Amerika Birleşik Devletleri’nde Kamu Yönetimi

Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Avrupa Kıtasından göç edenlerin kurdukları yerleşim birimleri ve yönetimlerle ortaya çıkmış bir ülkedir. 18’inci yüzyılın son çeyreğinde, Büyük Britanya’dan bağımsızlık elde eden 13 Amerikan kolonisi tarafından kurulmuştur. Coğrafi olarak Kuzey Amerika’da bulunmaktadır. 50 eyaletten ve bir federal bölgeden oluşan ABD’nin yönetim biçimi federal anayasal cumhuriyet olarak tanımlanabilir. ABD Doları, Dünya genelinde birinci sıradaki rezerv para birimi durumundadır. ABD’nin federal düzeyde resmî dili yoktur.

Yönetim Tarihi ve Geleneği

ABD, Anglo -Sakson yönetim/devlet geleneği içinde yer almaktadır. Kıta ABD’de, bürokrasinin ayrı bir güç haline gelmesinin önlenmesi istenmiştir. Bürokrasinin partizan siyasetten arındırılması amacıyla siyaset -yönetim ayrımı benimsenmiştir. New York Belediye Araştırma Bürosu, 20’nci yüzyıl ABD kamu yönetimi düşüncesinin gelişmesine ve bürokrasinin profesyonelleşmesine önemli katkılar sağlamıştır. 1930’larda federal yönetim, Luther Gulick’in yönlendirdiği İdari Yönetim Komitesinin önerileriyle örgütlenme ilkelerine göre yeniden yapılandırılmıştır. Kamu yönetimi düşüncesi, 1960’larda Yeni Kamu Yönetimi hareketiyle genişlemiştir. 1980’lerde, Kamu İşletmeciliği gelişmiştir. 1990'larda Yeni Kamu İşletmeciliği, 2000'lerde ağ yönetişimi, müştereklik, Yeni Kamu Hizmeti, kurumsal değişim gibi yaklaşımlar ileri sürülmüştür. Halen Taylorcu rasyonel yönetim geleneği hakimdir.

Siyasal Sistem ve Örgütlenme Biçimi

Federal sistemi yazılı bir anayasada düzenleyen ilk ülke olan ABD, Ulusal (Federal) yönetim ve Eyalet yönetimi olmak üzere iki kademeli bir örgütlenmeye sahiptir. Amerikan federal sistemi, belirli ilkeler üzerinde yükselmektedir:

(1) sınırlandırılmış yönetim,

(2) ulusal yönetimin üstünlüğü,

(3) temsili yönetim,

(4) kuvvetler ayrılığı,

(5) kontrol ve denge sistemi.

Yasama: ABD’de yasama organı Kongre adını taşımaktadır. Kongre, Temsilciler Meclisi ve Senato adlarıyla iki alt meclisten oluşmaktadır.

Yürütme: ABD’de yürütme, Başkanlık sistemi üzerinde yükselir. Yürütme organının başında doğrudan halk tarafından seçilen ABD Başkanı yer alır.

Yargı: Yargı sistemi federal ve eyalet olmak üzere iki kademede kurulmuştur. Anayasada belirtilen tek yargı organı Federal Yüksek Mahkeme’dir. Eyaletler arasındaki uyuşmazlıkların çözülmesinde rol almaktadır. Diğer tüm federal mahkemeler ve yargı yetkileri Kongre tarafından oluşturulmuştur.

Kamu Yönetiminin Örgütlenmesi

Federal Yönetim: Federal bürokrasi, politika ve hedeflerin belirlenmesi ile kontrollerin yapılmasına odaklanmaktadır. Hem Başkanın hem de Kongrenin bürokrasi üzerinde yetki kullanımı söz konusudur. Başkan, yönetimin tüm icraatlarından halka, Kongreye ve federal mahkemelere karşı sorumludur. Başkan İcra Ofisi, doğrudan Başkana bağlı Ofis ya da Konsey tipi çeşitli yapılardan oluşmaktadır. Bu yapılar, üst düzey yönetim ve eşgüdüm, kamu politikası geliştirme veya danışma gibi işlevleri üstlenmiştir. Kabine, karşı danışma işlevi gören Başkanlık Komitesi şeklindedir. Bakanlıklar, politikaların uygulanmasında rol alır. Bakanlar, Senato onayıyla atanan Sekreter unvanlı yöneticilerdir. Bağımsız icracı kurumlar, kamu gücü ayrıcalıklarına sahiptir ve belirli kamu hizmetlerini sunmak üzere yasayla kurulur. Bağımsız komisyon, kurul ya da komiteler, doğrudan Kongrenin denetimi altındadır. Bunlar, yasa yapma veya yarı yasama işlevleri yanında yarı yargısal işlevlere de sahiptir. Federal yönetimde, halen 4,3 milyon civarında kamu personeli istihdam edilmektedir. Bürokratikleşme oranı, 2021 yılı itibarıyla %7,25’tir.

Eyalet Yönetimi: Eyalet yönetimlerinde yürütme organının başında Vali unvanlı seçilmiş bir görevli bulunurken, her bir eyaletin üyeleri yine halk tarafından seçilen kendi yasama meclisleri vardır. Federal yönetim ile eyalet yönetimleri arasında yetkiler, (1) sadece federal yönetime ait yetkiler, (2) sadece eyalet yönetimlerine ait yetkiler ve (3) müşterek yetkiler olmak üzere bölünmüştür.

Yerel Yönetimler: Yerel yönetimler, eyalet yönetimleri tarafından kurulur ve denetlenir. Kendi sınırları içinde yaşayan halkın ihtiyaç duyduğu kamu hizmetlerini sağlayan yerel yönetimler, hem Kongreye temsilci seçer. ABD'de halen 90.075 adet yerel yönetim birimi vardır. Yerel yönetimler, (1) Belediye Başkanı -Belediye Konseyi (Meclisi), (2) Belediye Konseyi -Konsey Müdürü, (3) Belediye Komisyonu olmak üzere üç farklı modele göre yönetilmektedir.

Son Dönem Kamu Yönetimi Reformları

Son dönemlerdeki reformlar, 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra başlamıştır. Öncelikle kamu kurumları için ortak görev tanımları geliştirilmeye başlamıştır. Sınırlı ama aktif yönetim, sonuç odaklılık, yurttaş odaklılık ve dijital teknolojiler yoluyla yönetimin modernizasyonu da hedeflenmiştir. Ayrıca, kamu kurumlarının birlikte yürüttüğü ortak hizmetlerin güçlendirilmesi ile kamu hizmeti sunumuna kâr amacı gütmeyen hükümet dışı örgütlerin daha fazla katılımı teşvik edilmiştir. Personel sistemi yetki devri yoluyla âdemi merkezileştirilmiştir. Kamu satın alma süreçlerinin basitleştirilmesi, kurumların yenilikçilik kapasitesi, hizmet sunumunda bilgi teknolojilerinin güçlendirilmesi, şeffaf veri yönetimi ve geleceğin kamu işgücünün oluşturulması konularına öncelik vermiştir. Son reform hareketleri, yönetimde eşgüdümü güçlendirmeye yönelmiştir.

Karşılaştırmalı Kamu Yönetimindeki Çalışmalar Açısından Amerika Birleşik Devletleri'nin Önemi

ABD, siyasal sistem ve örgütlenme açısından ilk yazılı anayasayı geliştiren ülkedir. Federal siyasi -idari sistemin ilk örneğini de oluşturur. Modern kamu yönetimi disiplininin gelişiminde başlıca kuramların üretildiği ana merkezlerden biridir. Karşılaştırmalı kamu yönetiminin kuramsal ve metodolojik çerçeveleri de 1950’lerden itibaren ABD’de oluşturulmuştur. Sömürgeden bağımsızlık ilanıyla kurulan bir eyaletler birliğidir ve bir göçmen ülkesidir. ABD, teknolojik gelişmelerin de ortaya çıktığı öncü ülkeler arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Kapitalizmin pratiği açısından en gelişmiş örneği temsil etmektedir. Federal siyasi -idari sistem çerçevesinde âdemi merkezi bir kamu yönetimi örgütlenmesine sahiptir. Başkanlık tipi yönetimin de başlıca örneğini oluşturmaktadır. 2’nci Dünya Savaşı sonrasında, ülkelerin kamu yönetimlerini biçimlendiren uluslararası örgütlerin başat kurucu üyesidir.