Yargı Harçları
Kamu hizmetlerinin kurulması ve yürütülmesi için gerekli olan mali kaynağın sağlanması amacıyla devletin egemenlik gücüne dayanarak koyduğu mali yükümlerden kaynaklanan alacakları kamu alacakları olarak nitelendirilir. Devletin kamu alacağını oluşturan gelir kaynaklarından birini de kamu hizmetlerinden yararlananların ödedikleri harçlar oluşturmaktadır.
Harçların hukuki niteliğinin yararlanma ilkesine dayalı, vergi dışı kalan kamu alacağı olarak tanımlamak mümkündür. Harçların hukuki niteliği de göz önünde bulundurularak tanımının şu şekilde yapılması mümkündür: Bazı kamu hizmetlerinden yararlanan veya kanun hükmü nedeniyle yararlanmak zorunda bırakılan özel ve tüzel kişilerin özel menfaatlerine ilişkin olarak kamu kuruluşlarının hizmetlerinden yararlanmaları karşılığında, belli bir ölçüde bu hizmetlerin maliyetine katılmaları amacıyla konulan ve zor unsuruna dayanan mali yükümlülüklerdir. Kamu hizmeti nedeniyle alınan harçlar, yapılan hizmetin maliyetini veya kişiye sağlanan yararı tam olarak karşılamasa da kamu harcamalarına kaynak teşkil eder. Harçların alınmasındaki amaçlardan bir diğeri de toplumsal adaleti sağlamaktır. Ayrıca harçlar, kamu hizmetinden yararlanma hakkının kötüye kullanılmasının önüne geçmeyi de sağlamaktadır.
Yargı harçlarında yükümlü, Harçlar Kanunu ve özel kanunlarda belirtilen harç konusu işlemin yapılmasını talep eden kişidir. Merkezî idareler ve yerel yönetimler ise harç alacaklısı konumundadır. Herhangi bir talep olmadan, re’sen yapılacak işlemlerde, aksine hüküm yoksa lehine işlem yapılan kişiler harcın yükümlüsü konumundadır (HK m. 11/3). Harç konusu işlemin yapılabilmesi için söz konusu harcın da yükümlü tarafından ödenmesi gerekir. Ancak yapılan yargılama veya takip sonunda, haksız çıkma hâlinde, yükümlülük yer değiştirebilmektedir. Bir başka ifadeyle yargı harçları takip veya dava sonunda haksız çıkan tarafa yükletilir. Bu nedenle, yargı harçlarının sorumlusu haksız çıkan taraf, yargılama yapılmasına veya takip başlatılmasına sebebiyet veren kişi olmaktadır. Dava sonunda davanın kabulü yönünde karar verilirse mahkeme harçlarından davalı sorumlu olur. Dava sonunda davanın reddi yönünde karar verilmesi hâlinde, mahkeme harçlarından davacı sorumlu olur. Esasen, davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır.
İstisna, bir yükümlülüğe tabi olması gereken bir konunun, muafiyet ise aslında bir yükümlülüğe tabi olması gereken bir kişinin o yükümlülüğün dışında tutulmasıdır. Harçlar Kanunu m. 14 hükmüne göre erler ve ihtiyaçları devlet tarafından temin olunan onbaşı ve çavuşlar, bu sıfatları devamı süresince yapacakları adliye işlemlerinden ötürü harçtan muaftır. Ayrıca Harçlar Kanunu m. 13/j hükmü dolayısıyla genel bütçeye dâhil idarelerin işlemleri yargı harçlarından istisnadır. Harçlar Kanunu m. 13 hükmüne göre:
Ticari senetlere ait takipler hariç olmak üzere, değeri 50 Türk Lirasını geçmeyen dava ve takipler,
Ayda 100 Yeni Türk Lirasını geçmeyen nafakalara ait dava ve takipler
İcra tetkik mercilerinin cezaya ilişkin kararlarıyla bu kararların temyizi işlemleri,
Yetkili makamların isteyecekleri ilam ve sair evrak suretleri harçtan müstesnadır.
Yargı harçlarında nispi ve maktu olmak üzere iki çeşit ölçü vardır. Nispi harçların konuları belli bir değere ilişkindir. Tarifede yazılı olan oran bu değere uygulanarak harcın miktarı hesaplanır. Maktu harçların konuları ise belli bir değere ilişkin değildir. İşlemin değeri ne olursa olsun, kanunda yazılı miktar harç olarak alınır. Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nispi esas üzerinden, işlemin türü ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınır.
Harçlar Kanunu m. 25 hükmüne göre yargı harçları makbuz karşılığında ödenir. Kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, yargı harçları harca konu olan işlemleri yapan mahkeme veya daire tarafından alınır (HK m. 26). Harçlar Kanunu m. 132 hükmünde de kanunda aksine hüküm bulunmayan hâllerde harçların, harca mevzu olan işlemleri yapan daireler tarafından tahsil olunacağı ifade edilmiştir. Kural olarak kanunda aksine hüküm bulunmadıkça harçların tamamı peşin olarak ödenmeden harca mevzu olan işlem yapılmaz.