Biyolojik Örnek Alma ve Saklama Koşulları
Rutin biyokimyasal analizlerin yapıldığı laboratuvarlarda hastalığın özelliklerine göre farklılıklar gösterse de en çok tahlili istenen biyolojik materyaller, kan ve idrar örnekleridir. Bunlar dışında bazı hastalıkların tanısı ya da tedavisi amacıyla gaita örnekleri, beyin omurilik sıvısı, eklem sıvısı, plevra ve periton sıvısı gibi örneklerin alımına da gereksinim duyulabilir. Hangi biyolojik örnek alınıyorsa, kendisine has alım şekilleri ve saklama koşullarına uyulması, elde edilecek bulguların doğruluğu ve güvenilirliği açısından oldukça önemlidir. Kötü alınan örneğin, kötü laboratuvar sonucu demek olduğu unutulmamalıdır.
Kan örnekleri yapılacak analize göre tam kan, serum ya da plazma olarak alınır. Tam kan, daha çok hemogram, eritrosit sedimantasyon hızının (ESR) belirlenmesi ve kan hücrelerinin elde edilmesi amacıyla alınırken biyokimyasal analizlerin büyük bir kısmında serum ya da antikoagulanlı tüplere alınan kandan elde edilen plazma ile gerçekleştirilir. Serumun plazmadan en önemli farkı, serum içerisinde fibrinojen bulunmamasıdır. Plazma elde edilmesinde en çok kullanılan antikoagulanlar , etilen diamin tetra asetik asit (EDTA), heparin, sodyum sitrat, okzalat tuzları ve sodyum floriddir. Bu maddeleri içeren vakumlu kan alma tüplerinin kapakları da özel renkte üretilerek pratik kullanımları sağlanmıştır. Birden fazla tüpe kan alınacaksa temel kural, önce katkı maddesi olmayan tüpe kan alınmasıdır.
Anatomik yapılarının birbirinden oldukça farklı olmaları nedeniyle hayvanlardan kan alınacak damar ya da alım şekli de farklılıklar gösterir. Çiftlik hayvanlarında kan alımı için en çok tercih edilen damar v. jugularistir. Antikoagulanlı tüpler gibi kan alımında kullanılacak iğneler de çaplarına göre renklendirilmiş ve numaralandırılmıştır. İğne numarası büyüdükçe çapı daralır. İnsanlarda en çok 19 -22 numaralı iğneler kullanılırken hayvanlarda iğne numarası hayvanın fiziksel yapısına göre farklılıklar gösterir.
Son yıllarda deneysel çalışmaların yoğunluk kazanması, laboratuvar hayvanlarından kan alımını daha da önemli hâle getirmiştir. Bu hayvanların büyük bir kısmının kan miktarı oldukça az olduğundan alınacak kan da o derece kıymetlidir. Bu nedenle bu hayvanlarda yapılacak analizler önceden tespit edilip çalışmalar planlanmalıdır. Daha çok kuyruktan, kulaktan, orbital sinüsten ya da kalpten kan örnekleri alınarak analizler gerçekleştirilir.
İdrar örnekleri de genelde sabah idrarı olmak üzere 24 saatlik idrar ya da random (rastgele) idrar örnekleriyle analizler yapılabilir. En sık alınan ve en çok tercih edileni sabah idrarıdır. İdrar örneğinin analizinin hemen yapılması eğer yapılamıyorsa uygun şartlarda prezervatif (koruyucu) maddeler eklenerek saklanması uygundur.
Hayvanlardan idrar normal ürinasyon sırasında alınabileceği gibi, idrar kesesine dıştan palpasyonla basınç uygulayarak kateterizasyon ya da sitosentez yoluyla da alınabilir. Kedi ve köpeklerde sıklıkla sitosentezle idrar toplanır. Laboratuvar hayvanlarında ise metabolik kafesler aracılığı ile idrar ve gaita ayrı ayrı toplanabilir.
Hayvanlarda gaita örnekleri daha çok rektumdan alınır. Küçük hayvanlarda, hayvanın ateşine bakılırken termometre ile gaita alınırken büyük hayvanlarda el veya parmakla rektal olarak toplanabilir. At ve sığırlarda el, uygun teknikle rektuma sokularak gaita örneği alınabilir. Bu şekillerde örnek alınamıyorsa, yeni yapılmış yerle temas etmemiş gaita alınmalıdır.
Hayvanlarda BOS sıvısı, artikülasyo atlanto- oksipitale (sisterna magna)dan ya da lumbo -sakral bölgeden kavum subaraknoidaleden alınır. Sığır ve koyunlar dışındaki hayvanlar için genel anestezi gereklidir. BOS örneği çok değerlidir ve merkezî sinir sisteminde meydana gelen lezyonların tipinin belirlenmesi ve prognozun izlenmesi için en az örnek ile maksimum bilgi verecek yöntemlerle analiz yapılmalıdır. Alınan beyin omurilik sıvısı (BOS); birinci, biyokimyasal ve serolojik, ikincisi, mikrobiyolojik analizlerde, üçüncü ise hücre sayımı olmak üzere üç ayrı tüpe ayrılarak analizlerde kullanılır.
Yukarıda bahsedilen biyolojik örnekler dışında, klinik laboratuvarlarda eklem sıvısı, vücudun seröz boşluklarındaki sıvılar (plevra,periton ve perikard) gibi birçok biyolojik materyal toplanabilmektedir. Bunların her birinin kendine özgü toplama ve saklama şartlarının bulunduğu unutulmamalıdır.