Kamu Ekonomisi

Kamu Ekonomisinin Konusu ve Fonksiyonları

Kamu ekonomisi temel olarak kişilerin kamusal ihtiyaçlarının etkin şekilde giderilmesi konusu ile uğraşır ve buna ilişkin sorunlar kaynak ayırımı fonksiyonu çerçevesinde ele alınır. Öte yandan devletin adil ge lir dağılımını gerçekleştirmek ve iktisadi istikrarı sağlamak şeklindeki faaliyetleri de kamu ekonomisi tarafından ele alınmaktadır. Bunlar da sırasıyla kamu ekonomisinin gelir dağılımı ve istikrar fonksiyonlarını oluşturur.

Kamu Ekonomisinin Büyüklüğünün Ölçülmesi

Kamu ekonomisinin büyüklüğünün ölçülmesinde en çok kullanılan ölçülerden biri, kamu harcamalarının GSYH (Gayri Safi Yurtiçi H asıla)’ya oranı şeklindedir. Kamu ekonomisi büyüklüğünün bir başka ölçüsü olarak devletin toplam vergi gelirlerinin GSYH’ya oranı kullanılmaktadır. Kamu ekonomisinin büyüklüğü ile ilgili fikir veren diğer ölçüler; kamu kesimindeki istihdamın toplam istihdam içindeki oranı ve kamu yatırımlarının toplam yatırımlar içindeki oranı şeklindedir. Bunlar, kamunun kaynak kullanımı ile ilgili ölçülerdir.

Piyasa Başarısızlıkları ve Devletin Ekonomiye Müdahale Nedenleri

Kaynak ayırımında optimalitenin, gelir dağılımında adaletin ve iktisadi istikrarın sağlanmasında karşılaşılan piyasa başarısızlıkları devletin ekonomiye müdahale etmesine neden olmaktadır.

Optimal Kaynak Ayırımının Sağlanması

Kaynak ayırımı, özel ve kamusal ihtiyaçların etkin şekilde karşılanabilmesi için, kaynakların kamu ve özel sektör arasında paylaşılmasıdır. Ancak piyasa başarısızlığına neden olan unsurlardan (kamusal mallar, dışsallıklar, eksik rekabet, eksik bilgi, eksik piyasalar) dolayı piyasa ekonomisi kaynakları etkin ayırmada başarısız olmaktadır.

Devletin kaynakların daha etkin biçimde ayrılması için ekonomi ye müdahale etmesini gerektiren unsurlardan biri olan kamusal mallar, geniş anlamda; tam kamusal mallar, yarı kamusal mallar, yararlı özel mallar, yararsız özel mallar, kulüp malları ve küresel kamusal mallar olarak bir ayırıma tabi tutulabilir.

Tam kamusal mallar; toplumdaki kişiler tarafından birlikte ve eşit olarak tüketilen, tüketimde rekabetin v e mahrum etmenin olmadığı mal ve hizmetlerdir.

Yarı kamusal mallar; tüketimleri sonucunda topluma yoğun dışsal faydalar sağlarken, ayrıca yararlanan kişilere de özel fayda sağlayan mal ve hizmetlerdir.

Yararlı özel mallar (erdemli mallar); piyasa ekonomisi tarafın dan üretilen ancak tüketimi toplum için yararlı sayılan mal ve hizmetlerdir.

Zararlı özel mallar (erdemsiz mallar); üretimi ve tüketimi toplum için zararlı sayılan ve bu nedenle de sunumu devlet tarafından kontrol edilen özel mal ve hizmetlerdir.

Kulüp malları; az sayıda ve benzer zevklere sahip kişiler tarafından oluşturulan, gönüllü kuruluşlarca sunulan mallardır.

Küresel kamusal mallar; bu malların kamusal mal özellikleri yanında, sınır ötesi dışsallıklar taşıyan özellikleri de vardır. Kamusallık derecesine göre yapılan sınıflandırmada; küresel tam kamusal mallar, küresel yarı kamusal mallar, küresel kulüp malları ve küresel karma mallar olmak üzere dörde ayrılmaktadır.

Devletin kaynakların daha etkin biçimde ayrılması için ekonomi ye müdahale etmesini gerektiren unsurlardan ikincisi, dışsallıkların varlığıdır.

Dışsallıklar, toplumun belirli bir üyesi tarafından yapılan üretim ya da tüketim sonucunda ortaya çıkan fayda ya da zararların (maliyet) toplumun diğer üyelerine yayılmasıdır.

Devletin müdahalesi, pozitif dışsallıklar söz konusu ise sübvansiyon ödemeleri yani mali yardımlar, negatif dışsallıklar söz konusu ise vergiler ile olmaktadır.

Devletin kaynakların daha etkin biçimde ayrılması için ekonomi ye müdahale etmesini gerektiren unsurlardan üçüncüsü, eksik rekabettir (doğal tekeller).

Bazı piyasalarda büyük üretim düzeylerinde ölçeğe göre artan getiri durumu vardır. Yani üretim boyunca orta lama maliyetler azalır ve bu nedenle marjinal maliyetler her üretim miktarında ortalama maliyetlerin altında seyreder. Bu sektörler veya hizmetler “doğal tekel” olarak adlandırılır.

Devletin, doğal tekel alanlarında uyguladığı marjinal maliyet fiyatlaması ile kaynak ayırımında etkinlik gerçekleştirilir. Marjinal maliyet fiyatlaması ile ortaya çıkan, kamu kuruluşlarının “görev zararı” da denilen kaybı, devlet bütçesinden vergi gelirleri ile karşılanır. Ortalama maliyet fiyatlaması ise marjinal maliyet yada sübvansiyonlu fiyatlamaya göre, ikinci en iyi fiyatlama olanağını vermektedir. Kamu kuruluşları ortalama maliyet fiyatını uygulayarak kaynak ayırımındaki etkinliğin sağlandığı noktaya yaklaşabileceklerdir.

Devletin kaynakların daha etkin biçimde ayrılması için ekonomi ye müdahale etmesini gerektiren unsurlardan dördüncüsü, eksik (asimetrik) bilgidir.

Bilgi karşılıklı değilse yani bir taraf diğeri hakkında yeterli bilgiye sahip değilse eksik, yani asimetrik bilgi durumu ortaya çıkmaktadır. Eksik yani asimetrik bilgi söz konusu olduğunda piyasa ya hiç oluşmaz (piyasanın oluşmaması‐piyasa yokluğu) yada oluşsa bile etkinsizlik sorunu ile karşılaşılabilir (ters seçiş ve ahlaki riziko). Her iki durumda da devlet müdahalesi zorunlu hale gelir.

Devletin kaynakların daha etkin biçimde ayrılması için ekonomi ye müdahale etmesini gerektiren unsurlardan sonuncusu, eksik piyasalardır.

Arz maliyeti, bireylerin ödemeye hazır olduğu tutarlardan daha düşük olmasına karşın, piyasa ekonomisi bir mal ya da hizmeti tedarik te başarısız oluyor ise, eksik piyasalar adı verilen bir piyasa aksaklığı söz konusu olmaktadır.

Gelir Dağılımı Fonksiyonu

Devletin herhangi bir müdahalesi olmaksızın, piyasa mekanizmasının işleyişi sonucunda ortaya çıkan gelir dağılımına, “piyasa dağılımı” veya “birincil gelir dağılımı” denilmektedir. Devletin müdahalesi ile birincil gelir dağılımının vergi ve kamu harcaması gibi maliye politikası araçları ile düzeltilmesi sonucunda oluşan gelir dağılımına, “gelirin yeniden dağılımı” veya “ikincil gelir dağılımı” denilmektedir.

İstikrarı Sağlama Fonksiyonu

Günümüzde devletin iktisadi istikrarı sağlama fonksiyonunun amacı; fiyat istikrarı, tam istihdam, dış ödemeler bilançosu dengesi ve sürdürülebilir bir büyümenin sağlanması şeklinde ifade edilmektedir.