Türkiye’de Yerel Yönetimler

Yerel Yönetim Kavramı ve Tanımı

İnsanoğlu, yaratılışından itibaren barınma, beslenme, dışardan gelecek tehditlere karşı koyma ve kendini koruma gibi temel gereksinimlerini karşılayabilmek için topluluklar hâlinde hareket etmiştir. Topluluk içindeki insan sayısı arttığında hep birlikte hareket edebilme imkânının ortadan kalkmasıyla yerleşik hayat düzeni benimsenmiş, bunun sonucunda da ilk köyler kurulmuştur. Giderek kalabalıklaşan topluluklarda, o topluluğu oluşturan bireylerin çeşitli ihtiyaçlarını giderebilmek amacıyla yönetim organları oluşturulmuştur.

Yerel yönetimler, belirli sayıda insanın yaşadığı yerleşim yerlerinde, o topluluğun bir parçası olan bireylerin gereksinimlerini karşılamak ve onlara hizmet sunmak amacıyla resmi olarak yetkilendirilen yerel kuruluşlardır. Yerel yönetimleri diğer resmi kuruluşlardan ayıran en önemli özellik halkla iç içe olmalarıdır.

Türkiye'de Yerel Yönetim Tarihi

Türkiye'deki yerel yönetim uygulamaları Avrupa’dakilerle benzerlik göstermese de, 1839'da Tanzimat Fermanı'nı izleyen dönemde ve 1854'teki Kırım Savaşı sonrasında kısmen görülmektedir. İlk yerel yönetim uygulaması Tanzimat’ın ilanından sonra taşra teşkilatında mali işlerin yürütülmesi amacıyla “muhassıl” adında maliye memurlarının görevlendirilmesiyle gerçekleşmiştir. Osmanlı’daki yerel yönetim uygulamasını Avrupa’daki örneklerden ayıran en önemli gerekçe, yerel yönetimlerin kamu tüzel kişiliğine sahip olmaması ve seçimle işbaşına gelmemesidir.

Cumhuriyet Döneminde Yerel Yönetimler

Kurtuluş savaşı sonrası Türkiye Cumhuriyeti Osmanlı Devleti’nden 389 belediye devralmıştır. Cumhuriyet’e intikal eden bu belediyelerin büyük bir bölümünde altyapı eksikliği dikkati çekmektedir. Bu sebeple 24 maddelik 1921 anayasasının 14 maddesi yerel yönetim ilkelerine göre düzenlenerek yerel yönetimlere ağırlık verilmesi amaçlanmıştır. Bu anayasada kentlerin yerel yönetimlerde manevi kişiliği ve özerkliğinden bahsedilmiştir. Ayrıca yerel halk tarafından seçilecek kent şuralarının vakıf, medrese, eğitim, sağlık, ekonomi ve sosyal yardımlaşmaya ilişkin konuları düzenleyip yönetmesi üzerinde durulmuştur.

Türkiye'de Yerel Yönetim Çeşitleri

Anayasamızın 127. maddesinde belirtilen “… il, belediye veya köy halkının…” ibaresiyle işaret edilen husus; Türkiye’de yerel yönetimlerin üç farklı türü bulunmasıdır. Bu yapılar il özel idaresi, belediye ve köy yönetimi şeklindedir.

İl Özel İdaresi

“Taşınır ve taşınmaz mallara ve bağımsız gelire sahip, karar organı halk tarafından seçilen, bölge halkının müşterek ve belirli ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla hizmet veren, tüzel kişiliğe sahip mahalli idare kuruluşu” şeklinde tanımlanan il özel idaresi, önemli görevlere sahip bir yerel yönetim çeşididir.

Belediyeler

Belediyeler; halkın genel ve yerel gereksinimlerini karşılamak için kurulan, başkanı ve yönetimi halk tarafından seçilerek oluşturulan, mali ve idari özerkliğe sahip kamu tüzel kişileridir.

3 Temmuz 2005 tarih ve 5393 Sayılı Belediye Kanunu ile yapı ve işleyişleri düzenlenen belediyelerin sayısı 2022 yılı itibarıyla 1390’dır. Türkiye’de bir yerleşim biriminde belediye kurulabilmesi için asgari nüfusun 5.000 veya daha fazla olması gerekmektedir.

Belediye Meclisi

Belediyenin en üst düzey karar organı olan belediye meclisi, 5 yılda bir yapılan seçimlerle, seçme hakkına sahip vatandaşlar tarafından seçilen üyelerden oluşur. Belediye meclis üye sayısı, belediyenin nüfusuna göre değişmekle birlikte dokuz üyeden az olamaz.

Belediye başkanı, meclisin doğal başkanıdır. Belediye meclisi, yerel seçim sonuçlarının ilânını takip eden beşinci gün toplanarak gizli oylamayla meclis birinci ve ikinci başkanvekili ile en az iki kâtip üyeyi ilk iki yıl görev yapmak üzere belirlemektedir. Her ayın ilk haftası belediye başkanının başkanlığında daha önceden belirlenmiş bir günde toplanan belediye meclisi resmî tatile denk gelen tarihlerde çalışmalarına ara verebilir.

Belediye Başkanı

5393 sayılı kanunun 37. maddesine göre belediye başkanı “belediye yönetiminin başı ve tüzel kişiliğin temsilcisidir”. Belediye başkanı, belediye sınırları içinde yaşayan seçmenler tarafından beş yıllığına seçilmektedir.

1963 yılına kadar belediye meclis üyeleri tarafından seçilen belediye başkanları, 1963 yılından sonra bizzat halk tarafından seçilmektedir. Belediye başkanı görev yaptığı süre içinde hiçbir siyasi partinin yönetim ve denetim organlarında görev alamaz, profesyonel spor kulüplerine başkanlık edemez ve yönetimde bulunamaz.

Köy Yönetimi

Köy yönetimi en az nüfus barındıran yerleşim birimi fakat sayı itibariyle en yaygın olan yönetim birimidir. Türkiye’de köylerle ilgili ilk çalışmalar 1864 yılında hayata geçirilen Teşkil –i Vilayet Nizamnamesi sayesinde başlamıştır. Köyler, kamu tüzel kişiliğine sahip bir yerel yönetim olarak Cumhuriyetin ilk yıllarında kurulmuştur.

1924’te kabul edilen 442 sayılı Köy Kanunu aracılığıyla köylere yerel yönetim kamu tüzel kişiliği tanınmıştır. Bu kanunla birlikte köy yönetimlerine önemli görevler yüklenmiş ve köy yönetimi aracılığıyla kırsal bölgede yaşayan vatandaşların ihtiyaçları giderilmeye çalışılmıştır.