Bilginin Özellikleri ve Entelektüel Sermaye

Entelektüel sermaye, kurumların ''bilgi''ye dayalı değerleridir. Bu bağlamda çeşitli bilgi türleri ve bilginin haiz olması gereken özellikler, entelektüel sermayenin zenginleştirilebilmesi için önemlidir.

Bilgi birçok kategoriye ayrılabilir. Açık bilgi,örtük bilgi, sığ bilgi, derin bilgi vs. bilgiye atfedilen türlerdir.

Bilgi hangi türden olursan olsun, bazı özelliklere sahip olmalıdır. Tamlık, doğrulanabilirlik, zamanlılık, ekonomiklik, esneklik, basitlik ve sadelik, güncellik ve erişilebilirlik, konu ile uygunluk, güvenilirlik ve güvende olması bilginin sahip olması gereken özelliklerdir.

Gerekli özelliklere sahip bilgilerin kurum bünyesinde olması ile kurumun entelektüel sermayesi zenginleşebilir.

Entelektüel sermayenin ihtiyaç duyduğu nitelikli bilgi şu sermaye kalemleriyle elde edilebilir: Kurumun beşeri kaynaklarından (beşeri sermayes), müşterileri başta olmak üzere paydaşları ile kurduğu kaliteli ilişkilerden (müşteri sermayesi ve ilişkisel sermaye), kurumun sahip olduğu bilgi teknolojilerinin başarı ve kalitesinden (bilgi teknolojileri ve teknik altyapı unsurları), ar-ge kapasitesi ve inovasyon kabiliyetinden (araştırma-geliştirme ve inovasyon), sahip olunan patent, marka, telif gibi hukuki açıdan teminat altına alınmış edinimlerden (entelektüel mülkiyet) ve kurumun örgüt kültürü, yönetim yapısı, politika ve stratejierinin ''bilgi'' ye odaklı olmasından (kurumsal-yapısal sermaye).

Kurumların sahip olduğu entelektüel sermaye kalemlerinin anlam ve önem kazanabilmesi için bunları yönetebilmesi gerekmektedir. Entelektüel sermaye yönetimi ilkeleri bu bağlamda kurumlar için bir yol haritası sunmaktadır.

Entelektüel sermaye yönetimi ilkelerine göre; bir kurumun entelektüel sermayenin tamamen kendine bağlı faktörlerle elde edilemeyeceğini bilmeli ve başta insan kaynağı olmak üzere tüm paydaşlarına gereken önemi vermelidir. Bu bağlamda kurumlar, entelektüel sermayeyi besleyen bileşenleri bir bütün olarak ele almalıdırlar. Ayrıca bilgiye gerçekten önem veren bir kurum haline gelmeldiirler.

Entelektüel sermaye yönetimi, çağdaş yönetim yaklaşımlarından destek alınarak gerçekleştirilebilir. Bu yönetim yaklaşımları, gerekli özelliklere sahip bilginin kuruma kazandırılmasına odaklanmış olan yaklaşımlardır. Ayrıca bu yönetim yaklaşımları,entelektüel sermayeyi besleyen unsurlara doğru bir yaklaşıml sergilenmesini sağlar.

Örneğin: Toplam Kalite Yönetimi, müşteri ilişkilerine önem vererek zamana uygun ve güncel bilgiler ile hareket etmeyi savunmaktadır. Temel (öz) yetenekler anlayışı, kurumun kendi faaliyet alanının dışındaki bilgileri bir tarafa bırakması ve kendisi için uygun kriterlere sahip bilgilere ve üretim anlayışlarına yönelmelerini savunan bir anlayıştır. Benzer şekilde dış kaynak kullanımı da kurumlar için maliyetli olan uzmanlık alanları dışındaki bilgileri dış kaynaklardan elde etmeleridir.

Çağdaş yönetim yaklaşımlarından şebeke örgütlenmeler de entelektüel sermaye için önemli önermeler sunmaktadır. Şebeke örgütlenmeler, birden fazla kurumun, bir ürünün üretim sürecinin her bir aşamasında kendi yeteneklerine göre bulunmaları ve ortaklaşa bir ürün meydana getirmeleridir. Bu yönetim anlayışı, kurumların ilişkisel sermayelerini geliştirebilmeleri için uygun bir anlayışı temsil eder. Ayrıca bu yönetim anlayışı ile kurumlar, kendileri için nitelikli olmayan bilgilere, sürekli olarak katlanmak zorunda kalmayacaklardır.

Süreç Yenileme-Değişim Mühendisliği Yaklaşımı ise kurumların, kurumsalyapısal sermayelerinin gelişebilmesine öncelikli olarak fayda sağlayabilir. Süreç yenileme, kurum için fayda sağlamayan süreçlerin elimine edilmesi ve gerçekten faydalı olan süreçlerin canlandırılmasıdır. Süreç yenileme işlerin sil baştan ele alınmasıdır.

Kıyaslama (benchmarking), kurumun başarılı kurumlara göre kendini değerlendirmesidir. Bu sayede kurumlar belirledikleri kritik faktörlere göre kendi durumunu görebilir ve değerli bilgilere erişebilmek için gerekeni yapabilir.

Personeli güçlendirme de kurumun entelektüel sermayesine katkı sağlayabilen çağdaş yönetim yaklaşımlarındandır. Bu yönetim yaklaşımı çalışanların kendi işletinde insiyatif sahibi olmaları gerektiğini ileri süren bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım ile kurumlar beşeri sermayelerine yatırım yapabilirler.

Stratejik ortaklıklar kurabilmeyi temel alan Yönetim Yaklaşımı da entelektüel sermayeye katkı sağlayabilen yönetim yaklaşımlarındandır. Bu yaklaşımla kurumlar, franchising gibi çeşitli stratejik ortaklık biçimleri ile inovtif atılımlar gerçekleştirebilir ve bilgilerini güncelleyebilirler.

Küçülme ve kademe azaltma da kurumların esneklik kazanabilmeleri adına gerçekleştirdikleri yönetim yaklaşımlarındandır. Bu sayede kurumlar esnek, basit ve sade kurumsal bilgilerini kolaylıklar koruyabilmeyi sağlayabilirler.

Örgütsel öğrenme de entelektüel vazgeçilmez bir yönetim yaklaşımıdır. Örgütsel öğrenme, kurumların her durum ve olay karşısında öğrenmeyi kendilerine şiar edinmeleri gerektiğini vurgulayan bir yaklaşımdır. Kurumlar, örgütsel öğrenme ile "öğrenen örgüt" olabilirler. Bir kurumun öğrenen örgüt olması, kurumun sistematik olarak çözümşer üretebilecek düzeye gelmesi, başkalarının deneyimlerinden de faydalanması bilmesi ve geçmiş tecrübelerden dersler çıkarabilmesi anlamına gelmektedir.