Sosyal Davranış ve Sosyal Etki
İnsanların bir toplum içerisinde, sistemli bir yaşam sürmeye başlamalarıyla birlikte birbirleri üzerinde etkide bulunma çabaları da artarak gelişmiştir. Bunun temel nedeni toplumsal yaşamı içerisinde bireyin çeşitli biçim ve boyutlardaki etkileşimleridir. Birey, yaşamı boyunca birçok kaynağın etkileme unsuru yani hedef konumunda olmuştur. Bilinçli veya farkında olmaksızın yaşamı boyunca etkileşimde bulunduğu birey veya grupların düşünce ve davranışlarından etkilenen birey, çevresinden bağımsız değerlendirilemez. Özellikle uyum sağladığı, sevdiği ve yakınlık hissettiği bireylerden daha fazla etkilenme olasılığı olan bireyin pasif konumda olduğunu düşünmek yanlış olacaktır. Kişi birbirinden farklı nedenlerle belirli zamanlarda çeşitli mekânlarda bulunabilir. Birey, bulunuş nedenine bağlı olarak bilgi, yetenek ve kişilik özelliklerinin de etkisiyle çeşitli eylemleri gerçekleştirir. Ancak, bireyin içerisinde bulunduğu her bir sosyal ortam uyulması gereken çeşitli kuralları beraberinde getirir. Bireyin hemen hemen tüm davranışları içinde bulunduğu toplumun getirdiği kurallar tarafından belirlenir ve bireyin davranış düzlemi dâhil olduğu sosyal ilişkiler sistemine göre değişir.
Toplumsal birer varlık olmalarına rağmen insanlar hem birbirlerinden çok farklıdırlar hem de birbirlerine çok benzerler. Bireyin çeşitli eğilimleri, tutum ve davranışları, kendine hastır. Ancak aynı aileyle birlikte aynı evde yetişen kardeşlerin tutum ve davranışları birbirinden çok farklı olabilir. Bireylerin, çok farklı sosyal tabakalar, değişik yöreler ve kültürel farklılıklarla yetişmiş olmalarına bağlı olarak insanlar arasındaki çeşitlilik de artmaktadır. İnsanların sosyal birer varlık olarak çevrelerindeki diğer insanlarla nasıl etkileşim hâlinde oldukları, bu etkileşimleri sırasında neler hissettikleri, birbirlerini nasıl etkiledikleri ve ilişkilerinin düzeylerini ne tür faktörler çerçevesinde belirledikleri sosyal psikolojinin inceleme konularından birisini oluşturmaktadır. Başlangıç noktası olarak davranışın hem kişinin hem de durumun ve koşulların etkisi altında olduğu kabul görmektedir. İnsanların sosyal birer varlık olarak çevrelerindeki diğer insanlarla nasıl etkileşim hâlinde oldukları, bu etkileşimleri sırasında neler hissettikleri, birbirlerini nasıl etkiledikleri ve ilişkilerinin düzeylerini ne tür faktörler çerçevesinde belirledikleri sosyal psikolojinin inceleme konularından birisini oluşturmaktadır. İnsanın içinde yer aldığı ya da karşı karşıya kaldığı sezgisel ortamlar hakkında duygu ve düşünce tarzlarını açıklamaya çalışan sezgisel kuramlar, Verileri Saklama ve Geri Çağırma , Birlikte Değişmeyi Algılama ve Nesnellik Oluşturma başlıkları altında sıralanabilecektir. İnsanları anlama çabası içerisinde farklı bileşenlerin değişimleri ve birbirleriyle ilişkiselliği önem taşımaktadır. Bireyin, kişileri sınıflandırma şemaları, yani stereotipler, birlikte değişmenin bir kuramı olarak karşımıza çıkar.
Bireyin davranışları, hatta yaşantısı toplumun veya çeşitli grupların önemli ölçüde etkisi altındadır. İnsanın davranış, tutum, düşünce ve değerleri neredeyse sınırsız bir çeşitliliğe sahiptir. Sosyal etki kaynağı ve hedefi tek bir kişi olabileceği gibi, çok sayıda birey de olabilir. Etkileşim, yüz yüze olabileceği gibi çeşitli kitle iletişim araçları ya da farklı iletişim araçları aracılığıyla da olabilir. Sosyal etki kaynağı, amacı doğrultusunda bireyleri, grupları ya da toplulukları çeşitli davranışlarda bulunma yönünde etkileyebilir.