Ekonomi

Ekonomi, toplumsal yapıyı etkileyen ve onu şekillendiren en önemli toplumsal kurumdur. Ekonomi kurumu, dünya tarihinde geniş bir deneyim yelpazesine sahiptir. Bu deneyimleri avcılık, toplayıcılık, tarımsal üretim, ticaret, sanayi örgütlenmesi ve bilgi ekonomisi olarak özetleyebiliriz. İlk eknomik örgütlenme örneği olan tarımdan günümüz ekonomisine pek çok ilişki biçimi gelişmiş ve bu gelişmelerde toplumsal yapıyı oldukça etkilemiştir. Ticaret örgütlenmesinin ağır bastığı bir ekonomik sistemle tarımsal üretimin merkezde olduğu bir sistem arasında sosyolojik olarak pek çok farklılıklar bulunur. Aile örgütlenmesinden hukuki yapılanmaya, siyasal yönetim şeklinden eğitime kadar pek çok kurum ekonomi üzerinden şekillenir ve farklı haller alır. Birinde geniş aile ve elit eğitim sistemi geçerliyken diğerinde çekirdek aile ve kitlesel eğitim gerekli olabilir. Bu nedenle ekonominin toplumun dönüşümünde başat bir role sahip olduğu savunulabilir.

Eknomi bir toplumsal kurum olarak belirli kurallara, ilişki biçimlerine ve davranış kalıplarına sahiptir. Böyle bir kurum içindeki ilişkileri belirleyen bazı faktörler vardır. Günümüz ekonomisi için bu faktörler arz, talep, değer, fayda, piyasa ve fiyattır. Bu faktörler anlaşılmadan günümüzdeki ekonomik ilişkiler anlaşılamaz. Tüm bunlardan hareketle bir ekonomi tanımı yapmak gerekirse, ekonomik malların ve hizmetlerin üretimi, değişimi, yönetişimi ve tüketimi sürecinin genel adı olduğu söylenebilir.

Dünya tarihi içinde toplumsal yapıya damga vuran çeşitli ekonomik sistemler söz konusudur. Bunlar feodalizm, merkantilizm, fizyokrasi, liberal kapitalizm, sosyalizm ve karma ekonomidir. Toprak merkezli hiyerarşik yapısı ile rant ve angarya merkezli feodalizm, uzun süre egemen olan ekonomik örgütlenme biçimidir. Feodalizm, Ortaçağ içinde ortaya çıkan burjuvazi tarafından ortadan kaldırılınca ülkelerin önüne önce ticaret merkezli merkantilizm ardından da tarım merkezli fizyokrasi ekonomik bir alternatif olarak çıkmıştır. Bu iki alternatifin bir süre farklı ülkelerde hüküm sürmesinin ardından teknolojik gelişmelerin getirdiği endüstrileşme, Sanayi Devrimi'ni ortaya çıkartmıştır. Sanayi Devrimi yani seri üretim, sermaye ağırlıklı bir ekonomik sistem olan ve liberal değerlerin önemli olduğu, kâr amacının ve bireysel mülkiyetin esas olduğu liberal kapitalizmi doğurmuştur. Liberal kapitalizmin k âr merkezli anlayışı ve sermayedarlara olan desteği toplumsal eşitsizliğin derinleşmesini ve çeşitli kirizleri beraberinde getirmiştir. Liberal kapitalizmden hoşnut olmayanlar eşitlikçi ve adil gelir dağılımı ve refahın yaygınlaştırılmasını merkeze alan sosyalist ekonomik sistemi uygulamaya geçirmişlerdir. Söz konusu bu iki sistemin deyim yerindeyse işleyen yönlerini alan ve piyasa ekonomisi kurum ve kurallarının yürürlükte kaldığı ancak devletin piyasa ekonomisinin aksayan yönlerini düzeltmek için daha etkin kaynak kullanımı sağladığı bir sistem olarak karma ekonomik sistem ortaya çıkmıştır.

Sosyalist, liberal kapitalist ya da karma ekonomiler olarak farklı alternatiflerin yaşandığı günümüz toplumlarında, ekonomik örgütlenmenin hiç olmadığı kadar dönüşüm geçirdiği ve artık başka bir toplumsal düzeni gerektirdiği bir aşama olarak bilgi ekonomisi dünyayı değiştirmekte ve dönüştürmektedir. Benimsenen ekonomik sistem ne olursa olsun ülkeler ve onların vatandaşları bilgi teknolojisine, internet dünyasına ve bilgi ekonomisine uzak kalamayacaklardır. 'Bilgi ve bilgisayar’ temelli ekonominin işlem hızı ve kapasitesi ülkelerin ekonomik sistemlerini kat kat aşmakta ve dünya, üretim ve tüketimde zaman sınırlamasını ortadan kaldıran; üretim maliyetlerinin de daha önceki dönemlere oranla düşmesine neden olan bilgi eknomisinin çekimine kapılmaktadır.