Japonya’da Spor Yönetimi

Spor diğer her gelişmiş modern toplumda olduğu gibi, Japonların günlük yaşamında önemli bir yer işgal etmektedir. Spora aktif olarak katılmak (sru supotsu) ve sporda başarılı olanları izlemek (mira supotsu), birçok çağdaş Japon'un serbest zamanının ve tüketim harcamalarının önemli bir kısmını oluşturur. Uzun ve farklı bir kültürel spor tarihine sahip olan Japonya’da Meiji modernizasyonundan (1868-1889) önce en güçlü spor geleneği, dövüş sanatları olan Bujutsu ile ilişkilendirilirdi ve savaşçı yönetici sınıfla sınırlıydı.

Japon spor kültürünün temelini anlamak için ülkenin tarihi ve dini gelişimine bakmak önemlidir. Çünkü Japonya’nın yerli dini Şintoizm ve sonradan gelen Budizm etkisi Japonların yaşamını etkilediği gibi spor kültürünü de etkilemiştir.

Japonya’nın milli sporu olan Sumo (Japon güreşi) içerisinde barındırdığı Şinto ritüelleri sebebi ile toplum tarafından oldukça benimsenmiş bir spor olarak görülmektedir. Sumo’nun yanı sıra ülkede Judo, Karate ve Kendo gibi Japon savunma sanatları halk tarafından sevilen ve takip edilen spor dallarıdır.

Japonya'da Sporun Gelişimi

Modern Japon ulus devleti, 1868'de Meiji Restorasyonu'ndan kalma olup, amaçlarından biri Japonya'nın politika, ekonomi ve kültür açısından Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri'ne yetişmesiydi. Ülkede öncelikle zorunlu eğitime geçilmiş ve askerler ile beden işçilerine fiziksel antrenman sağlamak için beden eğitimi müfredatına Batı’dan cimnastik ithal edilerek dahil edilmiştir.

II. Dünya Savaşı sırasında Batı sporu düşman bir kültür olarak görüldüğü için yasaklanıp toplumdan dışlanmakla kalmamış, beden eğitimi de giderek militarize (askeri amaçlı) olmuştur.

1960'larda ve 1970'lerde spora katılıma yapılan yatırımdaki sınırlı ilerleme, 1980'lerde hükümetin neo-liberal ekonomi politikalarını benimsemesiyle baltalanmış; bu sadece zengin ve fakir arasındaki uçurumu arttırmakla kalmamış, aynı zamanda spora katılımı da olumsuz etkilemiştir.

Japonya'da Sporun Yapısal Durumu

Japonya’da sporun yönetiminden Japonya Eğitim, Kültür, Spor, Bilim ve Teknoloji bakanlığı sorumludur. Kısaca MEXT olarak ifade edilen bakanlık ilk olarak 1871’de kurulmuş ve daha sonra 2001’de Eğitim Bakanlığı ile Bilim ve Teknoloji Ajansının birleşmesi ile günümüz halini almıştır.

Bakanlığın içinde Japon Spor Ajansı ise spordan sorumlu birim olarak görev yapmaktadır.

Japonya’da spor yönetimi devlete bağlı kuruluşlar (MEXT ve bağlı kuruluşları), yarı özerk kuruluşlar ve özerk (gönüllü) kuruluşlardan oluşmaktadır.

Japonya'da Spor Politikaları

Japonya'da siyaset 1946 yılından bu yana Liberal-Demokrat Parti (muhafazakar) hakim olmuştur ve merkezi yönetim ve yerel yönetimler arasındaki ilişki çok fazla hiyerarşik olmuştur. Yerel yönetim, özellikle finansal konular söz konusu olduğunda, yalnızca çok sınırlı bir özerkliğe sahiptir. Yerel yönetimlerde siyasi bağımsızlık zayıftır ve spor politikası ile ilgili olarak hiyerarşik yapı özellikle belirgindir.

Japonya spor politikalarını savaş ve ekonomik nedenler yönlendirmiştir.

Japonya'da Sporun Finansmanı

Japonya'nın ülke çapındaki mali zorluklarına rağmen, sporla ilgili bütçe 2002'de 12,2 milyar JPY'den (136 milyon USD) 2007'de 18,7 milyar JPY'ye (208 milyon USD) ve 2011'de 22,8 milyar JPY'ye (253 milyon USD) istikrarlı bir şekilde artmıştır. Ayrıca, 2012 bütçesi 23,8 milyar JPY (264 milyon ABD doları) ile en yüksek sayıya ulaşmıştır. Ancak bu gerçeğe rağmen, ayrılan miktar 2012'de toplam ulusal mali bütçenin sadece %0.02'sine denk gelmektedir (90 trilyon JPY ve 333,9 milyar JPY). Bu nedenle, spor için yeterli fonun sağlanmadığını söylemek mümkündür.

Japonya'da Spora Katılım

Japon Kabine Ofisi tarafından Eylül 2009'da fiziksel güç ve spor aktiviteleri üzerine yapılan bir anket yetişkin katılımcıların %45,3'ünün (erkek: %46,3; kadın: %44,5) haftada en az bir kez bazı spor ve fiziksel aktiviteler yaptığını göstermiştir. 2000 yılında %37,2, 2004 yılında %38,5 ve 2006 yılında %44,4 olan önceki sonuçlarla yapılan karşılaştırmalar, spora katılım oranında hafif ama kesin bir artış göstermiştir. Bununla birlikte, 20-30 yaş arasındaki genç neslin tüm nesiller arasında en düşük spor katılım oranını göstermesi de dikkat çekicidir. Diğer dünya ülkelerinde spora katılım ile yaşlanma arasında negatif bir ilişki olurken Japonya’da bu durumun tersi söz konusudur.

Şubat 2011'de Sasakawa Spor Vakfı (SSF) tarafından yürütülen” Ulusal sporyaşam anketi", araştırma katılımcılarının önceki 12 ayda en az bir kez katıldığı en çok tercih edilen etkinlik türleri; gezinti, yürüyüş, cimnastik, bowling vb. dir.