Kamera Çekiminde Hareket Teknikleri

Kamera hareketleri, izleyici ve ekran arasındaki hedefler arası ilişki için kilit bir unsur olarak kabul edilir; bununla birlikte izleyicinin deneyimine somut etkisi hâlâ hak ettiği ilgiden yoksundur.

Birçok farklı kamera sistemi, çekim esnasında kameraya hareket kabiliyeti katmak adına türlü türlü sistemler geliştirmişlerdir. Bu araçlar, sadece ilginç bir çekim yapma uğruna hareket eklemek değil, aynı zamanda karakterizasyona dair ince ipuçları vermek ve izleyicide duygusal bir tepki oluşturmak için kullanılmışlardır.

Kamera hareketleri, üç türdedir. İlki kameranın gövdesiyle yaptığı pan (sağasola çevrinme) ve tilt (yukarı-aşağı çevrinme) hareketidir. İkincisi ise kameranın merceği ile yaptığı zoom (optik kaydırma) hareketidir. Kameranın yer değiştirerek yaptığı hareketler ise dolly (sağa-sola kaydırma), truck (ileri geri kaydırma), crane (vinç), pedestal (aşağı-yukarı kaydırma), handheld (elde kamera) ve steadicam (sabitleyici sistem).

Filmin samimiyeti, izleyicinin ekranda gördükleriyle doğrudan bir bağlantı kurmasını sağlar. Film, sahnede selefine (tiyatro) göre birtakım avantajlara sahiptir. En büyük fark, kameranın bir çekim içinde hareket edebilmesidir. Bir sahneye girip çıkabilir, kaydırılabilir ve karakteri takip edebilir.

Sanal ulaşım olarak da tabir edilen kamera hareketleri, bir filmdeki düz statik çekimlerin bıkkın ve sahte görünmesinin önüne geçerken diğer taraftan filme gerçekçilik unsurları ekler. Aslında, birçok üst yönetmenin karakterleri yerine kameralarının filmin en önemli satırlarını konuşmasına izin vermesini tercih ettiği kamera hareketi sayesinde çok fazla bilgi ve duygu iletilebilir.

Film ve kameranın icadından bu yana film yapımcıları ve televizyon programcıları, her zaman kamera hareketi ve bir kamerayı bir set içerisinde harekete geçirmenin yenilikçi yollarını denemişlerdir.

İlk sinema filmleri, kameraların hacimli ve çok ağır olmaları nedeniyle büyük oranda sabit/durağan çekilmişlerdir. Aynı zamanda dönemin tripodlarının çoğunlukla sabit kafalı olması da bunda önemli bir etkendir. Bunun yanı sıra ilk dönem sinema filmlerinde çerçeve içerisindeki karakter veya nesnelerin hareketini sunmak daha önemlidir.

Çevrinme hareketi, kamera merceğinin yatay ve dikey olarak yeniden konumlandırılmasını ifade eder. Yatay çevrinme (pan) hareketinde kamera, tripod üzerinde hayali bir dairenin ortasına yerleştirilir ve sağa veya sola doğru döndürülür. Böylece dairenin dışı bir yay çizilerek görüntülenir. Pan çekimleri, genellikle "süpürme" olarak da adlandırılır. Dikey çevrinme (tilt) hareketinde bir eğim oluşturulur ve çekim kaydı sırasında kameranın merceği dikey bir eksen boyunca döndürülür.

Dolly, kamerayı hareket ettirebilmek için kurulan raylar üzerindeki arabadır. Bu araba hareketi, kamerayı konuya doğru ya da konudan uzaklaştırmak suretiyle itme-çekme şeklinde gerçekleştirilir.

Pedestal hareketi, dikey veya yatay ekseni değiştirmeden kamerayı yukarı veya aşağı hareket ettirmektir. İki tür pedestal hareketi vardır. Pedestal up, “Kamerayı yukarı kaldır.”; pedestal down ise “Kamerayı aşağı indir.” anlamına gelir.

Çoğunlukla, dolly ve truck hareketleri (sol, sağ, ileri, geri) sınırlı hareketlerdir. El ile tutulan kamera özgürleştirici olabilir, ancak sürekli olarak kötü çerçeveleme, kötü odaklanma ve çok fazla titrek hareket riski söz konusudur. Bu sistemde kompozisyon ve hareket, yelek ve kemeri takan operatör tarafından kontrol edilirken odak uzaklığı ve netlik, bir asistan tarafından uzaktan kontrol edilebilir. Ekli video monitörü, operatörün görüntüyü kamera merceğine bakmadan izlemesini sağlar.

Özellikle sinema filmi projelerinde dış mekânın görkemli ve kapsamlı bir görüntüsü her zaman yönetmen için gerekli bir sahne olmuştur. Ancak zemin seviyesindeki bir kamera, objektifi ne kadar geniş olursa olsun film alanının görmek istediği kadar geniş bir bölümü kapsayamaz. Bu gibi sahnelerde vinç kullanımı devreye girer.

Profesyonel kameralar oldukça büyük yapıdadır ve operatörün omuzunda veya bir tripod üzerinde kullanılır. Bu şekilde kamera dengelenir ve sarsıntı minimumda tutulmaya çalışılır. Boyutlarından ötürü, çoğu handheld kamera omuzda kullanılmaz. Elle tutulan bu kameralar, daha çok özellikle zoom hareketi gerektirmeyen sahnelerde hareket eden birini çekerken kullanılır. Manzara, bina ya da sabit nesnelerin çekimi için ideal değildirler. Daha çok eylemin kendiliğindenliği nedeniyle haberciler ve çoğu belgesel yapımcısı el çekimi tekniğini kullanmaktadırlar.

Şüphesiz, yakınlaştırma (zoom in) ve uzaklaştırma (zoom out), en çok kullanılan kamera hareketidir. Aslında zoom hareketinde kamera hareket etmez, sadece lensin odak uzunluğu değişir ve seyirciyi harekete yaklaştırır. Yönetmenler veya program yapımcılarının bir çekime ilgi eklemek için başvurdukları temel yöntemlerin başında gelir.

Yay hareketi, bir konunun etrafındaki yarım daireyi kaplayan kamera hareketidir. Bu tür bir çekim, bir taraftan dolly hareketi yaparken diğer taraftan konuyu takip de etmektedir. Yani kamera, bir taraftan yay üzerinde kayarken diğer taraftan çevrinme hareketi yaparak odağını kadraj içerisinde tutmaktadır.