Yerel Yönetimlerde Değişim ve Yerel Özerklik
Bu ünitede öncelikle yerel yönetimlerin varlık nedenleri ile yerel yönetim ve merkezî yönetimler arasındaki ilişki incelenmiştir. Yerel halkın kendi seçtiği organlar eliyle yönetime doğrudan katılmasına imkan veren yerel yönetimler, bu nitelikleriyle demokratik kurumların önde gelenleri arasında yer almaktadır. Merkezî ve yerel yönetim birimleri birbirlerinin güçsüz yanlarını tamamlayan ve bu sayede her kademede hizmetin etkin sunulmasına imkan veren birimlerdir. Yirmi birinci yüzyılda hızla yaşanan ekonomik, toplumsal ve siyasal dönüşümlerin sonucunda geleneksel yerel yönetim anlayışında da önemli değişikliklerin olması zorunlu hâle gelmiştir. Yerel yönetim birimleri ülkelerin yönetim sistemleri, kültürel ve siyasal geçmişleri, jeopolitik koşulları, toplumun beklentileri vb. nedenlerle farklılık ve çeşitlilik göstermektedir.
Türkiye’nin yönetim yapısında son dönemde gerçekleşen en önemli değişiklik, 16 Nisan 2017 referandumu ile parlamenter sistemden Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’ne (CHS) geçilmesinin kabul edilmesi olmuştur. Türkiye’nin yaşadığı siyasal sıkıntıları, toplumsal ve ekonomik sorunları gidermesi amacıyla hayata geçirilen CHS, yerel yönetimlerde de önemli değişimleri beraberinde getirmiştir. Bu değişikliklerin bir kısmı yapılan yasal düzenlemelerle hemen etkisini gösterirken, sistem değişikliğinin kalıcı etkilerinin hissedilebilmesi için daha uzun bir zaman dilimi gereklidir. CHS ile yeni bir uygulama olarak hayata geçen politika kurullarından biri olan Yerel Yönetim Politikaları Kurulu'nun görev ve faaliyetleri açıklanmış, CHS ile yerel yönetim mevzuatının temelini oluşturan il özel idaresi, belediye, büyükşehir ve köy mevzuatında ortaya çıkan teknik ve içerik değişiklikleri ayrıntılı olarak incelenmiştir. Yeni hükûmet sistemi ile yapılan yasal düzenlemelerin yerel yönetimler tarafından tecrübe edilmesi, yeni sisteme uyum sağlanması ve kurumsal hafıza ve uygulamaların dönüşmesi için zamana ihtiyaç olduğu açıktır.
Yerel yönetim birimlerinin seçimle iş başına gelen karar organlarına sahip olmaları, her türlü iş ve faaliyetlerini bu karar organları eliyle doğrudan görüyor olmaları ve tüzel kişiliğe sahip olmaları gibi özellikleri yerel yönetimlere demokratik ve özerk nitelik kazandırmaktadır. Yerel yönetimlerin bu özelliklerinin bir sonucu olarak yerel özerklik ve yerel demokrasi gibi kavramlar gündeme gelmektedir. En genel şekliyle özerklik bir yerel topluluğun yerel nitelikteki işleri ile ilgili kararları kendi karar organları eliyle alması ve bu kararları uygulayabilecek kaynaklara sahip olması şeklinde tanımlanmaktadır.
Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı, Avrupa Konseyi tarafından yerel demokrasiyi, katılımı ve yerel güçlü mali yapıyı öne çıkarmak amacıyla ortaya çıkarılan bir düzenlemedir. Şart, bugün itibariyle Avrupa Konseyi üyesi 47 devletin tümü tarafından imzalanmış ve onaylanmıştır. Şarta taraf olan Avrupa Konseyi üyesi 34 ülke Şart'ın 12’nci maddesinde üye devletlere tanınan çekince koyma hakkından faydalanarak bazı maddelere çekince koymuşlardır. Türkiye de Şartı belli çekincelerle onaylayan ülkeler arasındadır. Türkiye toplam 30 madde ve fıkranın 10’una çekince koymuş, 20’sini kabul etmiştir.