortaya koyabilmesi için birçok faaliyeti koordine etmelidir.
Değer, işletmenin kendilerine sunduğu faydaya karşılık tüketicilerin ödemeye razı olduğu bedeldir. Değer zinciri, işletmelerin girdilerini çıktıya dönüştürme sürecinde yürüttüğü faaliyetler toplamıdır.
Nihai değerin oluşturulması için yürütülen faaliyetler aynı önemde değildir. Tedarik lojistiği, üretim, dağıtım lojistiği, pazarlama, satış ve satış sonrası hizmetler öncelikli; firma altyapısı, insan kaynakları yönetimi, teknoloji ve tedarik ise destekleyici faaliyetlerdir.
Tedarik ve dağıtım lojistiği, nihai değerin oluşturulmasında öncelikli bir yere sahiptir.
Tedarik Lojistiği
1990’lardan itibaren küreselleşme ve diğer nedenlerle kâr marjlarının düşmesinden dolayı firmalar maliyetlerini düşürmeye odaklanmış ve tedarik lojistiği önem kazanmıştır.
Tedarik lojistiğinin önem kazanmasının nedenlerinden bir tanesi, tedarik kaynaklarının çeşitlenmesidir. Bir diğer neden ise stoklara bakış açısının değişmesidir. Günümüzde firmalar artık mümkün olduğunca az, hatta sıfır stokla çalışmak istemektedirler. Bu eğilim, tam zamanında üretim (Just in Time, JIT) anlayışının önem kazanmasına neden olmuştur.
Tam zamanında üretim, 1970’li yılların başında Toyota firması tarafından geliştirilen ve envanter seviyesini en düşük düzeyde tutarak harcamaları kısma amacı güden bir yönetim felsefesidir.
İşletmeler, ihtiyaç duydukları hammaddeleri daha küçük miktarlarda ve daha sık aralıklarla temin ettikleri için ellerindeki stok miktarlarını düşürmekte, böylelikle de hem stoklara fazla para bağlamamış ve hem de stokları elde bulundurma maliyetine katlanmamış olmaktadırlar.
Stoksuz çalışmanın avantajları olduğu gibi bazı dezavantajları da vardır. JIT sistemi, hammadde ve malzeme siparişlerinin daha küçük miktarlarda ancak daha sık siparişler hâlinde verilmesini gerektirir. Bu durumda lojistik sistem, ihtiyaç duyulan hammadde ve malzemenin doğru yerde ve doğru miktarda olmasını sağlayacak hassasiyette dizayn edilmelidir.
Ayrıca siparişlerin zamanında teslim edilememesinden kaynaklanan risklerde olmaktadır.
Dağıtım Lojistiği
Dağıtım lojistiği, üretim hattından müşteriye kadarki fiziksel yük hareketidir. Üretimi tamamlanan ürünlerin uygun koşullarda ve ihtiyaç anında müşteriye gönderilmesi sürecidir. Bu süreç, fiziksel dağıtım olarak da adlandırılmaktadır.
Fiziksel dağıtım süreci, doğrudan ve dolaylı olmak üzere iki temel dağıtım kanalı vasıtasıyla gerçekleştirilebilir.
Doğrudan dağıtım
Üretici firmanın, ürettiği ürünleri müşterilerine hiçbir aracı kullanmaksızın direkt olarak teslim etmesine doğrudan dağıtım adı verilir. Doğrudan dağıtımda işletme, hiçbir aracı kullanmadığı için ürünlerini müşterilerine daha ucuz bir şekilde sunabilir.
Doğrudan dağıtım kanalı hızlı tüketim malları (su, ekmek, domates, tuz vs.) uygun olmayabilir.
Doğrudan dağıtımın bir diğer dezavantajı ise kurulum maliyetinin çok yüksek olabilmesidir.
Dolaylı Dağıtım
Dolaylı dağıtım, doğrudan dağıtımın aksine dağıtım kanalı boyunca bir veya daha fazla aracı kişi veya kurumu içerir. Bu tür dağıtım kanallarında işletmeler, son kullanıcılara ulaşmak için perakendeci, toptancı ve komisyoncu gibi aracılar kullanırlar.
Dolaylı dağıtım sistemi kurmak ve işletmek, doğrudan dağıtıma göre daha az maliyetli ve daha az zaman alıcıdır.
Ancak dağıtım kanalı ne kadar uzarsa ürünlerin müşteriye maliyeti daha yüksek olmaktadır. Ayrıca bu sistem mağaza ve iş gücü maliyetlerini artırır. Kanal boyunca faaliyet gösteren birçok kişi ve kurumun kontrol ve koordine edilmesinde yaşanacak zorluklardır.
Doğrudan ve dolaylı dağıtım yöntemlerinin kombinasyonundan doğan farklı dağıtım ağı alternatifleri de bulunmaktadır.
Temel Lojistik Aktiviteleri
Taşımacılık: Dar anlamda taşımacılık, insanların ve ürünlerin belirli noktalar arasındaki fiziki hareketidir. Geniş anlamda ise, müşteri ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla hammaddelerin veya üretilen ürünlerin ihtiyaç duyulan bölge veya merkezlere zamanında ulaştırılması işlemidir.
Depolama: Depolama, stokların elde tutulması için gerekli alanların yönetilmesini ifade eder.
Sipariş işleme: Sipariş işleme, lojistik sürecin doğru işlemesi açısından kritik bir öneme sahiptir. Bu işlem, müşterinin sipariş verdiği anda başlar ve siparişler depodan çıktığı ana kadar sürer.
Koruyucu paketleme: Paketlemenin ürünün konsolide edilmesi, lojistik süreç içerisinde hasar görmeden taşınması, ürünün niteliği hakkında bilgi vermesi, ürünle ilgili uyarılarda bulunması, ürünün menşeini ve varış noktasını belirtmesi ve elleçleme işlemlerini kolaylaştırması gibi fonksiyonları bulunmaktadır.
Materyal elleçleme: Elleçlemenin kelime anlamı, bir şeyleri insan gücüyle veya mekanik olarak hareket ettirmek, yer değiştirmek demektir. Lojistik açıdan ele alındığında, ürünlerin taşıma türleri arasında yahut ara veya nihai noktalarda, gerçekleştirilen yükleme-boşaltma işlemlerine “elleçleme” denir.
Bilgi yönetimi: Lojistik sistemlerin etkin bir şekilde işleyebilmesi için süreç içerisindeki tüm taraf ve süreçlerin kontrol ve koordine edilmesi gerekmektir. Bunun yapılabilmesi için de taraflar arasındaki veri akışı doğru ve hızlı bir şekilde gerçekleştirilmelidir.
Gümrükleme: Gümrük, bir ülkeye giren veya bir ülkeden çıkan mal ve eşya üzerinden alınan vergi ve bu verginin alınması işlemiyle uğraşan devlet kuruluşudur . Gümrükleme ise bir malın gümrükten geçiş işlemlerinin yapılmasıdır.
Sigortalama: Lojistiğe konu olan hammadde, yarı mamul veya ürünler, lojistik süreç içerisinde karşılaşabilecekleri kırılma, kaybolma, çalınma ve bozulma gibi herhangi bir zarara karşı sigortalanmak zorundadırlar.
Müşteri Hizmetleri: Müşteri hizmetleri, müşterileri memnun tutma faaliyeti olarak tanımlanabilir. Lojistik faaliyetlerdeki temel müşteri memnuniyeti kriterleri şunlardır: teslim süresi, teslim güvenilirliği, sipariş doğruluğu, bilgi erişimi, ulaşımda zarar, iş yapma kolaylığı ve maliyet.