Görüntünün Oluşturulmasında Aydınlatmanın Rolü
Aydınlatmanın Amaçları
Burada sorulması gereken temel soru öncelikle ışıklandırmadan ne beklediğimiz ve ondan ne istediğimizdir. Bu beklenti ve istekleri şu şekilde sıralayabiliriz: Hava ve ton: duygusal içerik, tonların tüm basamakları: ton kademeleri, renk denetimi ve renk dengesi, derinlik ve boyut: ön plan, orta plan ve arka plan, nesneleri üç boyutlu yapacak şekilde biçim ve bütünlük, konunun fondan ayrılması, doku ve pozlama…
Aydınlatmanın İşlevleri
Işık, filmin atmosferini taşır; izleyicide zaman, mekân ve hatta belirli bir ruh hâline dair algıyı oluşturur; sahnedeki ögelerin anlaşılmasında kolaylık sağlar. Aydınlatmanın amaç ve işlevleri, televizyon ve sinema görsellerinde, çeşitlilik göstermektedir. Işık, bazen gerçeğin vurgulanmasında bazen de farklı bir atmosfer oluşturmak için kullanılmaktadır.
Aydınlatma Araçları
Görsel oluşturmada aydınlatma, teknik bilgi gerektirmektedir. Görüntü yönetmeni ve ışık ekibinin görevi; çok sayıdaki farklı ışık kaynakları, filtreler, açılar, yükseklikler ve teknik ekipman arasından, elde edilmek istenen estetik sonuca uygun olanlarını seçmek, kullanmak ve hedefe ulaşmaktır. Yapay aydınlatma kaynakları sinema ve televizyonda genel olarak tungsten (iç mekân aydınlatmasında 3200K) ve daylight (HMI-dış mekânlarda 5600K) olmak üzere iki temel gruba ayrılırlar. Bu kapsamda yapay ışık kaynaklarını üç temel grupta inceliyoruz.
Tungsten Lambalar
Tungsten lambalar, evlerde kullandığımız lambaların kocamanlarıdır. Genelde 2800K derecesinde sarı ışık verirler. Bu lambaların en büyük sorunu çok ısınması ve çok elektrik yakmasıdır.
Gaz Deşarj Lambaları
Gaz deşarj lambaları, yerdeş biçimindeki bir gaza elektriksel yük göndererek ışık üretebilen enerji kaynaklarıdır. Bu tür aydınlatıcılar CID (compact iodide daylight), CIS (compact source iodide) ve HMI (hydrargyrum medium arclength iodide) lambalardan oluşurlar.
Floresans Tüpleri
Cam tüpler içine doldurulmuş çeşitli gazların belli aralıklarla tutuşturulması ilkesiyle çalışan floresans tüpleri, argon veya neon gazıyla dolu beyaz camdan bir tüpün belli aralıklarla ateşlenmesi ilkesi ile çalışır. Bu lambalarda ısınma sorunu yaşanmaz, ancak sinema için yapılmadılarsa renk ısısında kaymalar olabilir.
Aydınlatmanın Yöntemleri
Işık tasarımı, çekimi yapılacak sahnenin gerektirdiği temel estetik ve gereken durumlarda psikolojik boyutlar dikkate alınarak gerçekleştirilir. Bu durumda birden fazla aydınlatma elemanına ihtiyaç duyulur. Aydınlatma, genel olarak ‘üç nokta’ ve ‘dört nokta’ aydınlatma olarak iki temel biçimde düzenlenir.
Temel Aydınlatmada Kullanılan Işıklar
Sinemada aydınlatılacak konunun tek olarak veya bulunduğu sahne ile birlikte aydınlatılmasını temel aydınlatma olarak ifade ederiz. Temel aydınlatmayı yapabilmemiz için farklı özellikte ışık elemanlarına gereksinim duyarız.
Ana ışık
Ana ışık, başlıca ışık kaynağıdır. Cismin genellikle 45 derece üstüne doğru konumlandırılır. Adından da anlaşılacağı gibi birincil ışıktır. Konunun büyük bir bölümünü ışıklandırmanızı sağlar ve güçlü gölgeler üretir. Aynı zamanda sert bir aydınlatma kaynağıdır.
Dolgu ışık
Dolgu ışık; bütünüyle teknik, yalnızca görüntüleme işine özgü, gündelik aydınlatma gereksinimlerinde yeri olmayan bir ışıktır. Bu ışık kaynağı, sahnedeki gölgeleri ışıkla doldurarak kontrast seviyesini düzenleyen dağınık ve yumuşak bir aydınlatmadır.
Arka ışık
Temel aydınlatma tekniğinde genel olarak nesnenin arkasından sert bir ışık kaynağı daha kullanılır. Bu ışık kaynağı, arka ışığı olarak bilinir. Arka ışığı, nesneyi arkadan aydınlatarak, nesne ile fon arasındaki farklılığı ortaya çıkarır.
Fon ışığı
Fon ışığı, konunun arkasına gelen alanı ışıklandırır ve ana ışığın geldiği yönden aydınlatılır. Fon ışık için yumuşak ve dağınık ışık veren “soft light” denilen ışık elemanları tercih edilmektedir.
Görüntünün Oluşturulmasında Pozlama
Pozlama, fotoğrafçılık alanında fotoğraf çekme süresi boyunca ışığın uygun bir biçimde değerlendirilmesidir. Pozlama kameranızda üç farklı ayar ile belirlenir; Diyafram açıklığı, perde hızı (“deklanşör hızı” veya “enstantane” gibi farklı isimlerle kullanılır) ve ISO değeri… Buna “pozlama üçgeni” denir. Bu bölümde anlatılanlar, sadece fotoğraf makineleri için geçerli değildir. Hareketli görüntü kaydeden kameralar da benzer çalışma prensibine sahiptir. Görüntü çekerken yapmamız gereken en temel ayarlar pozlama ile ilgilidir. Pozlama süresi/örtücü hızı (shutter speed) veya örtücü açısı (shutter angle) ve diyafram (iris) açıklığı gibi ayarlar yapıldıktan sonra görüntünün teknik olarak ortaya çıkma süreci gerçekleşmiş oluyor.
Işığın Ölçülmesi – Işıkölçerlerin Unsurları
Işık, bir ışık-ölçer aracıyla, sahnede ışık devamlılığını sağlamak amacıyla ölçülüdür. Bu aynı zamanda doğru diyafram ayarı ve pozlama yapabilmeyi de sağlar.
Pozometre
Pozometre, ışık kaynağından direkt olarak gelen ışığın şiddetini ölçmek için; görüntüsü kaydedilecek cismin üzerine düşen ışığın ölçülmesi amacıyla kullanılır.
Spotmetre
Spotmetre ise ışık kaynağından yayılan ışığın başka bir yüzeye çarptıktan sonraki yansımış hâlinin şiddetini ölçmek için kullanılır.
Lüksmetre
Lüksmetre ile aydınlatma kaynağından yayılan ışığın şiddetini hesaplayabiliriz.
Kelvinmetre
“Colormeter” olarak da bilinir. Işık kaynaklarından yayılan ışığın renk sıcaklığını ölçmek için kullanılır.
UV Metre
Özellikle profesyonel çalışmalarda insan gözüyle görülemeyen fakat tüm ışık kaynaklarından yayılan Ultra Violet (UV) ışınların mutlaka hesaba katılması gerekir. UV metre ile ölçüm yapıldıktan sonra gerekirse objektif önüne, ölçüm aleti ile değeri saptanan bir UV filtre takılmalıdır.
Flashmetre
Çalışma prensibi pozometreyle aynı olsa da onu pozometreden ayıran en temel özelliği, flaştan çıkan ışık şiddetini ölçerek size uygun diyafram-enstantane ayarlarını göstermesidir.
Fotometre
Işığın yoğunluğunu ölçme fotometre olarak bilinir. Bir ışık kaynağının yoğunluğu, herhangi bir yüzeye bu kaynaktan düşen ya da yansıyan ışık bağlamında ölçülür.